Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Çantasında Pijaması Halkı Salak Sandı

Çantasında Pijaması Halkı Salak Sandı

Evrak çantasına pijamasını koyup Erzincan’a giden vekil gibi bir kısım CHP’lilerin en belirgin özelliği, katıksız bir şekilde milleti salak zannetmeleridir. Onlara göre halk; bilmez, duymaz, görmez, düşünmez, konuşmaz, sadece güdülen varlıklardır.
Aksini söyleyebilecek bir CHP’li veya onların mayasıyla yoğrulmuş herhangi biri bulunamaz. CHP’lilerin bir başka en belirgin özelliği de “sınırsız bencil” olmalarıdır. Bencil olmayan çok az CHP’li bulabilirsiniz. Girdikleri her ortamda ya onlar vardır ya kimse yoktur.
Mesela özür dilemek gibi bir meziyetleri hiç yoktur. Özür dilenecek hiçbir şey yapmamışlardır, yapmazlar. Tanrı üstü ve kul üstü varlıklardır onlar. “Tanrı” ifadesini özellikle kullandım. Allah’ın 99 ismi vardır ve bu isimler arasında “Tanrı” yoktur. O sebeple Tanrı derken Allah’ı kast etmiyorum.
CHP’liler bu 99 isimden birini anmak yerine Allah’a ait olmayan Tanrı kelimesini kullanır ve böylece din ile herhangi bir bağları olmadığını ortaya koymuş olurlar. Bu da önemli bir ayrıntıdır onlar için. Hiçbir Müslüman, Tanrı demekle Allah anlaşılacağını kabul etmez. Çünkü 99 isim arasına “Tanrı”yı ilave etmek, Müslümana vazife değildir. Geçelim.
CHP’li vekilin salak yerine koyduğu vatandaş soruyor ve diyor ki;
“Sen ne biçim milletvekilisin, hiç hayatında seyahat etmedin mi? Bir milletvekili seyahat ederken yanına sadece pijamasını mı alır, yoksa bir iki gömlek, bir iki pantolon mu alır? Bir milletvekili, evrak çantasına hem evraklarını hem de pijamasını mı koyar? Haydi diyelim pijamanı el kadar evrak çantasına koydun, peki ne diye girdiğin binaya çantayı güya çaktırmadan duvarın dibine koyuyorsun, sonra da başkası o çantayı alıp gidiyor”?
Evet, CHP’lileri takdir etmemek elde değil. Baştan beri iddia edilen bütün darbecilere, cuntacılara, Ergenekonculara, çetelere öyle sahip çıktılar ki, cuntacılar bile şaşırdı. İster şer ister hayır olsun, bir insan iman edecekse böyle etmeli. Kendileri dışında tüm Türkiye’nin inandığı, millete ve devlete komployu savunuyorlar.
Vatandaş diyor ki; “O kadar savcı, hâkim yalan ve yanlış karar veriyor, darbeci medya hariç, bütün televizyonlar, gazeteler, radyolar, internet siteleri yalan yanlış haber yapıyor, bir tek CHP’liler doğru biliyor öyle mi? Onun için mi iddia edildiği gibi çantalara paraları doldurup doldurup, Kah Erzincan’a kah Şemdinli’ye gidip geliyorlar, sonra da çantadan para yerine pijama çıkıyor. Oh ne ala paraları getir Mualla.
Dedik ya bu güruh kendilerinden başka herkesi aptal ve zavallı yerine koyar. Çünkü onlar devlettir, millet sadece hizmetçidir. Devletin bütün kurumları onlara hizmet etmelidir. Onlara hizmet etmeyenler; darbelerlerle gider. Şimdiye kadar hep böyle olmuştur. Nihayet artık ters tepti ve Yüce milletimiz devletine sahip çıktı ve çıkacaktır.
Her on yılda bir nöbet değiştiren darbelere, muhtıralara bakıldığında görülür ki, altından CHP’liler ve aynı zihniyet sahipleri çıkmıştır. Çünkü imtiyazlıdırlar. İmtiyazlarının sebebi ise mal varlıklarıdır. CHP’lilerin çok büyük çoğunluğu, geçmişten devlet zenginidir. Türkiye’nin kıtlık yılları araştırıldığında görülür ki, sadece CHP’liler kıtlık, yokluk çekmemiştir. Varlık içinde yüzmüşlerdir.
Mesela millet, yani CHP’lilerin salak yerine koyduğu halk, ayakkabıyı Rahmetli Menderes zamanında görmüştür. Çarık giyen bir tek CHP’li yoktur o dönemde ve sadece CHP’li olmayanlar çarık giymektedir. Çünkü vatandaşın bırakın ayakkabı almayı, ayakkabı almak için kasabasına gidecek parası yoktur.
Daha basit bir şey söyleyeyim. Bugün Türkiye’nin bütün köylerindeki, ilçelerindeki ve illerindeki 1960’a kadar olan zenginlerin büyük ekseriyeti CHP’lidir. O tarihten bugüne gelindiğinde; cuntacıları, darbecileri, çeteleri savunanların kimler olduğunu görmek çok daha kolaydır. Halep Suriye’deyse Türkiye burada. İnat bu ya yine de çantada pijama vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi