Merve Kavakçı İslam

Merve Kavakçı İslam

Moskova’nın anlatamadıkları

Moskova’nın anlatamadıkları

Moskova metrosunda hafta başı patlayan iki bomba uluslararası arenayı şekillendiren konuların arasında güvenlik gündemini tekrar liste başı yaptı. Bu sefer klasik güvenlik yaklaşımlarının ötesinde ayrıca cinsiyetlendirilen bir güvenlik tartışmasıyla karşı karşıyayız. Moskova’da otuz sekiz kişinin ölümüne sebep olan intihar saldırılarının tepeden tırnağa siyahlara bürünmüş kara dullar olarak tanımlanan iki Çeçen kadın tarafından gerçekleştirilmiş olması Batılı Oryantalistlerin elinde şiddete uğramışlığı varsayılan Müslüman kadın karakterine bir de intihar komandosu Müslüman kadın imajının eklemlenmesini sağlıyor. Bununla orientalistin merceğinde inceleme altına alınan sübjektif ve pasif konuma yerleştirilen oryantal Müslüman kadının şimdi pro-aktif ve objektif nitelikli hale geldiğini söylemek de mümkün. Sadece Çeçenistan endeksli değil de genel anlamda intihar saldırılarında rol oynayan kadınlar üzerinde yakın tarihte yapılan bir İngiliz araştırması, iki grup kadın tipolojisini ortaya koyuyor. Birincisi yaş itibariyle olgun ve toplumsal hayatın sosyal, ekonomik ve siyasal katmanlarında bir şekilde öğütülmüş ve sonunda da marjinalize edilmiş, temsil gücünden mahrum bir kadın imajını ön plana çıkartıyor. Buna göre temsiliyetten uzaklığı toplumsal aktivite ve bunun da beraberinde getirdiği görünürlük ile bertaraf etmeye çalışan ortalama bir kadın imajıyla karşı karşıya buluyoruz kendimizi. Olduğu halden olması gereken hale yani pasiften aktife evrilişi, toplumsal bir tanınırlığı da beraberinde getiriyor. İkinci tipoloji birincinin aksine daha genç ve hayatı irdelendiğinde de başarılı olarak nitelendirilebilecek bir kadın imajıyla bizi baş başa bırakıyor. Sosyal, ekonomik ve siyasi değerlerini içselleştirmiş, bu nedenle de çekincelerinden arınmış güçlü kadın imajı kendini bombalarla sarıp sarmaladıktan sonra havaya uçurmasıyla “daha büyük bir fedakarlık” ve dolayısıyla da diğerine nazaran daha büyük bir geri dönüşüm beklentisini yeşertiyor. Arkasındaki motivasyon, içeriği ve kullanılan metodu ne olursa olsun sonuç itibariyle Müslüman kadının dış görünürlüğü üzerinden yürütülen şiddet eylemi güvenlik alanının genişletilmesi sonucunu da doğuruyor.
Son zamanda bu alanda önerilen çözüm tasarılarından biri Fransa örneğinde gördüğümüz gibi peçenin kamusal alanda yasaklanması. Bunu yapmakla Fransa iki alanda başarı sağladığını iddia ediyor. Birincisi milli kimliğinin çoğulculuk ilkesine bağlı olmamasına dayandırarak yaptığı milli arıtma prosedürü. Buna göre devlet peçe takan kadınları engellemekle onlara iyilik etmiş oluyor ve başlarına gelebilecek herhangi bir saldırıdan onları koruyor. Bu tektipleştirici anlayış Fransa’yı gocundurmuyor zira Fransız olmak en başta aynı görünürlüğü toplumun bütün katmanlarına istisnasız yaymayı gerektiriyor. Aynılık üzerine oturtulmuş milli kimlik, rejimin argümanına göre güya, farklılıklarıyla ön plana çıkan azınlıkların toplumun geniş kitlesi tarafından ezilmesi ve tolore edilememesi tehlikesini de bertaraf etmiş oluyor. Bir ikinci çözüm önerisi de şimdilerde ihtilaflı bir konu olarak gündeme oturan bütün-beden tarayıcıları. Yapılmak istenen bu yeni aletleri devreye sokarak kadın erkek bütün yolcuları tehlikeli madde araştırması için titizlikle taramak. Güvenlik haklarıyla özellik hakları arasında oluşan gerilim güvenlikten yana çözülüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Kavakçı İslam Arşivi