Mehmet Talu

Mehmet Talu

Sadece Ramazan'da namaz kılsak olur mu?

Sadece Ramazan'da namaz kılsak olur mu?

Vazifelerimizi yapmak sadece Ramazan ayına mahsus değil

Yalnız Ramazan ayı gelince camilere koşmakla iş bitmez. Buna bayramdan sonra da devam etmeli ki, yüreklerimiz parlaklığını, ruhumuz yüksekliğini muhafaza etsin. Sadece Ramazan Müslümanlığı yapan, kulluğunu Ramazan ayına tahsis eden, Ramazan ayı çıktıktan sonra: "ALLAH'a ısmarladık namaz, Kur'an-ı Kerim, cami. Ben tam onbir ay istirahatliyim. Arada sırada Cuma ve bayramlarda seni ziyarete gelirim!" kabilinden Müslüman olanlara derim ki: ALLAH'a karşı vazifelerimizi yapmak sadece Ramazan ayına mahsus değildir. ALLAH ve Resûlü'nün emirleri sadece Ramazan ayına tahsis edilemez. Onlar hayatımız boyunca tatbik edeceğimiz ilahi düsturlardır.

O halde ibadetlerimizi Ramazan ayı çıktı diye kesivermeyelim. ALLAH'ın verdiği sağlık ve rızık gibi sayısız nimetlerinden her an ve her zaman yararlandığımıza göre O'na olan şükür ve kulluk borcumuzu da her zaman yerine getirmek zorundayız. Esasen kul olduğumuza göre ve ölünce O'nun huzuruna varıp rahmetini ve cennetini isteyeceğimize göre ibadetlerimize devam etmekten daha normal bir şey olamaz.

Mü'min ibadetlerle, ALLAH'a karşı tam bir teslimiyet içinde, iyi bir kul, örnek bir insan olma imkanını elde eder. Ramazan ayı bu ibadet yoğunluğuyla, Müslümanın tüm kötülüklerden ve hatalı davranışlardan arınıp güzellikler ve iyiliklerle donatılmasına imkan tanıyan mübarek bir zaman dilimidir. Ramazan ayında kazandığımız güzel hasletlerin ve yerine getirmeye çalıştığımız ibadetlerin Ramazan ayından sonra da devam ettirilmesi gerekir. Nafile de olsa ibadette esas olan devamlılıktır. Bu bakımdan bu ayda yerine getirmeye özen gösterdiğimiz ibadetlerimizi ve kazandığımız güzellikleri Ramazan ayından sonra da devam ettirmeye çalışmalıyız.

Ramazan ayında sabrı, paylaşmayı ve başkalarını da düşünmeyi öğrendik. Eş dost ve akrabalarımızla iftar sofralarında buluşarak birlik ve beraberlik tabloları oluşturduk. Kimsesizlere şefkat ve merhamet kanatlarımızı gerdik. Fakir ve muhtaç insanların ihtiyaçlarını gücümüz nispetinde karşılamaya çalıştık. Camilerimiz cemaatle kılınan namazlarla ayrı bir canlılık kazandı. Kubbelerimizde, tekbirler, dualar ve Kur'an tilavetleri yankılandı. Fert ve toplum olarak elde ettiğimiz bu güzellik ve kazanımları, hayatımızın her anını kuşatacak şekilde devam ettirmeliyiz. Böylece, toplumumuzda huzur ortamının oluşmasına katkı sağlayacağımızı da unutmayalım.

Hayatımız boyunca sayısız nimetlerle bizlere ihsanda bulunan Cenab-ı ALLAH'a karşı kulluk görevlerimizi yerine getirelim. Yüce Kitabımızı okuyarak ve dinleyerek elde ettiğimiz güzelliği, Ramazan ayından sonra da devam ettirme gayretinde olalım. Edinmiş olduğumuz güzel ahlaki değerlerden uzaklaşmayalım. İbadet, sadaka, güzel davranışlar ve tevbe ile arındırdığımız gönüllerimizi tekrar günahlarla kirletmeyelim. Unutmayalım ki Ramazan ayında yaptığımız ibadetleri ve edindiğimiz güzellikleri devam ettirmemiz, onların makbul olduğunun bir göstergesi olacaktır.

Şimdiden Ramazan ayının sonrasını düşünüyorum. Çünkü Ramazan ayından sonra, maalesef insanlar, yine eski hayatlarına dönecek, bu ayı vesile kılarak başladıkları çoğu güzel huyları bırakacak, yine Ramazan ayı öncesine dönecekler. Bu temenni edilen bir durum değil tabii. Ama önceki yıllardan gördüğümüz fotoğraf hep bu oldu. Bir nevi Ramazan Müslümanlığı peydah oldu. Ramazan ayında dine sıkı sıkı sarılan, ALLAH'ı hatırlayan, kısacası ibadetle yoğunlaştırılmış bir ay geçiren fakat bu ay bittikten sonra sanki sorumlulukları bitmiş gibi yanlışlarına yeniden başlayan bir anlayıştan beslenen bir Müslümanlık. Şunu tesbit edelim: Tabii ki bu ay, arındıran, temizleyen, günahları affettiren bir ay; insanı anasından yeni doğmuş gibi paklayan. Ve yine tabii ki teravih gibi, oruç gibi, mukabele gibi bu aya mahsus ibadetler de var. Bu doğru. Fakat yanlış olan şu: Bu ay mübarektir diye bu aya mahsus ibadet etmek, ibadetleri kulluğu bu aya hasretmek, hapsetmek. Onun mübarek olması, diğer ayların mübarek olmadığı anlamına gelmez ve bu yanlış varsayımdan yola çıkarak bu ayda ibadete yoğunlaşmamız diğer aylarda günaha girmemize cevaz vermemeli, vermez. Dolayısıyla Ramazan ayı sonrası da aynı dikkat ve heyecanla, aynı korku ve ürpertiyle ALLAH'a ve İslam'a sarılmalı ve bir dönemlik Müslüman olmaktan kaçınmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi