Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kış, CHP ve çeteler

Kış, CHP ve çeteler

Kış kapıyı çevirdi, aynen CHP’nin milletin geleceğini, refahını, huzurunu, gelişmesini çevirmek istediği gibi. Milletimiz kışa geçit verecek ama CHP’ye asla.
Kış yolları kesti, aynen vicdanlarını cüzdanlarına endeksleyen ve Türkiye’yi karanlığa gömerek, koca bir devleti İttihat ve Terakki zihniyetiyle yönetmek isteyen çeteler gibi.
Yalnız kışın her iki karanlık güçten pek çok farkı vardır. Kış berekettir. Kar olmadan toprak beslenemez. Kar olmadan ağaçlar beslenemez.
Kar “temizlik” demektir. Hem kırsal alanda hem şehirlerde pek çok mikrobu öldürerek bütün canlılara serum vazifesi yapar ve kar; deniz, hava, göller ve toprak için bir nimettir.
Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi İstanbul da kar altında ve beyaza bürünmüş vaziyette. Adeta gelinlik giymiş bir gelin gibi.
Şimdi karın zorluklarını yaşamış birine böyle bir kış tarifi yapmak, belki abes gelebilir. “Biz ne çekiyoruz adam ne diyor” diyenler olabilir. Ee, bahardan ya da yaz aylarından söz etmiyor ve o günleri yaşamıyoruz, elbet kış kışlığını yapacak.
Kış kışlığını yapacak deyince yazının başlığına dönmek gerekiyor. Kış kışlığını yaparken CHP de ülkeye siyasi bir kış yaşatıyor ve ülkenin üzerine adeta bir çığ gibi düşüyor.
Asıl amaçları ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan imtiyazlı yaşamak olan ve her işini devlet üzerinden halletmeye çalışan çetelerin de CHP’nin “sağ kolu” olarak aynı paralelde buluşması, daha çok çığ düşmesine sebep oluyor.
Kışın bir başka faydası da şu: Dışarı daha fazla çıkamayınca daha çok kitap karıştırma imkânı buluyor insan. 31 Mart Vakası ile ilgili resmi tarihin yazmadıklarını veya yazamadıklarını, hatıralardan okumak gerektiğini bir kere daha söylemeliyim.
Sadece 31 Mart Vakası değil, Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet dönemini yeniden okumak gerekiyor. özellikle CHP zihniyetinin ve “Milliyetçilik” adı altında CHP’nin “sağ kolu” olan çetelerin, ülke üzerinde ne gibi oyunlar oynadıklarını ve bu oyunlarla nerelere varmak istediklerini anlamak için gayri resmi tarihi okumak gerekiyor.
Mesela 31 Mart Vakası’nda tarihler İsmet İnönü’den çok az bahseder ve bir kısmında hiç yoktur. Oysa ünlü Taşkışla baskınında Bulgar çetelerinin yüzlerce Osmanlı askerini öldürdüğü ve Rum mezarlığına üst üste gömdükleri, başlarında da Enver Paşa’nın bulunduğu olayın perde arkasında, yani Enver’in yanındaki dört kişiden biri de İsmet İnönü’dür.
Yine aynı dönemde irili ufaklı çeteler vardır ve bu çetelerin her birinin gözü Abdülhamid’in koltuğundadır. Her çete başı ve üyeler, ülkeyi Abdülhamid’den daha iyi yöneteceğine inanır ve bu uğurda mücadele ederek Osmanlı’nın sonunu getirirler.
Türkiye’de halkın değer yargılarına muhalefet eden bugünün CHP’si ve çeteleriyle, aynı zihniyeti taşıyan, hatta aynı genlere sahip karanlık güçler, o gün de devletin ve milletin parlak geleceğine ipotek koymuşlardı, bugün de benzerleri aynı hizmete devam etmekteler.
Mesela her iki zihniyetin de Cumhuriyetin kuruluşunda Mustafa Kemal Anadolu’yu dolaşırken, Mustafa Kemal’in ayağına dolaştıklarını görüyoruz. Her ne kadar Atatürk’le birlikte olduklarını deklare etseler de, her fırsatta köstek olmayı sürdürdüklerini gayri resmi tarih ve hatıralarda bulmak mümkün.
Atatürk’ün İsmet İnönü’ye olan öfkesinden bunu anlamak zor değil. İsmet Bozdağ’ın yakın tarihi anlatan kitaplarını okuyanlar bu gerçekleri orada görebilirler. Atatürk’ün İsmet İnönü’yü niye öldürtmek istediğini iyi anlamak gerekir.
Osmanlı’yı yakıp yıkarak, sadece günlerini gün etmek isteyen çetelerin zihniyetinde de o günden bugüne değişen bir şey yok. O gün Mustafa Kemal’in arkasında gibi gözüken ama her fırsatta Atatürk’e karşı düşmanlık besleyenler, bugün Atatürk adına dernekler kurarak bütün imtiyazlarını; Atatürk olmazsa, laiklik üzerinden elde ederek memleketimizin ve milletimizin geleceğini karartma eylemlerini sürdürmekteler.
Malum karanlık zihniyetin bildiği ve iman ettikleri tek şey vardır: “Milleti köle, kendilerini efendi” olarak görmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi