Bakar körler… ya da Cahil Hokkabazlar Partisi

Bakar körler… ya da Cahil Hokkabazlar Partisi

Yazılarımı takip edenler bilirler ki, siyasi içerikli yazılardan pek haz etmem. Ama arada bir yazmadan da olmuyor. Özellikle muhalefetin, hayati önem arz eden şu çetelerle ilgili üç maymunları oynamaktan da öte, sulandırma, savunma, gırgıra alma, avukatlıklarına savunma girişimleri, insanı zıvanadan çıkarıyor. Yine bilenler bilir ki, ben herhangi bir partinin ne üyesi ne de hayranıyım. Benimki si, iktidar olsun, muhalefet olsun her siyasetçi brokrat hatta birey farkı gözetmeden, doğruya doğru, eğriye eğri demektir.

Bir siyasi parti, memleketin ve dolayısıyla halkın sorunlarına çözüm bulup desteğini almak için vardır. Ancak bizdeki kimi siyasi partiler, muhalefette olduklarında iyi-kötü, doğru-eğri her şeye muhalefet etmeye kotlanmışçasına hareket ediyorlar. Memleketin, milletin hayrına olmuş şerrine olmuş önemli değil, önemli olan muhalefet etmek. Gerçi aynı partilerin iktidar dönemlerini de gördük, genellikle koalisyon, geçmişte de derin güçlerin tek başına iktidarı hediye etmesiyle…

Muhalefetin bu tutumu bize garip geliyor ama, ta 1430 yıl öteden bu şaşar beşeri yaratan Allah (cc) onların durumlarını çok güzel anlatmış ki biz iman edenler şaşırıp kalmayalım. Yanlış anlaşılmasın, gayemiz kimseyi tekfir etmek veya hakaret etmek değil. Ancak ayetlerde geçen; kalpleri/akılları olup ta anlamayan, gözleri olup ta görmeyen, kulakları olup ta duymayan tabirleri tam da günümüzdeki “bakar kör” tabir edilenleri anlatıyor. Şimdi Kur'an ı Kerim’in şu ayetlerini tefekkür edelim.

“Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.” (A’raf 7/179)

“Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.” (Hac 22/46)

Türkiye cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana olan bitenleri; okuduğunuz veya yaşadığınız kadarıyla, kısaca film şeridi gibi gözlerinizin önünden bir geçirin sonra üzerinde derince düşünün. Adını halktan, hemide halkın cumhurundan alan müzmin muhalefet partisi CHP nin, bu ülkenin ve ülke insanlarının hayır ve maslahatına yönelik, kayda değer bir hayrı, bir projesi, bir öneri veya uygulaması olmuşmudur?

Bunlar çok yüzlülükte meşhur duayen çoban sülüyü bile geçtiler. Bir zamanlar benim işçim, benim köylüm, benim emekçim edebiyatını en çok onlar yaparlardı ama en çok anlar tüm bu mazlumların analarını ağlattılar.

Başörtüsünün yasaklanması için ellerinden geleni yaptılar, şimdiki iktidar çözümü için yasa çıkardı anayasa mahkemesine götürüp iptal ettirdiler. Şimdi de bu partinin lideri olan müzmin muhalefetçi kalkmış, ağzından tükürükler saçarak; “ya çözün, ya da çözemiyorsanız susun” diyor. Yahu söyler misin sen kuş musun devemisin?

Koltuk sevdasına pkk ile onca görüşmeleri deşifre oluyor, kendilerinin kürt sorununun çözümüne yönelik geçmişte hazırladığı tescilli raporlar var ama aynı konuda iktidar adım atınca müzmin muhalefet damarı depreşiyor. İktidarı ıraktaki kamplardan getirilen pkk üyeleri üzerinden vurmaya çalışıyor da, kendisinin “bana 20 militan verin onları meclise taşıyayım” sözünü inkar ediyor. Yani “dün dündür” ün mükerreren tezahürü.

Bir çok fiili darbe, nice darbe girişimleri, planları ve çeteleşmelerle direk veya dolaylı ahbap çavuş ilişkileri var. Tüm bu kozmik, karanlık ve derin planlarla ilgili binlerce dosya, klasör, cd, sayfa doküman ortalığa saçılıyor, ıslak imzalar, ses kayıtları vs deliller tescilleniyor. Yine bir sürü laf kalabalığı ve cambazlıklarla inkar ediyorlar ve hatta bunu “sivil dikta” nın kalkışması gibi lanse ediyorlar. Yani tüm bu Ergenekoncu, balyozcu ve bilmem neci çeteler mazlum ve masum, bu keneleri memleketin sırtından temizlemeye çalışan siyasetçiler zalim ve suçlu. Peeeh de ne peh…

Kısacası iktidar ne tür bir icraat yaptıysa, bu müzminler iyimi kötümü, faydalımı zararlımı diye düşünmeden ille de itiraz ettiler. Ama anayasa mahkemesi, ama Danıştay, ama Sayıştay, ama Yargıtay, ama HSYK yeterki itiraz edilebilecek bir yol bulunsun fark etmez…

Tüm bunlardan hareketle, CHP nin açılımının cahil hokkabazlar partisi olması daha uygundur. Cahildirler çünkü bildikleri bir hokkabazlık onu da yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar, sırıtıyor, suçüstü oluyorlar. Cahildirler; çünkü vatandaştan nasıl oy alacaklarını bilmiyorlar. Ya da biliyorlar da özellikle almamak için uğraşıyorlar. Çünkü hiçbir şey yapmayıp, iktidarı kendi haline bıraksalar, iktidar şöyle veya böyle yıpranacak ve dolayısıyla oylarının bir kısmı muhalefete gelecek ama… Hokkabazlıkları ise şu ana kadarki yüzlerce döneklik ve kıvırmalarından net olarak anlaşılmıyor mu?

İlk bakışta bunların memlekete verdikleri zararlar, kişi başına milli geliri bin doların altına kadar düşürmeleri, bir zamanlar memleketi hiper enflasyonla tanıştırmaları, rüşvet, yolsuzluk, hortumculuklara maruz bırakmaları ve düşünülmesi bile insanı ürperten balyoz darbe planlarını vs karanlıkları destekleme ve savunmaları insana garip geliyor…

Ancak koltuk sevdasına, kendi halkından seksen bin insanı ateş dolu hendeklere atıp yakan ashabı uhdudu ve yine koltuk sevdasına kendi halkından, doğan masum bebeklerin erkek olanlarını yedi yıl boyunca vahşice öldürten firavun vb zalimleri düşündüğümüz zaman böylesi gözü dönmüşlüklerin her zaman her yerde zalimlerden sadır olabileceğini anlıyoruz.

Bunların birde; “olurmu böyle şey” “ordusunu Allah (cc) Allah (cc) nidalarıyla taarruza geçiren komutanlar bunu yapar mı” “lanetliyorum!” “memleketi uğruna canını siper edelere bunlar revamı” falan gibi cilalı sözlerini de siz yine aynı hokkabazlık örnekleri olarak algılayın. Bunlarınki derdi; çıkar, menfaat, koltuk vs gerisi teferruat…

Ya rabbi bizi adaletine layık eyle ve bize adaletli idareciler müyesser eyle. Amin!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi