AYM, DTP gerekçesini diğerlerine neden uygulamıyor?

AYM, DTP gerekçesini diğerlerine neden uygulamıyor?

Anayasa Mahkemesi, DTP’yi ''eylemleri yanında, terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiği gerekçesiyle” kapattı.
DTP’liler hariç Türkiye’de hemen hemen herkes bu gerekçedeki ifadelerin doğruluğunu teyit edecektir. DTP, hiçbir zaman PKK’yı kınamadı ve PKK olan ilişkisini resmen yalanlamadı. Bu açıdan bakıldığında DTP’nin kapatılma gerekçesi ‘hukuka’ uygun gözüküyor.
Ancak Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı emsal alınarak ve terör örgütleriyle bağlantıları değerlendirilerek başka partilerin de kapatılması gerekmez mi? Ki eğer kapatılamıyorsa burada DTP’ye büyük bir haksızlık yapılmış olmuyor mu?

Mesela, başından beri Ergenekon Silahlı Terör Örgütü ile organik ya da inorganik, her neyse artık, bağlarını gizlemeyen, Silivri’de terör şüphelisi olarak yargılananlara avukatlık yapmaktan çekinmeyen, darbe çağrısı yaparak Anayasal suç işleyen, ‘devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden’, ‘Abdullah Gül Çankaya’ya çıkarsa çatışma çıkar’ diyerek silaha sarılma çağrısı yapan CHP’nin de kapatılması gerekmez mi?

Güneydoğu’da yüzlerce masum insanı asit kuyularına atarak katletmek, halka hayvan dışkısı yedirmek, siyasi cinayet işlemek ve daha birçok suçtan yargılanan terör şüphelileriyle arasına mesafe koymayan, hatta doğrudan destekleyen bir parti neden kapatılmıyor da DTP kapatılabiliyor? DTP’nin pişman olduktan sonra teslim olan 34 PKK’lıyı karşılaması kapatılma gerekçesi sayılabiliyor da, CHP’nin Silivri’deki terör şüphelileri için mitingler düzenlemesi kapatılma davası açılması için yeterli değil mi?

Ya da ‘Dağa çıkarız’ diyerek, ‘ülkenin milletiyle bölünmez bütünlüğüne kastetmeyi’ kasteden, yaptığı eylemlerle halkı galeyana getirerek kasaba ve kentlerde vatandaşları birbirine düşüren MHP’nin de aynı gerekçelerle kapatılması gerekmez mi? Mesela Ahmet Türk’e getirilen ‘siyasi yasak’, aynı gerekçelerle Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli’ye de getirilemez mi?

DTP’nin terör örgütüyle arasına koyamadığı mesafeyi CHP ve MHP’ye koyabiliyor mu? Aynı şekilde, Anayasa Mahkemesi’nin de bir yandan DTP’yi ‘terör bağlantısı’ gerekçesiyle kapatırken, aynı gerekçeleri olan MHP ve CHP’yi kapatmaması nedeniyle kapatılması gerekmez mi?

DTP’nin kapatılma gerekçesine bakıldığında, akla bu sorular geliyor. Yukarıdaki soruları sorarak, ne CHP ve MHP’nin kapatılması ne de Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli’ye siyasi yasak getirilmesini istiyorum. Bir partinin kapatılması ve o partide siyaset yapanlara siyasi yasak getirilmesi ne var olan sorunu çözer ne de zihniyetleri değiştirir. Zira, CHP de MHP de DTP gibi kapatılsa bile, bu partilerin taşıdığı düşünce ve zihniyet var olmaya devam edecektir. Tıpkı DTP’nin düşünce ve zihniyetinin devam edeceği gibi.

Bu yönüyle bakıldığında Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatması her ne kadar ‘haklı’ gerekçelere dayandırılsa da, ideolojik ve benzer suçları işleyenleri dışarıda tuttuğu için eşitlik ilkesine aykırıdır. Bunun ötesinde, ‘terör bağlantılı olduğu’ gerekçesiyle DTP’nin kapatılması terör sorununu çözmekten ziyade de daha da karmaşık hale getirecektir. Bu karar, on yılladır devam eden Kemalist ideolojinin ‘bölücü-yıkıcı’ etkisinin hala devam ettiğini ve edeceğinin de bir göstergesidir. Türkler de Kürtler de, Sünniler de Aleviler de bu ‘bölücü-yıkıcı’ ideolojiden çok çektiler. ‘Yeter artık’ demenin zamanı geldi ve geçiyor.






Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi