Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

İsrail denilince akla neden güven, istikrar, huzur gelmez?

İsrail denilince akla neden güven, istikrar, huzur gelmez?

İsrail bir korku topluluğudur, işgalci bir toplumdur. Yerkürenin hiçbir kara ve deniz parçasında, İsraillilerin el kadar kendilerine ait yerleri yurtları yoktur. Kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri her santimetrekareyi; işgalle, savaşla, baskınla, şiddetle ve kanla elde etmişlerdir. Yerkürede gömüldükleri mezarlar dahi onların değildir.
Filistin toprakları bunun en bariz örneğidir. Daha ötesini konuşmaya ve yazmaya gerek yoktur. Doğrusu şimdiye kadar Hitler’e hiç hak vermemiş ve Hitler’in bu güruha yazık ettiğine dair yüreğimin bir yerinde azıcık da olsa hafif bir acıma duygusu oluşmuştu.
Son caniliklerinden sonra bu parçayı söküp attım. Ve Hitler’e teşekkür etmekten kendimi alamadım. Öte yandan Polonya’daki fırınları görmemiştim ama filmini izlemiştim, o zaman da yine yüreğimin bir tarafında hafif bir sancı meydana gelmişti. Şimdi o sancıyı da söküp attım ve yerine İsrail’e karşı öfkeyi koydum.
Henüz ilkokul 4. sınıfta okuyan küçük bir öğrenci şöyle bir soru sordu:
“Madem bu İsrailliler böylesine kötülükler yapıyor, iyi insanları öldürüyor, yardıma giden insanların yolunu kesiyorlar. O halde Türkiye’de ne işleri var, onları bizim topraklarımıza kim kabul etmiş, niye içimize almışız?”
“Osmanlı bir barış devletiydi. Bir şefkat devletiydi. Dünyaya adalet götüren ve götürdüğü adaleti yaşatan bir devletti” dedikten sonra Yahudilerin İspanya’dan kovulup gidecek yerleri olmadığı için; “iman, insaf ve vicdanlarının” gereği, atalarımızın onları bizim topraklarımıza davet ettiklerini ve nasıl geldiklerini anlattım.
Sonra başımıza ne işler açtıklarını, ekmeğimizi yediklerini, suyumuzu içtiklerini, yaşadıkları her kara parçasında ihanet etmekten geri durmadıklarını ve Osmanlı’ya ihanet ettiklerini, Osmanlı’nın yıkılışında büyük rol oynadıklarını, ellerinde bulundurdukları mal ve mülklerini, hile ile elde ettiklerini izah etmeye çalıştım.
Çocuk sustu. Diyecek bir şey bulamadı. Bir müddet sonra; “Ama bunlar insan değil o zaman” deyip, oynamaya daldı. Evet, insan değillerdi. İnsan demek güven demektir, insan demek huzur demektir, insan demek istikrar demektir. Bütün dünya milletleri, İsraillilerden korktuğu, ürktüğü ve her an nerede, ne zaman, ne yapacakları belli olmadığı için, zaten onları kabul etmemiş ve her ülke topraklarından uzaklaştırmıştır.
Ne yazık ki ve maalesef, bugün İsraillilerin faturasını bütün dünya adına Filistin halkı ödemektedir. Bu halka yardım etmek isteyen milletler ödemektedir ve en büyük pay da bize düşmektedir. İnsani yardımdan başka hiçbir amacı olmayan savunmasız insanlara saldırmalarını, İsrailliler ve onlar gibi düşünenlerin dışında hiç kimse kabul etmemiştir.
Dünyanın az ya da çok tepkisi ortadadır. Zerre vicdana sahip, zerre insanlıktan nasibini almış hiçbir topluluk ve devlet, olup bitenleri hoş karşılamamış ve nefretle kınamıştır. Sadece İsrailliler ile bizdeki İsrail tapıcısı birkaç kişi, sahip olduğu genlerinin gereği meseleye farklı yaklaşmış ve bütün bir Türkiye halkının kınadığı, tepki gösterdiği hadiseye, normal bir insan aklının almayacağı ve kabul etmeyeceği şekilde, izah ve yorum getirmişlerdir.
Korkutan korkuyla yaşar. Ürküten ürkerek yaşar. Ateşle oynayan ateşle yanar. Silahla gelen silahla gider. Dünyanın neresinde olursa olsun, İsrailli ve İsrail taraftarı hiç kimse, yaşadığı yerde güven, huzur ve istikrar içinde nefes alıp verememektedir. Sadece bu gerçeği kavrayabilseler, dünyaya kan değil, barış getirirler. Lakin “barış” sözcüğü onlar için son derece tehlikelidir. “Otların arkasına saklanacakları” ifadesi her şeyi anlatmaktadır.
İşte en yakın örneği İHH’nın insani yardım konvoyuna yapılan vahşettir. Dünyanın dört bir bucağından tepki aldılar, daha da alacaklar. Yanlarında ve yörelerinde haklılıklarını anlatabilecekleri bir tek canlı bulamadılar, bulamayacaklardır. Çünkü insani sıfat taşıyan hiç kimse, böyle bir vahşete sessiz kalamaz. Yalnız sonuçta mutlaka iyiler kazanacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi