Dün bütün yurtta 23 Nisan Çocuk Bayramı şenlikleri ve kutlamaları vardı. Yetkililer nutuklar çekti. Çocuklar konuşturuldu. Her yıl olduğu gibi ecdat aleyhine söylenenler tekrar edildi. "Kötü söz söyleyen ve söyletene aittir" atasözümüz bir defa daha geldiğine oturan taş misali yerini buldu.

Nutuklara bakılırsa Milli Eğitim neler yapmış neler. Ülke kurtulmuş, ülkeler fethedilmiş de haberimiz olmamış vay anasını sayın seyirciler. (!)

Sekiz yıllık kesintisiz eğitimin, Milli Eğitim Bakanları'nın, idarecilerimizin ne büyük kerametleri varmış da haberdar olmamışız. Sağ olsunlar dünkü nutuklarda halkımızı tenvir ettiler. (1)

İhtiyacımız vardı da ithal ettik (!) Neyi?

Sigara içmeye ilkokul 4. sınıfta başlayan çocukları dışarıdan ithal ettik.

Uyuşturucuya 13 yaşında başlayan çocukları başka ülkelerden ithal ettik.(!)

Flörte 13-14 yaşlarında başlayan çocuklar başka ülkelerden geldiler. (!)

Öğretmenlerini dövenlere ihtiyaç vardı. İthal ettik onları. (!)

Ortaöğretim sıralarında satanist olan çocuklar ithal edilen çocuklardan.(!)

İslâm ile irtibatları kesilsin diye uygulamaya koyup taşımalı sistemle taşıdığımız çocukların kazaya kurban gidenleri bu ülkenin öz evlatları değil. (!)

Eşeklerle okullarına taşınan çocuklar ithal yoluyla gelenler.(!)

Okullarda okuyanlarımız hırsız, arsız, hortumcu, vurucu, kırıcı, uyuşturucu mübtelası, tinerci, balici, kapkaççı, eşkiya olmuyorlar. Bunca haram-helâl tanımayan gençleri bizler dışarıdan ithal ettik. Göstermelik bunlar. Gençlerimize, bakın bunlara, böyle olmayın demek için ithal ettik bunca serseriyi. Sağolsun Bakanlarımız ne de olsa düşünüyorlar bizleri canım.(!)

İnancımın gereklerini yaşayarak okuyacağım diyenlere bizim ülkemizde yasak masak yok. Bu tür uygulamalar demir perde ülkelerinde icra ediliyor. Oralarda eğitimden sorumlu herifler işliyorlar bu tür cânilikleri. Bizde öyle şeye hiç fırsat verilir mi? Biz eğitimimizle ülkeler bile fethediyoruz canım. (!)

Orta öğretim çağındaki kızlara nasıl göbek atılır, nasıl erkekler cezbedilir, nasıl cazibeli hâle getirilir onlar dış ülkelerde çocuklar üzerinde işlenen cânilikler.(!)

Televizyon ekranlarında çıplaklığı öğretenler, alkış için herşeyin mübah olduğu telkin edilenler başka ülkelerin yetişmeleri. Bizde öyle laga luga olur mu hiç.(!)

Devlet imkanını eline geçirdiğinde milletine zulmedenler, ülkeyi hortumlayanlar, kaynakları yandaşlara peşkeş çekenler bizim eğitim sistemimizde yetişenler değil. Şayet böyleleri varsa onlar ithal malları gibiler. Bizde öyle şey olmaz.(!)

Geçen yıl 23 Nisan münasebetiyle birşeyler yazacak oldum da ülkemizin namuslu(!) yazar çizerleri hemen vaziyete el koydular. Sütunlarına taşıdılar yazdıklarımı. Ne demişim: "Uygulamalar bu ülkenin çocuklarını seks manyağı, materyalist, para delisi, menfaat şebekesi, terörist, hırsız, hortumcu, ihtiyar ana-babalarını tekmeleyen, onları darü'l-aceze yurtlarına terk eden bir vahşi yapıyor." demişim. Bunların hepsi televizyon haberlerinde ilk haber olarak verildi. Başıma gelmedik kalmadı.

Meğer yanlış görmüşüm. Tevbe ettim(!) Gerçeği buldum. Onlar dışardan ithal edilenlermiş meğer.(!) Ne kadar da câhilmişim, fesübhanallah...

Eğitimimizde yetişenler kurdukları sosyal yapı, hukuk sistemleri, sağladıkları güven ve adaletle toplumu izzet sahibi yapmışlar, sağ olsunlar.(!)

Sağladıkları yapıyla okullarımızdan mezun olanlar "Vatan haini dedelerimiz"in iki kere kuşattıkları Viyana'ya süfli işlerde çalışma için gitmiyorlar. İnsanlarımız aldıkları tahsilden öylesine mutlular ki, hiçbir ülkeye ırgatlık için göçmüş değiller.

İdarecilerimiz, ne olur bize bir fil bakmak az geliyor; bir iyilik yapın da iki fil verin. Çünkü bizim uslanacağımız yok.