Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kadınlar Günü diye diye tüketilen kadın

Kadınlar Günü diye diye tüketilen kadın

Ben bu kadınların aklına yanayım. Nasıl olur da biz erkeklere güvenirler, doğrusu şimdiye kadar hiç anlamadım gitti.
Türkiye, kadın sömürüsünde herhalde dünyada ya birinci ya da ikinci sıradadır. üçüncülük şanımıza yakışmaz. Sömürü ve suiistimalde üstümüze yoktur. Ayaküstü kırk tane yalan söyleyerek, sanki bir ispanya arenasında gibiyizdir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü yutturmacasına inanıyormuş gibi yaparak, Kadınlar Günü kutlamalarını organize eden, bu organizelere katılan, çeşitli faaliyetlerde bulunan kadınları ve erkekleri, bir samimiyet testinden geçirsek hepsi sınıfta çakar.
Ama dünya menfaat dünyası, kadının olduğu her yerde çeşitli menfaatler vardır. Bu menfaatler de en çok biz erkeklerin işine gelir. Kadın üzerine üretim yapan firmaların gizli sponsorluk yaptığı bugünlerde; erkekler sömüren, kadınlar da sömürülen taraftır.
Birkaç gündür hemen bütün organizasyonları herkes takip etmiştir. Mesela hiçbir toplantıda ben kadının; “önce annelik yapması” gerektiğine, çocuğuna; “helal süt emzirmesi” gerektiğine, annenin kutsallığı, eş, koca, aile bütünlüğü ve evlat üzerine bir konuşmaya rastlamadım.
Oysa yeryüzünde insana benzer bütün varlıkları kadınlar dünyaya getirmiştir. Yani kadının annelik gibi çok kutsal bir görevi vardır. Kadının baş tacı edilmesi için sadece “anne” vurgusu bile yeter. Ama Kadınlar Günü kutlayanların buralara hiç parmak bastığını görmedim.
Kadına anarşistlik yakışmaz. Kadın gülümseyen varlıktır, küfreden değil. Kadın naiftir, hassastır, naziktir, şefkat abidesidir, süt vermesi hasebiyle, bütün insanlığı kucaklayan, her insanı kendi evladı gibi düşünüp, kimsenin kılına zarar gelmesini istemeyen bir varlıktır.
Gelin görün ki, Kadınlar Günü kutlamalarında kadının bu yönü hiç ele alınmamıştır. Sahneye çıkan kadınlara bakarsanız, bunların yüzde doksan beşi dul hatunlardır. Kocasıyla ve evlatlarıyla geçim uyumu sağlayamayan, yuvayı dağıtmış, insanı sevmeyen ve insandan nefret eden tipler bu günü kutlamaktadır.
Nedense bu güne hep sol tandanslı hanımlar sahip çıkar, onları da yine aynı frekansta buluştukları kadın düşmanı erkekler organize eder, onlar da erkeklerin oyununa gelirler. CHP’nin Kadınlar Günü sloganı, “Emekçi kadınlar” üzerineydi. “Hangi emekçi kadınlar?”
“Emekçi kadınları” bir gösterirlerse seviniriz. ülkemizde pek çok emekçi kadın vardır ama bu kadınlar, CHP’de değildir. Bugüne kadar CHP ve diğer bütün sol örgütlerde bir tek emekçi kadın gören varsa, Allah aşkına söylesinler de günlerce yazayım.
öyle bir Kadınlar Günü oyunu ki, Güneydoğu’da okuma yazması bile olmayan zavallı kadınları kötü emellerine alet eden PKK’lılar da Kadınlar Günü’nü kutluyor. özel ve güvenli organizasyonlarla Anıtkabir’e giden bir eli yağda, bir eli balda kadınlar da Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor. Halbuki, her iki kadın grubu karşı karşıya gelse, eminim birbirlerini boğazlamaktan öte, yan yana bile gelmeyecek, oturmayacak kadar nefret dolulardır.
Hangi kadınlar grubu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle, Anadolu’nun herhangi bir köyündeki, kasabasındaki, vilayetindeki şehit annesini ziyaret edip; “Ey anneciğim, sen bir annesin, yüreğin yanıyor, evladın ülkemiz için şehit oldu. Bugün Dünya Kadınlar Günü, yetiştirdiğin evladınla gurur duymalısın, helal süt emzirmişsin ki, evladın gözünü kırpmadan şehit oldu” diyebilmiştir?
Kadın üzerindeki “şiddet, baskı ve özgürlükler” üzerine yapılan bir harmanla her kadın grubu, ideolojisi uğruna ne söylemek istiyorsa söyledi. Ama aynı kadınlar, üniversiteye gitmek isteyen kızların özgürlüğünü şiddetle reddeden protestolardan geri kalmadılar. Bu nasıl bir Kadınlar Günü ve nasıl bir kadınlık peki?
Kadın öncelikle yaratılış fıtratını kabullenmelidir. Yaratılış fıtratını zorlayan hanımlar, problemli hanımlardır. Hal böyle olunca da olmaları gereken yerde değil, olmamaları gereken yerde durmaktadırlar ki, bu da erkeklerin işine gelmektedir.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi