İsrail’e İnsani Yardım

İsrail’e İnsani Yardım

Bülent kaptanın (İHH Başkanı) Gazze’ye insani yardım gemisi, İsrail’in insanlık dışı müdahalesi ile karşılaştı.

Gazze’nin insani yardımlara çok ivedi ihtiyaç duyduğu kuşkusuzdur. Karadan olmazsa, denizden, o da olmazsa havadan mutlaka Gazze’ye bir yol bulunacağına hiç şüphe yoktur.

Ancak İsrail’in Mavi Marmara ve yolcularına karşı giriştiği insanlık dışı müdahale şu soruyu sormamızı gerektirmiştir: Asıl İsrail’e insani yardım yapma gereği yok mudur?

Vallahi insanlıktan çıkanlara yapılabilecek bir insani yardım varsa, insanlığa bundan daha büyük hizmet olamaz.

İsrail’de azgın bir grup, insanlık naturesini kaybetmiştir. Yeri geldiğinde babasının kucağındaki çocuğa kurşun sıkmaktan da çekinmemektedirler, misket bombası ya da fosfor bombası atmaktan da…

Daha acı örnekleri de yok değildir, insanlıktan çıktıklarının. Babasının arkasına sığındığı sırada Siyonist saldırganlar tarafından kurşunlanan Muhammed Cemal ed-Durre’nin dehşetle açılan gözleri de, çocuğunun kurşunlanması karşısında babanın çaresizliği de hafızalarımızdan silinmedi daha.
Refah mülteci kampında bir Filistinli öğretmenin evinin yıkılmasına engel olmaya çalışırken, İsrailli buldozer şoförü, herkesin gözleri önünde bir tank gibi sürdü iş makinesini 23 yaşındaki Rachel’in üzerine, çelikten canavar, önce ileri, sonra geriye iki kez üzerinden geçti Rachel’in. İsrailli canavar öldürmekle yetinmemişti, adeta bir sinek gibi ezmişti Rachel’i.
Buldozer paletleri altında can veren Rachel’i de unutmadık.
İntifada çocuklarının kol ve bacaklarının taşlarla kırılması da hatırladıkça yüreklerimizi burkmaya devam ediyor.
Nerede karıncayı ezmekten korkan o insan yüreği… Nerede, Rachel’in üzerinden buldozer geçiren o caninin taşlaşmış kalbi…
Şabra ve Şatilla kasabı da (Ariel Şaron) sizden çıktı (daha o ölemedi değil mi? Kolay kolay da ölemez) kemik kıran Rabin de…
Bu savaş değil. Bu mücadele değil. Bu insanlık değil.
Bunları söylemek antisemitizm hiç değil.
Muhammed Durre’nin baba kucağında kurşunlanması karşısında sızlamayan yürek, yürek değil. Rachel’in üzerinden buldozer geçirildiğinde ürpermeyen kalp, kalp değil.
Kemik kıran lakaplı Rabin’e Osman Sarı’nın ağzıyla şöyle seslensek yeri değil mi?
“Taş taş değil, bağrındır taş senin / Nereni, nasıl yaksın, söyle bu ateş senin”
Ne yazık ki, İsrail’in güvenlik ve savaş politikalarının insanlıkla uzaktan yakından nasibi bulunmamaktadır. İnsanlar savaşır da… Ama savaşın da bir kuralı olur.
Ancak İsrailli insan suretli yaratıklar, tarihe baktıklarında yalnız değildirler. Üzülmesinler! Bazen Firavun olmuştur bu azgın yaratık, bazen Hitler… Şimdi de Şaron olarak çıkmıştır karşımıza, Rabin olarak çıkmıştır.
Muhammet (S.A.V.) hatemül enbiya olmasaydı, Firavun’u Kızıl Deniz’e döken Musa çıkardı muhakkak. Evet, bir peygamber daha gelmeyecektir, fakat Ey Rabin, ey Netenyahu, bu, Musa’nın çıkmayacağı anlamına gelmez! Senin karşına da bir Musa dikilecektir! Çünkü her Firavun’un bir Musa’sı vardır!
İnsanlık, İsrailli yaratıklara ‘insani yardım’ da bulunmazsa ya da bu insani yardım fayda vermezse, hem insanlık katledilmiş olacaktır gözlerimizin önünde, hem de bu ayıp, yarınlarda yüzümüzü kızartacaktır.
Allah insanlara sadece yaptıklarından hesap sormaz. Yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğimize şüphe yoktur. Onun için, İsrail’e insani yardım konusu, en az Gazze’ye yardım konusu kadar önem arz etmektedir. Gazze’ye insani yardım gecikirse Gazze’deki kardeşlerimizin sıkıntısı artar, ne ki İsrail’e insani yardım gecikirse, Gazze’nin dramı da sürecektir, yeni yeni Muhammet Durreler de Racheller de kurban verilmeye devam edecektir.
İsrail’in vahşi saldırganlığından bütün insanlık muzdariptir. Asıl kaybedense İsrail’dir. Azgın Siyonistlerin insanlığı sorgulanıyor, bu az uz bir kayıp mı?
Kaldı ki, insanlığın da bir sabrı vardır, İsrailli azgın Siyonistler bunu da hesaba katsalar iyi olur. Bizim sokak köpeklerinin yaşam hakkı olduğuna da inancımız vardır, var olmasına da... Kudurmuş köpeklerin itlaf edilmesi de bir insanlık görevi değil midir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi