Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ne olacak bu ordunun, bu CHP’nin hali?

Ne olacak bu ordunun, bu CHP’nin hali?

Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde Başbuğ’un son toplantısının da ses kayıtları döküldü ortaya.. Baykal hâlâ oralı değil. Yalçınkaya AK Parti için belge toplamaya devam ediyor.. Yani anlayacağınız 28 Şubat devam ediyor ve şark cephesinde yeni bir durum yok..
Ne Ergenekon fırtınası, ne Balyoz darbe planları, bir tarafta paşalar, öte yanda yargıçlar.. Media deseniz aynen, siyaset dünyası da öyle. Al birini, vur ötekine..
Bir 28 Şubat’ı daha geride bıraktık.. 12 Eylül darbecileri hâlâ ortalıkta dolaşıyor. Ergenekon’da sıra daha 28 Şubat’a gelmedi.. Ama artık bu işin 1000 yıl süremeyeceği de ortada.. Bundan böyle her 28 Şubat’ta darbeler ve darbeciler lanetlenecek bu gidişle meydanlarda..
Sorun Metin Uca’nın bir subayın hem eşi ve hem de kızı ile yakın ilişki kurmasından ibaret mediadaki ahlaki zaaflarla ilgili değil.. İşin ucu Tolga’nın filmlerinin reytinglerini yükseltmekten, Koç Müzesi’ne ziyaretçi patlamasından tutun da Aziz başkanın Yaşar paşaya maç tüyolarını ulaştırmasına kadar gidiyor.. “Bizim iyi çocuklar” her işte varlar..
Kozmik odada olması gereken belgeler, bu defa manken kızlarda değil, TSK’da çalışan bir memurun çantasından çıkıyor..
Ordu içinde birileri dedikodu örgütlüyor. Bunun adı da psikolojik harp.. “Erdal paşa karısını dövüyor diye dedikodu yayalım. Feyyaz paşanın erkek arkadaşları, Nevnihal’in uyuşturucu dosyasını önüne koyalım” şeklinde yazışmalar..
Şebnem A. İlker paşa için iyi kanalmış.. Haldun Emanetoğlu da, oğlu da, özel hayatlarına ilişkin özellikleri ile not edilmişler.. Reşat Akın... “O iş”i iyi götürüyormuş.. Tarikat, parti, cemaat ilişkileri derken kimler yok ki listede.. Şeyh de var, fahişe de.. Lazımsa, haşa Resul(!?) bile bulunur! Topluma İlahlık ve Rab’lik taslamaları boşuna değil..
Bu bilgi ve belgeler ortaya çıktıktan sonra bu adamlar nasıl birbirinin yüzüne bakacak?.
Yazık..
Kocası karısına ne diyecek?.
Kahraman ordumuz aslında her şeyi biliyor, ama hiçbir şeyin üzerine gitmiyor!. Aksine bu yanlış, çarpık ilişkileri birileri kullanıyor. Tehdit ve şantajla bu kişileri kontrol altına alıyorlar..
Hani Deniz Kuvvetleri Komutanı “Biz 40 kişiyiz ve biz birbirimizi biliriz” demeye getiriyor ya, gerçeklerin hiç de onun dediği gibi olmadığını son Poyrazköy iddianamesinin ekleri bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor..
DKK’nin “Deniz Kuvvetleri içerisinde kurulu bulunan istihbarat amaçlı organize fuhuş çetesinin varlığının araştırılması” konulu bir rapordan haberi var mıydı acaba? Varsa bu konuda ne yaptılar, öğrenebilir miyiz?
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin başkanı ve hani şu CHP’li Kartal Belediye Başkanının sahiplendiği Prof. Dr. Türkan Saylan’ın da adı bu dosyada geçiyor. Baykal ne diyordu Saylan’ın heykelinin açılış töreninde: “Bu heykelle Türkan Saylan yaşayacak, CHP yaşayacak, ÇYDD yaşayacak” Ne diyeyim, bu kafa ile gidersen Türkan Saylan’la haşrolasın! Hem zaten öbür dünyada insanlar sevdikleri ile birlikte haşrolmayacak mı?
Biliyorsunuz ÇYDD ve ADD Ergenekon’un ve CHP’nin arka bahçesi.. Baykal boşuna Ergenekon’un avukatlığına soyunmuyor..
Poyrazköy iddianamesinin eklerinde Zuhal Aze.. diye bir kızın adı geçiyor. Aman ne Zuhalmiş bu kız.. Ardahanlı. 1973 doğumlu.. Disiplinsiz bir sivil memur.. Diğer bir sivil memur İlknur Ö. ile birlikte, 2 de astsubay, porno film izlerken basılmışlar.. Kız-erkek grup halinde sex filmi izliyorlar yani. Cemaat halinde Kur’an-ı Kerim okuyup namaz kılmıyorlar ya! Yani rejim açısından bu durum bir sorun oluşturmuyor.. Emekli bir albay yeğeni olunca, şansı yaver gidiyor, tayini GATA’ya çıkıyor.. Aile üyeleri Dev-Yol’cu.. Zengin bir hayatı var, çok para harcıyor ve sürekli eş değiştiriyor..
Bana ne bu bayanın özel hayatından diyeceğim de, işe bakar mısınız? (İddianameden aynen) “Çok gizli evrak ve dokümanlara, çok gizli kleransı (erişebilme yetkisi) olmamasına rağmen nüfuz edebildiği, İstihbarat başkanlığının çok gizli yazışmalarına hiçbir yasal yetki ve sorumluluğu olmamasına rağmen Dz.Kur. Albay Fatih Ilgar’ın tanımış olduğu inisiyatif doğrultusunda nüfuz etti. Hatta Planlama Şube Müdürlüğü’nde bulunan çok gizli evrakların bulunduğu harddisk’in kozmik büroya konması gerektiğinde, anılan harddisk içinde bulunan belge ve dokümanların şifrelerini elinde bulunduran tek kişi olduğu. Sivil memur Zuhal Aze.. nin bu pervasızlıklarının altında Fatih Ilgar’ın koruması, güvencesi altında olmasının yattığı” kaydediliyor..
Kız afet, her rütbeden subayla laubali, argo konuşmalar ve el şakaları yapıyor orduda.. Cinsel yakınlık kurduğu subayların listesi uzayıp gidiyor.. Sivil memurlardan Dilek Boz.... da Zuhal’in sağ kolu.. Hülya Me..., İlknur Öz... da ekipten. Evli subaylarla gönül ilişkileri, ailelerin boşanmasına kadar uzuyor..
Bir notta, Metin Uca’nın “Dilek Zuhal Meral kadar iş çıkarttığı” rapor edilmiş..
Burada kanıma dokunan husus, kozmik odaya bir hakimin girmesine direnenlerin, fuhuş çetesine bulaşmış, lise mezunu bir sivil memurun elinde kozmik odada bulunması gereken dosyaların ve bunların şifrelerinin bulunması.. Başbuğ ya da Baykal, ya da DKK’nın buna vereceği bir cevap var mı?
Bahçeli ne buyururlar bu hususta acaba!
Hani ben şöyle bir karıştırırken gözüme çarpanlar bunlar..
Hani başörtülüler, namaz kılanlar için bu kadar hassasiyet gösteren YAŞ’ın, bu olaylara adı karışan, ahlaki zaaf içindeki personeline karşı gösterdiği tolerans ve hoşgörüyü anlamak benim için çok da kolay değil..
3B (Başbuğ, Baykal, Bahçeli) bir araya gelip aslında bu rezalete bir son verebilirler..
Ya da hani, gölge etmesinler, başka bir istediğimiz yok.. Çok mu şey istiyoruz?. Korkuyorlar mı? Yoksa onlar da bu sistemin bir parçası mı?
Olan oldu, şimdi bundan sonrası için bazı şeyleri yeniden düşünmek için zaman var.. Bu işe bir şekilde bulaşmış olan herkese söylüyorum: Yeni bir başlangıç yapmak için henüz geç değil.. Bu işin böyle gitmeyeceği açık. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Zulm ile abad olunmaz. Suç olan şey sır olmaz. Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır.. Zulme rıza zulümdür..
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi