Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Türkiye en çok domuz tüketen ülkelerden biri

Türkiye en çok domuz tüketen ülkelerden biri

“Domuz gribi” geldi mi?

Domuz gribi" denen hastalık insanlığı sarsıyor. Dünyanın neresinde bulunuyorsa bulunsun, bu belâdan tedirgin olmayan hemen hemen hiçbir fert yok. İdeolojiler, dünyayı yaşanılır olmaktan çıkarmak için son sürat yarışıyorlar. Kapitalizm çok kazanmak hırsını insanlara aşılayalıdan beri, onunla orantılı olarak, belâ çığları da gittikçe büyümektedir.

Bu belâlardan biri de, hak dinlerin kesinlikle yasakladığı domuz sevgisidir. Bu sevgiden kaynaklanan gayret, insanlığın sonunu hazırlıyor olduğunu görmemek için hem kör hem de sağır olmak gerekiyor. Bu kör ve sağırlık biyolojik olmaktan ziyade mânevî körlüktür.

Allah (CC) Kur'ân-ı Kerîm'de 4 yerde domuzun haramlığını beyan buyurmuştur. Bu ayetler:

• Bakara sûresi, âyet: 173

• Mâide sûresi, âyet: 3

• En'am sûresi, âyet: 145

• Nahl sûresi, âyet: 115

Bu âyetlerle, domuzun her şeyinin haram kılınmış olmasına rağmen Türkiye'de sığır ve davar etiyle domuz eti aynı oranda tüketilmektedir. Ve, domuz ürünleri tüketen ülkeler sıralamasında Türkiye dünyada 10'uncu sırada yer almaktadır.

Dünya Gıda Teşkilâtı (FAO)'nın açıklamalarına göre, 2008 yılında 10 bin ton domuz yağı tüketilmiş Türkiye'de. Bu rakam her yıl dörtte bir artarak yükselmektedir.

Daha ürpertici bir bilgiyi de kayda geçeyim: Türkiye'nin birçok yerinde mevcut olan kayıtlı-kayıtsız domuz çiftliklerinden piyasaya ne kadar domuz ürünü sürüldüğü de meçhuldür.

Bu konuda Türkiye'de ciddi bir araştırma yapan "Türkiye'de Domuz Gerçeği" kitabının yazarı Reşit Haylamaz araştırmasının sonunda "Türkiye'de her yıl her fert (bilerek-bilmeyerek) ortalama bir domuz yavrusu yiyor"diyor.

Mesele bu kadar ciddidir işte.

Şimdi soruyorum:

Ey Müslümanlar! Böylesine ciddi bir meseleyi niye görmezden geliyoruz? Başımızın belâları az mı geliyor? Az geliyorsa işte bu hayvanın sebebiyet verdiği "domuz gribi" onulmaz bir belâ olarak tepemize oturdu. Korkulu rüyalar görüyoruz. Dinimizin icaplarını ne zaman yerine getireceğiz?

"Müslüman idarecilerimiz" Türk Gıda Kodeksi Tebliği'ni değiştirerek domuzu kasaplık et kapsamına aldılar. Bu da yetmiyormuş gibi Cumhuriyet tarihinde ilk defa üretimini teşvik etmek için domuz yetiştirecek olanlara kredi veriyor. (Resmî Gazete 09.08.2006 tarih ve 26254. sayı) Buna göre en az 2 baş domuzu olan hayvancılık zati ihtiyaç kredisi, 3 ve daha fazla domuzu olan ticari kredi alabiliyor.

Uzman domuz üreticilerinin yetişmesi için Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde okutulmak üzere "domuz dersi" okutulmaktadır.

Birçok mâmulde, "Ürünlerimizin hiçbir çeşidinde domuz mâmulü yoktur" gibi ibareler yazılıdır. Böyle bir not hiçbir anlam ifade etmemektedir.Etmediği de Mart-2009 tarihinde Türkiye yurtdışı seferi yapan bir hava şirketinde yiyecek olarak dağıtılan mâmulün içindeki etin tamamen domuz eti olduğu anlaşılmış ve yolculardan bir kısmı konuyu yargıya taşımıştır.

Bütün bunlara dikkat çekmemizin sebebi "domuz gribi" belâsının kaynağını anlatabilmek içindir. Anlatabilecek miyiz bakalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi