Dünkü yazımızdan birkaç cümle:
“PKK, OHAL zihniyeti “sayesinde” bölgesel örgüt olmaktan çıktı; Güneydoğu’dakinden fazla PKK’lı var batı taraflarımızda!..
İstanbul’u ne yapacaksın; İzmir’i, Mersin’i ne yapacaksın?..
OHAL gittikçe yaygınlaştırılacak, ülke çapında sıkıyönetim ilan edilecek.
Ve sonra... Sonrası ne?..”
¥
Evet yazımız; PKK terörünün Güneydoğu ile sınırlı kalmayacağına ve saldırıların ülke çapına yayılacağına işaret ediyordu.
İçimize mi doğmuş ne…
PKK Şemdinli’den sonra İstanbul-Halkalı’da askeri otobüsü patlattı; 5 şehit 15 yaralı.
¥
PKK; “yok olma” sürecine girdiği bu dönemde; “can havliyle” saldırıyor…
Türkiye’nin rahatlama sürecine girdiği; Kürt taleplerinin dikkate alındığı ve bunu gösteren adımların birbiri ardına atıldığı bir dönemde terör eylemlerinin artmış olması, gelişmelerin PKK’yı iyice endişelendirdiğini gösteriyor.
Bu istikrarlı süreçte oluşmaya başlayan iklim, terör örgütüne taban kaybettiriyor ve kaybettirecek.
Mevzu bu!..
¥
Başka mevzular da var tabii; PKK ruhu ile ETÖ ruhu arasındaki paralellikleri yüzlerce yazıda ortaya koyduk.
Aralarında derin bağlantılar bulunan her iki örgüt de alabildiğine acımasız.
ETÖ; müzedeki öğrencileri havaya uçurmaktan başlayın, Cumhuriyet mitinglerinde “sürü” halinde bir araya getirilen yandaşlarını havaya uçurmaya kadar, terörün aklınıza gelebilecek bütün “iğrençliklerini” sergileyebilecek yapıda bir örgüt.
Bu örgütün ağır toplarını serbest bırakan “Yargıdaki uzantılar” bile, bu adamların “kirli planlar” hazırlamadıklarını söyleyemiyor…
Dedikleri; “Evet planlamışlar ama henüz uygulamaya geçir-e-memişler!..”
¥
PKK ile ETÖ arasındaki bu “şiddet-vahşet” ortaklığına, “laiklik” konusunda da keskin biçimde şahit oluyoruz.
Öcalan’ın laiklik anlayışı ile ETÖ ağır toplarının anlayışları arasında zerre fark yok!..
Bu ağır toplardan bazılarının; uzun yıllar yönettiği üniversitelerde, Allah demeyi bile yasakladıklarını, mescit kapattıklarını, her fırsatta “İslam”ı hedef aldıklarını belgeleriyle, canlı şahitleriyle ortaya koymuştuk.
Camileri bile havaya uçurmayı planlamış ancak bu planı uygulama imkanı bulamadıklarından dolayı “suç işlememiş” adamlar bunlar!..
Adamlar için;
her başörtülü (haşa) bir yılan, başlarını küçükken ezeceksin!..
¥
PKK’nın başı da aynen böyle.
“Sümer rahip devletinden halk cumhuriyetine doğru insan özgür savunması” adıyla kitaplaştırılan AİHM savunmasında Hazreti Peygamber (SAV)’ın Hazreti Hatice validemizle sırf parası için evlendiğini öne sürebilecek kadar gözü dönmüş bir adam!.
Namaz tiyatroymuş!..
Hatırlayın; bir başka laiklik önde geleni de “Namaz kılan değil de bale yapan gençler istiyorum” dememiş miydi!..
İslam’ın “Kürt düşmanı bir din olduğu” zırvası da ETÖ’nün, pardon PKK’nın ele başına ait!..
Arap düşmanlığı, laikçilerimizin ortak halidir.
“Allah Arabistan üretimidir” diyen de ne tevafuk Abdullah Öcalan…
Hadi biraz daha uzatalım;
Kapatılan DTP’nin ağır topları birbiri ardına yaptıkları açıklamalarda CHP’nin tek beğendikleri özelliğinin “Laiklik anlayışı” olduğunu belirtmişlerdi!..
Bir tek orasını beğeniyorlarmış, geriye ne kaldı ki CHP’den!..
¥
Bugün bütün bunları niçin yazdık?..
Şunun için:
Güneydoğu’ya sıkça giden yazarlardan biri olarak şunu gördüm ki, PKK ile mücadelenin en büyük engellerinden biri mevcut laiklik anlayışı!..
Milyonlarca insanımız; laiklik anlayışı bakımından PKK ve laik rejimin bekçileri arasında fark görmüyor.
Böyle olunca da, Güneydoğulu için büyük öneme sahip olan “Din” faktörü aşağı yukarı işlevsiz kalıyor!..
PKK’ya sempati duyan pek çok Güneydoğuluya “Marksist-Leninist bir örgütü nasıl benimsersin” diye yüklendiğimde…
“Daha iyisini göster de görelim” yollu karşılıklar almıştım!..
¥
Bir insana iş vermiyorsun, aş, eğitim vermiyorsun.
Doğru dürüst sağlık hizmeti sunmuyorsun.
Bir de “inancına” yükleniyorsun…
Bu adamın yanlış yollara sapmasına şaşırmayacaksın o zaman!..
PKK; hükümetin “açılım” çabalarından dolayı kuvvet kaybederken; Ergenekon zihniyetinden kuvvet alıyor!..
Bitireceğiz de; çarpık laiklik anlayışı müsaade etmiyor!..