Necati Özfatura

Necati Özfatura

Türk Konseyi

Türk Konseyi

2009 Ekimin ilk haftasında Türk devletleri Nahçıvan’da bir araya geldiler. Burada alınan en mühim karar “Türk Konseyi” kurulmasıdır. Avrupa Konseyi 27 devleti birleştirdiği gibi Türk Konseyi de dünyada 250 milyon Türk’ün önemli bir kuruluşu olarak birçok görevi yerine getirecektir. Bu konsey bağımsız Türk Devletleri gibi, otonom ya da başka ülkelerdeki Türklerin de bir kuruluşu olacaktır.
Türk Dünyasının güçlü ve sesini duyurabilmesi için ilk safhada ortak alfabe, ortak İstanbul Türkçesi (lehçe) dayanışma ve iş birliğinin itici gücü olur. Türk Devlet ve Toplulukları arasında millî ve manevî birlik geliştirilmelidir. Kültür, ekonomik ve her türlü yardımlaşma, en azami seviyeye çıkarılmalıdır. Türkçe yalnız Türk topluluklarında değil, Şili’den Filipinler’e kadar yüzden fazla ülkede okullarda öğretilmektedir. Türk Konseyi Avrupa Konseyi ve İslam Konferansının bir nevi muadilidir. Geçmişte D-8 ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Konseyi iyi niyetlerle kurulmuş ama bekleneni verememişti. İslam Konferansı Teşkilatı da bazı konularda zayıf kalmıştır.
Bu arada bütün Türk lehçelerinin kelimelerini ihtiva eden sözlük neşredilmelidir. Özbekistan, Türk Konseyine katılmadı. Sovyetler Birliğinden ayrılarak bağımsız olan 4 Orta Asya ülkesinin kendi kontrolünde olmasını istemekte ve emperyalist siyaset gütmektedir. Rusya Federasyonundaki Müslümanlara baskı yoktur. Ama Özbekistan’da komünist rejimden farksız baskı vardır.
Türk Konseyi başarılı olursa, bunu Türk Devletleri Konfederasyonu takip eder. Türk Dünyasının nüfus, ekonomik, sanayi, kültür ve birçok konuda en güçlüsü olan Türkiye’yi AB üyesi yapmak için AB yarışır. Birlikten güç doğar. Bölünme tarihten silinmenin ilk adımıdır. Osmanlı kendini yenileyemediği için çökmüştür. İçeride ve dışarıda “açılım” ve komşu ve diğer ülkelerle “sıfır ihtilaf” ülkenin yararınadır. Elbette Türkiye’nin üniter yapısı muhafaza edilmelidir. Ama demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü dünya ülkelerini imrendirecek seviyede olmalıdır.
Türk Dünyası gibi İslam ve Arap Dünyası ile her türlü münasebetler en üst seviyeye çıkarılmalıdır. Suriye ile olan münasebetlerimiz diğer ülkeler için de hedef olmalıdır. Türk Dünyasının bir ortak pazar kurması İslam ortak pazarının temeli olur. Asırlarca birbiriyle boğuşan, savaşan Avrupa birleşiyor da Türk ve İslam Dünyası neden bütünleşmiyor? İslam ve Türk Dünyasının NATO gibi askerî bir kuruluşu olsaydı, başına bir yığın felaketler asla gelmezdi.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Necati Özfatura Arşivi