Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Dört halifenin özellikleri ve ülkemiz

Dört halifenin özellikleri ve ülkemiz

Ülkemiz nasıl olsun isteriz?

Her peygamberde insanlığımızın öne çıkmasında örnek alacağımız numuneler vardır. Kur'ân-ı Kerim'de kendisinden en çok bahsedilen peygamberlerden biri de İbrahim Aleyhisselam'dır.

Kur'ân'ın beyanına göre, İbrahim Aleyhisselam Rabb'imiz Tââlâ'dan; ülkesine:

*Güvenli bir yer olmasını,

*Ümmetinin putlara tapınmaktan uzak tutulmalarını,

*İnsanların gönüllerinin şerre meyletmemesini,

*Bol rızık lutfetmesini, (ibrahim s.a. 35-37)

*İman-ı-Kâmil insanların önder olmalarını ister.

Dikkat ederseniz İbrahim Aleyhisselam'ın istekleri bir toplumun arzulanan toplum olabilmesi için olmazsa kesinlikle olmazlarıdır.

Sağlıklı bir toplumun temel taşları:

*İnsan.

*Akıl,

*İlim,

*İman,

*Putların olmadığı güvenli bir ülke.

*İslâmî ilişkiler.

*Helâl yollardan kazanılmış servet.

*Kâmil mânâdaki insanların liderliği, (yani bu özelliğe sahip kişinin başkanlığı.

İnsan, mahlukatın en değerlisidir. Bir ülkenin en önemli zenginliği ve kaynağı insandır. O hâlde bütün hizmetler kaliteli insan yetiştirme işinde kullanılmalıdır. Türkiye'nin felâketlerinin birinci sebebi, insanına yatırım yapılmamış olmasıdır. Viktor Hugo, Sefiller adlı eserinde: "İnsanlara hayvan muamelesi yaparsanız, insanlar hayvanlaşır" diyor.

Akıl, Allah'ın insanlara bir nimetidir. İslâm uleması aklı: "Kalbde bulunan, hak ve bâtılı ayırt etmede vasıta olan bir nurdur" şeklinde tarif etmiştir. Bu tarif Araf suresinin 179. âyetine dayanmaktadır. Kur'ân-ı Kerim'de 57 âyette aklın ne kadar değerli olduğu anlatılmaktadır.

İlim, birdir; o da Allah'ı bilmek ilmidir. Diğerleri ilim değil bilmektir. Nitekim Allah'a isyan hâlinde olan kişinin cehaleti üzerinde âlimlerin icma'ı vardır. Bütün ilimlerin gayesi Allah'ı bilmek, emirlerini tanımak, O'nun yaratıcılığını bilmeye ve O'nu tanımaya yöneliktir. Kur'ân-ı Kerim'de, 670 yerde "İlim ve ilme teşvik" emri vardır.

İman ve İslâm, Allah'ın bizlere iki büyük ihsanıdır, nimetidir. Camilerde müezzinler tesbih çektirirken "Alâ ni'meti'l-İslâmî ve Şerafi'l-İmani dâimanî'l-hamdülillah (İman nimeti ve İslâm şerefini bizlere ikram eden Rabbimize hamdolsun) diyorlar. Bizler de 33 defa bunlara ELHAMDÜLİLLAH diyerek tekraren hamdediyoruz. Bu büyük mânâ ifade eder.

Putların olmadığı bir ülke, huzurun tesis olduğu ülkedir.

Toplum fertleri arasındaki ilişkilerin İslâmî olması insani neticeye götürür. Aksi davranışlar toplum için çöküş sinyalleri demektir.

Helâl yollardan kazanılmış servet, bereket aksi de felâket sebebi olur. Haram, ateştir.

Kemale ermiş, kişilik sahibi insanların başkanlığı altındaki toplumlar refaha ulaşmış topluluklardır. Çünkü, ayağı baş yürütür. Baş felç olursa, netice itibariyle ayak da leş olur.

Çağımız dünyasında yetkili yerlere gelip de sülâlesi zengin olmayan iki elin 10 parmağını geçmez.

Toplumun başına geçirilen zat, Hz. Ebu Bekir gibi doğru, Hz. Ömer gibi adaletli, Hz. Osman gibi cömert, Hz. Ali gibi bilgili ve cesaretli olmalı. Kendisine örnek olarak Allah'ın Rasûlünü seçmeli. Yaşanabilir bir ülke nasıl olur?" diyenlere özetle, bunlara cevap olur, denilebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi