Serdar Arseven

Serdar Arseven

Ha “Siyonist” Ayalon, ha “ulusalcı” Ergenekon!

Ha “Siyonist” Ayalon, ha “ulusalcı” Ergenekon!

İsrail’in “Ulusalcı” Dışişleri Bakanı Lieberman’ın yardımcısı Ayalon; yaptığı “alçak”lığı, “Bu sayede Türkiye, bundan sonraki açıklamalarında daha dikkatli olacak” zırvasıyla savunuyor.
Küstahlığa devam yani...
Nedir yapmak istediği?.. Meselesi ne?..
¥
Bence şu: İsrail’deki Lieberman kafası, tıpkı “uzantısı” Ergenekon zihniyeti gibi... Şartların değiştiğini; dünyanın eski dünya, Türkiye’nin de eski Türkiye olmadığını kavrayamıyor!
¥
Ergenekon teröristlerinin; abuk sabuk “planları”, “krokileri” vs. düştükçe gündeme...
“Koca koca adamlar, onca yıl da eğitim almışlar. Böyle çocukça plan mı olur?.. Bu türden işler yapacak adam, adrese krokiyle mi gider?” filan deniyor ya...
Aynen böyle!..
Ayalon ve Ergenekon...
Her ikisi de “akılsız”dır.
Ruhları kalıp gibidir; zamanı da kalıplaştırırlar.
Bunlar için, iki kutuplu dünya ile bugünkü arasında fark yoktur!..
Dünyaya, bir “izm”in penceresinden bakarlar!..
Bu Siyon “izm” de olabilir,
bir başka “izm” de!..
¥
“İzm”ci adam için “tutarlılık” filan önemli değildir.
Bir yandan “dogmalara karşı olduğunu” öne sürerek İslam’a hücum eder; diğer yandan da, “dogmanın dik alası” olan “izm”e körü körüne saplanır!..
Bu tipin iki belirgin hâli vardır;
Ya söz söyleme imkanı bulunmayan “atalara” saldırır;
Ya da kendisine bile fayda sağlamayacak haldeki “ata”lardan medet umar.
Bunların eğitimleri de “izm” derslerinden ibarettir.
Okullarında dünyayı değil, zaman ve zemine uyarlanması hiç düşünülmemiş bir “izm”i öğrenirler.
İşleri hep “gayri nizami”dir...
Bu “gayri nizami” zatlar; âleme “nizam” vermeyi vazife telâkki ederler!..
Yapmayacakları fenalık yoktur;
“Gazze”de, Anadolu’da...
Her yerde...
Katliam yaparlar, darbe yaparlar, kılığa kıyafete yasak uygularlar!..
¥
Dikkatinizi çekmiş olayım. Bu “Lieberman” denilen, “İzm” delisi; eski bir bar fedaisidir!..
İşte bir başka ortak özellikleri daha; bunların alayı “ayyaş”tır!..
Tezgâhlarını da, barlarda hazırlarlar.
Danıştay Baskını’nın; “İstanbul barları”nda planlandığını unuttuk mu?..
¥
Ecevit’in; “İsrail devlet terörü uyguluyor” lafından sonra hızla irtifa kaybettiğini mutlaka hatırlarsınız. O günlerde, Ecevit’in “bir siyonist tezgaha” kurban gitmekte olduğunu, “hastane raporları” eşliğinde yazdığımızda “fazla komplocu” bulunmuştuk.
Ya bugün?..
Ecevit’in “Ulusalcı-Siyonist tezgaha” kurban gittiğini göremeyen kaldı mı?..
¥
Ve yine dikkatinize sunayım: Başbakan Erdoğan’ın “hayatına kast eden” plânların hazırlanış tarihleri ile, İsrail’e yönelik tepkisini ifade ettiği tarihler arasında uyum var.
Şeyh Yasin, İsrail tarafından Mart 2004’te katledildiğinde, Erdoğan buna sert tepki göstermiş ve bundan dolayı da “siyonizmin hedefi” olmuştu.
Size zahmet google arama motoruna bir girin ve “2004, darbe, suikast” kelimelerini birlikte yazın.
Erdoğan’a ve bu arada kıymeti gün geçtikçe daha iyi anlaşılan Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e suikast planlarına dair nice kayıt bulacaksınız!..
Ocak 2004’te “ödül” verdikleri Erdoğan’ı, sonraki süreçte “beklentilerine” uygun hareket etmemesinden dolayı “hedef” haline getirdiler.
İlginç değil mi;
aynı Yahudiler, Ecevit’e de, hedefe yerleştirmelerinden kısa bir süre önce “ödül” vermişlerdi!..
Ve yine tam da burada hatırlatılması icap eden bir başka ilginç nokta:
ETÖ davasının bilhassa 2. iddianamesinde, “Ergenekon’un İsrail bağlantısına” dair bolca bilgi yer almakta!..
¥
Buraya kadar dikkatlerinize sunduklarımız ve sizin üzerine ekleyecekleriniz; “Ergenekon” operasyonunun ne kadar hayati ve de zor olduğunu gözler önüne seriyor...
Uğraşılan “Ergenekon” değil de “Siyon” olduğundan, bu süreçte birçok “provokasyonla” karşı karşıya kalmaya devam edeceğiz demektir.
Dünyada, hâlâ bir “siyonist” hakimiyeti var. Hâlâ; en büyük finans gücü onların elinde, medyadaki üstünlükleri devam ediyor vesaire.
İsrail’in “kullanmaya” devam edeceği Ergenekon’un ve bir başka uzantısı olan PKK’nın kolay teslim olacağı zannedilmesin!..
Burası böyle...
Meseleye bir de öbür taraftan bakacak olursak;
gerek ABD, gerekse dünyanın diğer bölgelerinde “güç dengelerinin” hızla değişmeye başladığı...
Bu arada...
Türkiye’nin bazı “aptallar” tarafından “Klasik Arap politikalarına teslimiyet” olarak değerlendirilen “yeni dış politikası”nın etkisini iyice hissettirdiği dikkat çekiyor.
Ergenekoncular; arkalarındaki “Siyonist” desteğini bir “garanti” olarak görmenin hayal kırıklığını yaşamakta.
Bunların bazı önde gelenlerinin, “Darbe çare değil, Türkiye’ye şeriat gelmez” filan demeye başlamaları bunu göstermiyor mu?..
¥
Süreç; “olması” gerektiği gibi gidiyor.
Her gelişme; Türkiye’nin doğru yolda ilerlediğini, ancak bu ilerleyişin önünde pek çok engeller bulunduğunu gösteriyor.
Aklımızda tutmakta yarar var: Gerilimsiz “dönüşüm” olmaz!..
KISMETSE BURSA’DAYIZ
“Derin devlet ve medya ilişkileri.”
Saadet Partisi Yıldırım Teşkilatı’nın Uzunoğlu Düğün Sarayı’nda organize ettiği etkinlik bu akşam 19.30’da başlıyor.
Konferansın ardından okuyucularımızla sohbetimiz de olacak.
Dostlarla birlikte olalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi