Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Çingene hakları!?

Çingene hakları!?

Tek bir özgürlük vardır, o da ötekinin özgürlüğüdür.
Tek bir hak vardır, o da ötekinin hakkıdır.
çünkü sizden başka herkese göre siz de bir ötekisiniz. “Ben” tekil olandır. Bencilik (ego santiriklik), bencilliktir ve buna egoistlik denir..
Müslümanların ya da Kürtlerin hakkından söz edemezsiniz.. Hak, Allah’a (cc) ait olan bir değeri ifade eder.. O kimin üzerinde tecelli ederse o haklıdır.. Yani Müslümanlara ya da Kürtlere tahsis edilmiş bir kota yoktur..
İnsanların inandıkları gibi yaşama hakları vardır. Tıpkı düşündüklerini özgürce ifade etme hakları olduğu gibi.
Yani “Türkler Türkçe konuşsun, Kürtler de Kürtçe, çingenelerin canı çıksın” diyemezsiniz.. Herkesin ana dilinde konuşma hakkı vardır. Ve bu hakları hep birlikte korumalı ve savunmalıyız.
Bunu daha kolay şekilde anlamak için şöyle diyelim: Bulgaristan’da yaşayan Türkler ya da Yunanistan’da yaşayan Müslümanlar için ne istiyorsanız, burada yaşayan ötekilere aynı şeyi verin..
“ötekilerin hak ve hukukunu korumayan bir çözüm önerisi benim önerim değildir” diyebiliyor musunuz?
Başkalarının acıları, kan ve gözyaşları üzerine bir iktidarı, başkalarının yoksulluğu ile temellendirilmiş bir serveti reddedebiliyor musunuz?
Haklarda mütekabiliyet aranmaz.. Yani Yunanistan’da Müslümanlara işkence ediyorlarsa, sizin de burada Yunanlıları yakalayıp işkence etmeniz, ya da Yunanistan’da Müslümanların başörtüsü veya ibadet etmeleri engelleniyorsa, yani Müslüman Yunan vatandaşlarına Cuma namazına gitme izni verilmiyor ya da işyerinde ibadet yapmalarına engel oluşturuluyorsa, sizin de burada Yunanlara ya da Hıristiyan Ortodokslara aynı şeyi yapma hakkınız yoktur.
Yoksa o zalimlerden ne farkımız kalır ki?
Bu kan davasıdır.. Onlar bizden birine kötülük yaptı diye biz onlardan herhangi birini seçip ona düşmanlık yapamayız.
Hani Kürt kardeşlerimiz Kürtçe kavgası veriyorlar ya, yarın, mesela Kuzey Irak’ta Sorani, Gurmançı, Zaza’ca kavgası çıkacak bu gidişle aralarında.. âri bir Kürt ulusçuluğu için bizde tek parti döneminde yaşananlar, ya da Mısır’da, Suriye’de, Saddam’ın Baas rejiminde yaşananlar kendi aralarında da yaşanacak bu gidişle..
Bakınız, doğduğumuz ana babayı biz seçmedik.
Doğduğumuz zamanı da.
Doğduğumuz toprağı da biz seçmedik..
Aramızdaki sınırların hangi şartlarda, nasıl çizildiğini anlamak için 100 yıl öncesine dönüp bakmak gerek..
Sahi niye kimse insan hakları bağlamında “çingenelerin hakları”(?!)ndan söz etmez?.
Mesela Hitler, Yahudilerden önce ve daha vahşi bir şekilde çingeneleri de öldürdü. Neden onlara karşı yapılan soykırım gözlerden saklanır?. Engelliler de öldürüldü, solcular da..
çingeneler insan değil mi?
Onların da kendi dillerinde eğitim hakkı için ellerine silah alıp dağa mı çıkmaları gerek?.
Onlar da bizim gibi insan..
Neden bugün bu konuyu seçtim biliyor musunuz? Geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Işın Demirkent Tarih ödülleri verildi. Düzenlenen yarışmada iki çalışma ödüle layık görüldü. DüNYA Gazetesi tarafından organize edilen ve Prof. Dr. Işın Demirkent anısına ilk kez düzenlenen "Prof. Dr. Işın Demirkent Tarih ödülleri", 'Abdülhamid'in Valileri: Osmanlı Vilayet İdaresi, 1895-1908' kitap projesi ile Abdülhamit Kırmızı ve 'Osmanlı Toplumunda çingeneler' adlı tez projesiyle İsmail Altınöz’e verildi.. Altınöz, Gaziantep üniversitesi’nde Tarih Bölümü öğretim üyesi. Benim de halamın oğlu.. Ailemden birinin Osmanlı dönemi ile ilgili, insanlığa örnek olacak bir konuda, çingeneler üzerinde böyle bir çalışma vesilesi ile ödüle layık görülmesi, benim için mutluluk vesilesi. Tarih, Osmanlı, insan hakları ile ilgili bir konuda çingeneler üzerine, gelecek adına umud verici, ufuk açıcı bir çalışma.
ödül töreninde konuşan Didem Demirkent, Türkiye'de tarih alanına yeterince ağırlık verilmediğine işaret ederek, bu alanda kalıcılık yaratmak için tarih ödülleri yarışması düzenlendiğini belirtti. Demirkent, "Bu ödülün değeri yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Türkiye'de tarih alanında böyle bir çalışmaya yön verdiğimiz için çok mutluyum" dedi. Törende İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdülkerim özaydın da bir konuşma yaparak ödülün tarih çalışmalarını teşvik edici özelliğini dile getirdi. İki projenin ödül aldığı yarışmanın seçici kurulunu; Dünya Gazetesi Yön.Kur.Başk. Didem Demirkent, Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat, gazetenin yazarı Prof. Dr. Işın Demirkent, Tarih ödülü Genel Sekreteri Rüştü Bozkurt, Marmara üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, İstanbul üniversitesi (İü) Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar ve İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdülkerim özaydın oluşturuyordu..
Tarihi, bir övgü ya da sövgü meselesi yapmaktan kurtulup, ondan ders almak, geçmişin bilgi birikimi ve geleceğin umudu ile, dünyada yaşanan gerçekleri sorgulayarak bugünümüzün sorumluluğuna sahip çıkmamız gerekiyor..
Türkler için istediğinizi, Araplara, Kürtlere, çingenelere, Süryanilere, Ermenilere, Rumlara da verin.
Sahi siz, çingene haklarından, Arapların haklarından söz eden kaç Kürt aydın ya da siyaset adamı tanıyorsunuz? Ya da Kürtlerin haklarından söz eden Türk aydını? Balkan Türklerinin hakkını savunan Kürt aydını!?
“Bir kavme olan düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmesin” der Allah (cc) kitabında..
Adalet, barış ve özgürlük, herkes için!
Selam ve dua ile.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi