“Türkiye'nin Radikal İslamcı örgütü”

“Türkiye'nin Radikal İslamcı örgütü”

Korsanlar, Gazze'ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisini kana bularken, korsan devletin liderleri Şimon Peres, Benyamin Netanyahu, Ehud Barak ve diğerleri hep bir ağızdan “Askerlerimiz nefsi müdafaada bulundu” diyerek dünyayla adeta dalga geçtiler.

Bir yandan gerçekleştirdikleri katliamı savunurak dünyaya meydan okuyan haydutlar, diğer yandan da 9 kişiyi nasıl öldürdüklerine dair görüntüleri ayıklayıp, gemiye inerken direnişle karşılaştıklarına dair görüntüleri yayınladılar. “Bakın nasıl saldırıya uğradık” mesajı verme amacı taşıyan bu görüntüler, dünya medyasına dağıtıldı ve müttefik ülke televizyonlarında her haber saatinde defalarca yayınlandı. Böylece katliamın PR (Public Relations) kısmını da başarıyla uyguladılar.

Bu şekilde dünyayla alay eden İsrail ve müttefikleri, neden uluslararası sularda bir gemiye baskın yaptıklarını, neden 9 kişiyi öldürdüklerini, neden BM kararlarına rağmen 60 yıldır bir ülkeyi işgal ettiklerini, neden işgal ettikleri topraklardaki insanları katletmek için Amerika'dan ve diğerlerinden silah aldıklarını, neden insanları evlerinden atıp, dışarıdan ithal ettikleri insanları koyduklarını açıklamak yerine, “Gemi uyarılara rağmen yol aldı”, “HAMAS İsrailli sivilleri roketlerle vuruyor”, “İran HAMAS'a silah veriyor”, “Gemidekiler askerleri bıçaklamaya çalıştığı için vuruldu” yalanlarını tekrarladılar, tekrarlattılar.

İsrail'in kana susamış kabinesinin sözcüsü Mark Regev de televizyon televizyon dolaşıp, Gazze'ye yardım götürenlerin neden katledilmelerinin gerekli olduğunu anlatıyordu dün gece. Daha bir yıl önce bebeklerin karnını deşen, kadınların gözlerini çıkaran, erkeklerin kafasına kurşun sıkan bir devletin sözcüsü Regev BBC'de “Gazze'ye yardım adı altında teröristlere destek veriliyor. Yardımı götürenler Türkiye'nin radikal İslamcı örgütü” diye bağırıyordu.

Bir yandan 'Gazze'ye atom bombası atalım' diyen Lieberman, Sabra ve Şatilla'da 3 bin 500 Filistinli'yi katlettiren Şaron, Tunus'u bombalattıran Peres, altı aylık bebekleri öldürten Olmert-Livni-Barak üçlüsü, diğer yandan Gazze'den, Haiti'ye, Pakistan'dan, Bangladaşe, Somali'ye, Etiyopya'ya kadar dünyanın dört bir yanında açlık ve sefaletle mücadele eden bebeklere, kadınlara, yaşlılara ilaç ve gıda yardımı yapan İHH. Regev'e göre yardım yapan İHH 'radikal', önüne geleni bombalayan İsrail 'insani'.

Kendilerini 'insani' diye tanıtan katiller, daha dün Ramallah'ta Mavi Marmara'da gerçekleştirilen katliamı protesto eden bir Amerikalı kadının gözünü çıkardılar. 21 yaşındaki Emily Henochowicz, Filistinlilerle dayanışma için Batı Şeria'ya gelmişti, tıpkı 7 yıl önce buldozerle öldürülen Rachel Correie gibi. Henochowichz'in gözüne göz yaşartıcı mermi fırlatıldı gözü dönmüş bir İsrail askeri tarafından. Sol gözü şimdi ameliyatla alınacak

Gazze'de ise isimleri bile bilinmeyen 5 Filistinli daha bombalandı ve katledildi dün. Kendinden olmayan hiçbir insana insan gözüyle bakmayan bir mentalite taşıyan bu katillere 'radikal' kelimesi bile yetersiz kalıyor. Prof. Ilan Pappe'nin “Siyonizm, yarın doğacak her Filistinli'yi tehdit görüyor” şeklinde özetlediği bir 'öldürme iç güdüsü' taşıyanlar, herhalde sonsuza dek böyle bir kabadıyılık yapamayacaklar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi