Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Çarıktan ayakkabıya, faşizmden demokrasiye niye geçtin darbesi

Çarıktan ayakkabıya, faşizmden demokrasiye niye geçtin darbesi

Bir 27 Mayısçı gösterilsin ve o kişi hakkında olumlu düşünülsün. Eğer yaşıyorsa iyilikle, ölmüşse rahmetle anıldığını söylesinler. Böyle birini bulmak mümkün değildir. Hatta tezgâha gelen 14’ler bile milletimiz tarafından affedilmemiştir.
Elbet 27 Mayıs darbesini savunanlar da vardır. Yalnız sadece CHP zihniyetli çevreler savunmaktadır. 27 Mayıs’ı yapanları ve savunanları anlamak için şunu hatırlamakta fayda vardır. Malum darbecilerin ve destekçilerin tamamı, CHP dönemi devlet zenginidir.
Çünkü rahmetli Menderes, devletin kasasını adamlarına peşkeş çeken CHP’lilerin elinden alarak, milletin hakkını halka vermiştir. “Çarıktan ayakkabıya geçiş” böyle olmuştur. Zaten darbenin ana nedeni de halkın devletine sahip çıkması yüzündendir.
27 Mayıs’ı yapan ve savunan adamlarla mevcut darbecileri yan yana koyduğunuzda aralarında zerre kadar fark yoktur. Hepsinin geçmişine bakıldığında görülür ki, göl dalgaları gibi birbirlerinin takipçisi ve vazgeçilmezidir. Bildikleri ve inandıkları tek şey, halkın dilsiz ve dinsiz kalmasıdır. Dili ve dini yaşadıkça kendilerine rahat yoktur.
Ayrık otundan soğana geçen halk, malum zihniyetin elinden devletin imkânlarını alınca darbe yapmışlar, bir de darbelere gösterdikleri gerekçelere kendileri bile gülmüştür. Ülkesini seven, milletinden yana olan, vatanını kutsal bilen, kalbinde zerre kadar veya daha fazla “iman” taşıyan hiç kimse, 27 Mayıs darbesi ve diğerlerine akıl erdirememiştir.
Hal böyle olunca, 27 Mayıs darbesini savunanlara ne demeli peki? 1950 yılından bu yana, milletimiz diyeceğini demiştir ve bir daha CHP zihniyetini iktidara getirmemiş, koalisyonları da kısa sürmüştür. Hatta onlarla koalisyon yapanları da yıllarca cezalandırmıştır. CHP’nin yanında ve yöresinde olmak, millete ihanet olarak kabul edilmektedir.
Çok bilinmeyen bir şey söylemiyoruz. Siyasi tarihe bakan herkes bunu rahatlıkla görebilir. CHP veya CHP’nin doğurduğu DSP ile bugüne kadar kimler ortaklık etmişse, sonları hep kötü gelmiştir. Gazetelerin, devletin ve TBMM’nin arşivleri ortadadır.
Sol kesim ya da CHP zihniyetli bütün taraflar şunu artık idrak etmeliler. Bu toprakların üstünde yaşayanlar da altında yatanlar da; darbe, muhtıra ve benzeri hiçbir ihanet şekline ve şemaline geçit vermez ve vermeyecektir.
“İTC’lilerle” (İttihat ve Terakki Cemiyeti) ayyuka çıkan bu darbe ve muhtıra alışkanlığı, milletin vicdanında asla kendisine haklı bir zemin bulamamıştır. Hâlâ direnmenin ve halka “kin” beslemenin, “öfke” duymanın ve “hiç” yerine koymanın ne anlamı vardır?
Oysa malum darbeciler bu halkın ekmeğiyle beslenir, vergileriyle iaşelerini kazanır, her türlü hizmetlerini halk görür ama yine de tüm mesailerini milletin geleceğini karartmak için sarf eder ve etmektedirler. Mesela kendilerine şunu sormazlar mı?
“Yahu işte 27 Mayıs darbesi ortada. Ondan sonra yapılan darbeler ve muhtıralar ile Ergenekon ve benzeri oluşumlar, faili meçhul cinayetler, Danıştay saldırısı gibi ne kadar komplo varsa hepsi meydanda. İyi güzel de bütün bu olup bitenlerin neresinde devletin ve milletin geleceği vardır?”
Yani bu adamlar çok devletçi, çok milletçi de halk tarafından mı anlaşılmıyorlar? Neden CHP zihniyetli çevrelerin dışında bütün darbelerden, muhtıralardan ve benzeri oluşumlardan halk rahatsız ve destek vermiyor, hatta lanetle tel’in ediyor?
Öyle ya bu toprakları vatan bilen ve sahip çıkan, bu sahiplenmeyi de dini ve milli değerleriyle muhafaza eden bir tek fert çıkıp; “Oh ne iyi yaptınız” dememiştir. İnsan hak ve özgürlüklerinin yanında yer alan ve devletin güvencesinde ülkesine hizmet eden her “namuslu” vatandaş, darbe ve muhtıralara karşı çıkmış ve çıkmaktadır.
Kısacası, 27 Mayıs ve diğer darbelerle birlikte her türlü benzeri komplolara “Hayır” diyenler, bu ülkenin gerçek sahipleridir. Halkı okumasını bilenler bunu bilir ve görürler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi