Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Arkasından gönüllü Fatiha okunan kaç devlet adamı vardır

Arkasından gönüllü Fatiha okunan kaç devlet adamı vardır

Şöyle bir soru sorulsa; “Şimdiye kadar vefat eden devlet adamlarının arasında, halkın gönüllü olarak rahmetle andığı ve Fatiha okuduğu kaç kişi vardır?”
Soruya cevap vermeden önce şunu söylemek lazım. Öncelikle devlet adamı veya hamal fark etmez, “Her canlının ölümü tadacağı”, Kur’an-ı Kerim’in buyruğudur. Kur’an-ı Kerim böyle buyurduğuna göre ölümü tadanların; şan, şöhret, para, makam ve mevkisi, bir anlam ifade etmez. Ruhu ruhlar âlemine gider, cesedi de börtü böceğe yem olmak üzere toprağa verilir; hem de en sevdikleri tarafından gömülür. Yani tekrar toprak olur.
Bu sebeple ölen kişinin dünyalık kimlik ve kişiliği, ruhlar âleminde bir işe yaramaz. İster cumhurbaşkanı olsun, ister çoban, herkes bir ve beraberdir orada. Esas olan, vefat edenlerin arkasından kaç kişinin Allah rızası için Fatiha okuduğu, dua ettiği ve onun adına hayırlar yaptığıdır. Müslümanlık inancında böyle inanılır ve böyle iman edilir.
Yalnız bütün bunlar için öncelikle; Fatiha Suresi’nin manasına inanmak ve iman etmek gerekir. Fatiha okuyan kişinin niyeti önemlidir. Hatır için okunan veya mecburiyete dayalı okumalar, kişinin kendisini ve yanındakileri kandırır. Allah’ı kandıramaz.
İçinde Allah rızası olmayan hiçbir dua, samimi olmadığı için yerini bulmaz. Fatiha okuyan da Fatiha okunan da dünyada iken kulların ve Allah’ın rızasına uygun işler yapmış olmalıdır ki, arkalarından yapılan dualar onların ruhlarıyla buluşabilsin, amel defterine iyi şeyler yazılabilsin ve hesap gününde, bu iyiliklerin faydasını görebilsin.
Bu kadar laftan sonra soruya cevap vermenin bir anlamı kalmadı. Rahmetli Özal’dan söz edecektim. Allah nasip ettiği müddetçe Özal’a Fatiha okumayı sürdüreceğim. Vefat ettiği günden bu yana, ayda en az üç ila beş kere gönüllü Fatiha okurum.
Anadolu yakasından, Avrupa yakasına geçerken veya tam tersi dönüş yaparken, kabrinin orada aklıma gelir ve dualarımın içine, Özal’ı, Menderes’i, babamı, dedelerimi, yakın akrabalarımı da katarak birer Fatiha okurum. Onların ruh hallerini bilemem ama ben ruhen rahatlamış hissederim kendimi. Bir de Özal adının geçtiği her ortamda yine okurum.
Özal vefat ettikten sonra daha çok anlaşıldı. Milletlerin kaderlerinde iyiler hep öldükten sonra anlaşılır zaten. Özal da onlardan biriydi. Rahmetli Menderes de idam edildikten sonra anlaşılmadı mı? Özal’ın yaptığı pek çok iyi hizmetin yanında, sadece Menderes’e iadeyi itibarını millet adına vermesi ve yine büyük bir kadirşinaslık göstererek, kendisi de öldüğünde Menderes ile yan yana olmasını istemesi neyle ifade edilebilir?
Yine hem Özal’ı hem de kardeşi Yusuf Bozkurt Özal’ı rahmetle anmamız ve Fatiha okumamız için, Yusuf Özal’ın köşkte yapılan bir iftar hatırasını paylaşmak isterim.
Rahmetli Özal köşktedir, kardeşi Yusuf Bozkurt Özal da Ankara’da. Turgut Özal kardeşlerine çok düşkündür fakat hamaldan cumhurbaşkanına kadar her evli erkeğin püsküllü belası olan kadınların kocalarının aile bireylerini sevmemeleri Özal’ın da başındadır.
Bu sebeple Özal, akrabalarıyla pek bir araya gelemez ama bunun ıstırabını da her fırsatta yaşar. Bir Ramazan günü Turgut Bey, Yusuf Bozkurt Özal başta olmak üzere sevdiklerini köşke iftara davet eder.
Diğer davet edilen akrabalar Özal’a karşı bir şey diyemezlerse de Yusuf Özal cesaretini toplayarak; “Ağabey iyi güzel de…” der ve daha Yusuf Özal sözünü tamamlamadan Turgut Bey; “Bu akşam yok” deyip kestirip atar.
O akşam köşkte yakın akrabalar, dostlar ve rahmetli Yusuf Bozkurt Özal’la birlikte iftar edilir, dualar edilir. Sıra teravih namazına geldiğinde; Özal, Yusuf Bey’in teravihi kıldırmasını ister. Yusuf Bey de; “Burada siz dururken bizim namaz kıldırmamız hoş olmaz” diyerek teklifi geri çevirir. Ve Özal teravih namazını kıldırır. O akşam Özal çok mutludur. Yanındakilere şunu söyleyecektir: “Özlediğim bir iftardı.”
Ruhları için el fatiha.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi