Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Müslümanların payına hep acı ve gözyaşı mı düşecek?

Müslümanların payına hep acı ve gözyaşı mı düşecek?

Bir mübarek rahmet ve bereket ayına daha girdik. Bunun için Yaradanımıza ne kadar şükretsek azdır. Geçen Ramazan'dan bu yana pek çok kardeşimizi, yakınımız kaybettik. Geçen Ramazan birlikte iftar yaptığımız, birlikte namaz kıldığımız kardeşlerimizin bir kısmı bu Ramazan aramızda değiller. Onlar bu misafirhanedeki ömürlerini tamamlayıp ebedi hayata intikal ettiler. Gelecek Ramazan'da da pek çoğumuz olmayacak... Çünkü, hayat ile ölüm arasında incecik bir çizgi var... Ölümün ne zaman geleceğini de bilmiyoruz. Sağlıklı yatıp kalkmamak, evden çıkıp geri dönmemek hayatın gerçekleri.

Bu Ramazan münasebetiyle sanıyorum hepimiz bir nefs muhasebesi yapacağız... Yapmamız gerekiyor. Belki bunu yaparken "Keşke şöyle yapmasaydım. Ya da şunları yapmak için daha çok gayret sarf etseydim" dediğimiz olacak. İnşallah duyduğumuz pişmanlık ve nedamet duygularımız Yaradanımız tarafından kabul edilen tövbelerden olur. Yoksa biz kendi halimize kaldığımızda imtihanı vermemiz çok zor. Bu mübarek ayda yapacağımız ibadetler, tutacağımız oruç, kılacağımız namazlar geçen bir yıldaki eksiklerimizin affına vesile olur İnşaAllah..

Elbette Ramazan ayı sadece kişisel muhasebemize vesile olmamalı, ailemizden başlayarak akrabalarımız, komşularımız, ülkemizin fakir fukarasını ve yeryüzünde sefaletin pençesine düşmüş milyarlarca insanı düşünmemize vesile olmalıdır. Böyle olursa Allah'ın istediği bir kul olabiliriz. Aksi halde çeşit çeşit iftar ve sahur yemeklerinin ardından alt katımızdaki yoksulu düşünmeden yatıp uyuyabileceksek Ramazan bize fazla bir şey hatırlatmamış ve göstermemiş olur.

Bu Ramazan'a da Müslümanlar olarak kan ve gözyaşı ile girmenin acısı ve hüznü yüreğimizi dağlıyor. Irak ve Afganistan zalimlerin fiili işgali altında... Her gün bu ülkelerde yüzlerce kardeşimiz kanlı saldırılarda hayatını kaybediyor. Pek çok İslam ülkesi de dolaylı olarak zalimlere hizmet eder durumda. Bütün bunlar hepimizin yüreğini dağlamalı ve bu acıklı durumdan hem kendimizi hem de İslam dünyasının nasıl kurtulabileceğine kafa yormak durumundayız. Kesinlikle bir Müslüman "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diyemez. İnancı buna izin vermez. Eğer Müslümanlar kardeştir emrine inanıyorsak nerede acı çeken, sefalet içinde kıvranan bir kardeşimiz varsa onun acısını yüreğimizin derinliklerinde duymak durumundayız ve Ramazan ayı bu muhasebe için bir vesiledir. Vesile olmalıdır.

Müslümanların payına yeryüzünde hep acı ve gözyaşı düşmemesi için birlik ve beraberliğe olan ihtiyacın şuuruna varmak ve bu yönde gayret göstermenin kararlılığına bürünmeliyiz. Müslümanlar birlik olup güçlerini birleştirmeden, bir takım gerekçelerle yabancı güçlerin safında yer almaktan vazgeçip kendi saflarını net bir şekilde belirlemedikçe sadece zalimlere, sömürgecilere hizmet etmiş olduklarının şuuruna eremedikleri sürece İslam dünyasındaki kan ve göz yaşının dinmeyeceğini artık idrak etmek durumundayız. Bu Ramazan'ın hepimiz için böyle bir muhasebeye vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.

Bu arada bazı Müslüman grupların aynı camide omuz omuza namaz kıldıkları kardeşlerinden esirgedikleri hoşgörüyü kafirlere göstermek gibi bir aymazlıktan kurtulmaları içinde her namazımızın ardından dua etmeliyiz.

Kısacası bu mübarek gün ve gecelerde öncelikli olarak kardeşlerimizi, daha sonra yeryüzündeki tüm mazlumları düşünme, sadece düşünmekle de kalmayarak elimizdekini onlarla paylaşmak görevimizi hatırlamak durumundayız.

Bu muhasebeyi yapar elimizden geleni hayata geçirebilirsek ellbet Yüce Yaradanımız da bizlere rahmetini ve merhametini esirgemeyecektir. Dileriz ibadetlerimizi hakkıyla yerine getiren ve duaları kabul edilenlerden oluruz.

Bu vesileyle özellikle genç kardeşlerime ibadetlerin de gençlikte çok daha güzel bir şekilde yerine getirilebildiğini, yaş ilerledikçe ortaya çıkan birtakım rahatsızlıklar sebebiyle gençlikteki enerji ve tahammülün azaldığını hatırlatarak gençliklerinin kıymetini bilmelerini ve bu yaşlarını ibadet ile taçlandırmalarını hatırlatmak isterim. Çünkü gençlik bir kere gittimi bir daha geri getirmek mümkün olmuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi