Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Kutuplaşma

Kutuplaşma

Bir mahkemenin verdiği kararın başka bir mahkeme tarafından adeta ters yüz edilmesi ve bunun bir istisna olmaktan çıkıp kitlesel hale dönüşmesi kararların hukuka göre değil başka bir kritere göre verildiği intibaı yaratıyor.
Medyanın bir bölümünün bir yöndeki kararı diğer bölümünün ters yöndeki kararı doğru bularak yayın yapması ve suçlunun medya tarafından belirlenip ilan edilmesi, ayrıca bu yöndeki yayınların her medya grubu için belli bir yönde olması arayışın haklılık ya da haksızlık kriterine göre değil taraf olma esasına göre belirlendiğini gösteriyor.

En üst düzeyde görev yapan ya da geçmişte yapmış olanların aynı olayda birbirinin tersi kanaat belirtmesi ve bu farklılığın yorum farkından değil siyasi duruşlardaki farklılıktan kaynaklanması yargının hakem olma özelliğini yitirmesine ve taraf sayılmasına yol açıyor. Bu durum anayasa değişikliklerinin yargının taraf olmasını pekiştirmek amacıyla yapıldığı iddialarına yol açıyor.

Bu tartışmaların odağında Silahlı Kuvvetlerin eski ve muvazzaf mensuplarının bulunması olayı kişisel olmaktan çıkarıyor ve kurumlararası bir çatışma olduğu izlenimi yaratıyor. En büyük tehlike olayların barış ortamının kuralı olan hukuktan çıkıp çatışmanın kurallarının geçerli hale gelmesi ihtimali oluyor.

Bölgemiz siyasal açıdan istikrarlı sayılamaz ve önümüzdeki günlerde, çatışma da dahil, birçok gerginliğin yaşanması sürpriz değildir. Irak’ta seçimler yoluyla belirlenecek iktidarların kontrolü sağlaması çok zor hatta ihtimal dışı. Bir iç savaşın yaşanması ve galip tarafın ülkeyi kontrol etmesi beklenir. Üstelik bu çatışma sonunda Irak’ın bütünlüğünün bozulması mümkündür. Bölgedeki yapay devletler yeniden şekillenebilir ve yeni bir yapı oluşturulabilir. Türkiye’nin bu sürecin dışında kalması hem doğru değildir hem de istese bile kalamaz.

Bölgedeki ikinci sorun İran’a atfedilen nükleer silah edinme iddiaları ve buna karşı alınması düşünülen tedbirlerdir. Bu sorun Irak’ın geleceğinden bağımsız olarak düşünülemez hatta nükleer silah iddiaları bir örtü olarak kabul edilebilir. Asıl amaç Irak’ta oluşacak boşluğu İran’ın doldurmasını engellemektir. Ayrıca bu çatışmaların ülke içine kaydırılması da muhtemeldir. Son günlerde Güneydoğu’daki eylemler bunun alt yapısını hazırlamaya dönük gibi görünüyor. Böyle bir ortamda TSK’ya yönelik ve olumsuz bir imaj oluşturacak iddialar haksız değilse bile zamansız sayılmalıdır.

Ekonomik kriz düşük gelirli kitlelerde daha büyük etkiler yaratmış görünüyor. Krizin çözümünü sadece ekonominin genelini ifade eden rakamlardaki düzelmeye bağlamak yanlıştır. İşsizliğin çözümünü yatırımların artmasında ararsak uzun zaman beklememiz gerekir. Uzun ve kısa vadeli çözümleri farklılaştırmak ve ekonomik krizin yarattığı sosyal problemleri etkisizleştirmek gerekir. Ayrıca bu gibi sosyal problemler dış sorunların büyük olduğu zamanlarda başkaları tarafından kolaylıkla kullanılır.

Sonuç olarak konjonktür bugün tartıştığımız konuların hiç değilse ertelenmesini gerektiriyor. Bu hem iktidar hem de muhalefet için geçerlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi