Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

CHP müftü avına çıkarken belleğimizdeki o değil

CHP müftü avına çıkarken belleğimizdeki o değil

İttihatçıların üzerindeki “Paris modeli” kıyafetlerle Çanakkale’de savaşan askerlerin pejmürde halini kıyasladığınızda ülkeyi kimlerin soyduğu anlaşılır.
Benim babam vergi borcu yüzünden zoraki yollarda kürek sallarken cumhuriyetin sahipleri(!) Boğaziçi’nde kadeh kaldırıyordu.
Soralım:
Halk çay içecek şeker bulmadığı yıllarda Safiye Ayla kimin şarkıcısıydı?
Rahmetli Ahmet dayımdan dinledim.
Ezanın yasak olduğu yıllar...
Mevsim kış kıyamet...
Dayım o gün kaçak tütünlerini satarak köye dönerken yolda ne görsün, dayısı ile on kadar çocuğu jandarma önüne katmış götürüyormuş.
Çocukların ayakları çıplak, üzerlerinde doğru dürüst elbise yokmuş.
Dondurucu soğuktan mosmor olmuşlar.
Suçları?
Dayımın dayısı Abdurrahman efendi Kur’an öğretiyormuş.
Öğreten suçlu, öğrenen suçlu!
Dayım, kayaların arkasına sipere yatarak jandarmalara tüfeği doğrultmuş:
“Davranmayın, eller yukarı..!”
İki er, bir de çavuş...
Ellerini havaya kaldırmışlar.
İkinci komut:
“Tüfeklerinizi yere koyun ve de yüz adım ilerleyin.”
İlerlemişler ancak tüfeklerinin iadesi için yalvarmışlar:
“Biz emir kuluyuz.”
Dayım tüfekleri mermisiz erlere iade etmiş, mermileri de köyün girişine bırakacağını söyleyerek dayısı ile çocukları alarak uzaklaşmış..
Tarihten bir kesit.
Yargılama esnasında kişileri tanımak için mahkeme savcılıklardan sabıka kaydı ister. Sabıka kaydı kişinin geçmişidir. Bir zihniyeti sabıka kayıtlarından tanıyoruz...
Halkın hafızasında yer etmiş o kadar çok olay var ki bunların cümlesi Osmanlı’yı parçalatarak yerine sömürge devletler kurduran İttihatçılara ait.
İkinci cumhuriyeti sahiplenen İttihatçılardır...
Ülkenin en azından bir asırlık geçmişi CHP zihniyetine ait.
MHP ile kurmuş oldukları sol ittifakın içeriğinde 28 Şubat’ın mahsulleri olan yine Kur’an kısıtlaması yatar. O yüzden İslamî bilgiler veren okulları tırpanladılar.
İnancı gereği üstlerini başlarını örten Müslüman hanımlara öğretim yasağı CHP zihniyetine aittir. “Kamusal alanlar” onun eseridir.
Ve şimdi bakıyoruz ki CHP’nin lideri sayın Baykal çarşaflılara rozet takıyor.
Müftülerle görüşme talimatını veriyor...
Seçimler yaklaşıyor ya, görüşün bakalım...
Kur’an’ı Müslüman’a tehlike sayan bir zihniyetin sabıka kaydı ancak açıktan tövbe ile silinir. Değilse, içi boş kuru laflarla peynir gemisi asla yürümez.
Şuuraltımız, 2. Abdülhamit sonrasında halka zulüm ve de eziyet edenlerin hikayeleri ile doludur. Büyüklerimiz bize anlatınca biz de nesillerimize aktarıyoruz.
Böylece buruk ve de acılarla dolu geçmişi yazan tarihe kimileri de “Çılgın Türkler” adını koyuyor. Halkına zulmedenler çılgın ama Çanakkale’de canlarını feda edenler neden çılgın olsun? Onlar vatanları ve de inançları uğruna severek şehit oldular.
Şehadet çılgınlık değildir, gönül işidir...
Gönülsüz seçim arifesinde ha çarşafa rozet takmışsın, ha seçim sonrası çarşafı yırtmışsın. Samimiyetsizliğin samimiyeti olmuyor.
Şimdi de müftülere çengel...
Barı Çengelköy duymasın!


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi