Bizim gizlimiz, saklımız yoktur. Sevdiklerimizi Allah için severiz. Sevmediklerimizi de sevmeye çalışırız. Allah insanı en şerefli varlık olarak yaratmıştır. İnsanoğlu, çok defa o şerefin kıymetini bilememiştir. Kendi hatası ile Esfele Safiline düşmüştür.
Sadece vatanı, milleti, dini, devleti, kısacası bütün insanlığı sevenler, o en aşağı seviyeye düşmekten kurtulmuşlardır. Burada kısaca kendimden bahsettikten sonra, yazının başındaki konuya döneceğiz. Okuyucu kardeşlerim beni bağışlasınlar. İnsan en iyi kendini bilir. Ben kendi gözümde 5 para etmez bir günahkârım. Kimseye kötülüğüm yok. üzerimde kul hakkı da yok. Nefsimden daha büyük düşmanım da yok. Sadece haddimi ve Rabbimi bilen bir kulum. İnsanı sevmeyenin, Allah’ı sevemeyeceğine inanırım. Nefsimi herkesten edna bilirim. Teorik konuşmayı, entel takılmayı hiç sevmem.
Biri birinden ilgisiz, birkaç örnek verirsem, meramımı daha iyi anlatmış olurum. Birkaç ay önce, Kadıköy Rıhtımında gezinirken temiz giyimli efendi bir insan boynuma sarıldı. Beni şapır şupur öpüyordu. Kim olduğunu sordum. CHP milletvekiliymiş. Gruplarında beni seven 15 kişilermiş. “TV'lerde Canlı Yayına çıktığınız zaman, biri birimizi uyandırırız. Sizi izlemek için sabahladığımız çok olmuştur diyordu. Geçenlerde, yine rıhtımda bir sarhoş boynuma sarıldı. Beni çok sevdiğini, fakat yanıma gelmediğini, içkiyi yasaklayacağımdan korktuğunu söylüyordu. “Ulan kerata Allah yasaklamış dinlemiyorsun da… Beni mi dinleyeceksin?” dedim. Gülüşüp kucaklaşarak ayrıldık.
Geçenlerde de bir gariban: “Babacığım bana 1 liracık verir misin?” dedi. çıkarıp verdim. Sakın şaraba verme dedim. “Babacığım senin Dünyadan haberin yok. 1 liraya şarap mı verirler. Battık valla battık” diyerek uzaklaştı.
Bir gün de Kadıköy’de vapurdan inmiştim. Kız erkek, 20 kadar genç etrafımı sardılar. Kimi elimi öpüyor, kimi boynuma sarılıyordu. “çocuklar, siz bizim Bozkurtçulara benzemiyorsunuz. Müslüman Gençlere de benzemiyorsunuz. Komünistlere hiç benzemiyorsunuz. Burjuva, Proleter karışımı bir görüntünüz var. Siz kimin nesisiniz?” dedim. İşçi Partili Gençlermiş. Bu vesileyle Sayın Doğu Perinçek’e hapishane diliyle Allah Kurtarsın, diyorum.
Birkaç ay önce, Osmangazi Belediye Başkanı Muhterem Recep Altepe yapacakları etkinlikten hiç haberimiz yokken, İstanbul’a araba göndererek Sami özey kardeşimle beni aldırdı. Protokolde oturmayı hiç sevmediğim halde, bizi oraya oturttular. Bizi karşıdan görenler, o mahşerî kalabalığa rağmen, yanımıza kadar geliyorlardı. Kimi elimizi öpüyor, kimi boynumuza sarılıyordu. Bu alaka on binlerce davetliler arasında sürdü. Topluca bir yürüyüş yapacaktık. Mehter Başı “Has Duurr!” deyince beni gördü. Has durmaktan vazgeçip yanımıza geldiler. Onlar da keza boynumuza sarılıyor, elimizi öpüyordu. Sami özey kardeşim, elbette ki o sevgi ve alakaya fazlasiyle layıktı. Ama ben kim oluyordum. VAKİT Gazetesi köşe yazarı olduğum için alaka görüyordum. Bu alaka, kısa zaman önce, bir ödüle dönüştü. 2000 yazar ve Başyazar arasında beni (Resulullah’ın İtini) Yılın Adamı seçtiler. Her kesimden aydınların, gençlerin, tanıdık, tanımadık halkın bize gösterdikleri bu alakayı gören Prof. Sayın Halil İnalcık bana: “Hüseyin Bey, bu ne müthiş bir sevgi seli; ne büyük mazhariyet; bunun sırrı ne?” diye sordu.
“Gayet basit Hocam, Allah’dan başka kimseden korkmayacaksınız. İstisnasız bütün insanları seveceksiniz ve samimi olacaksınız” dedim.
En aşırı sağdan, en aşırı sola, dindarından dinsizine kadar her kesimde dostu olan kendi nefsinden kötüsünü görmeyen, zavallı bir günahkârım. Para pul, mevki makam ve dünyevî itibar peşinde değilim. çileli, tehlikeli, meşakkatli ve fakat doğru bir yolda olduğuma inanıyorum. Haddimi bilmeyi, insanı sevmeyi, Allah’ın Rahmetinden ümit kesmemeyi, dostluğun ve kardeşliğin kıymetini bilmeyi ve kara gün dostu olmayı benim gibi bir ite nasip eden Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Bir gerçeği beni sevenlere duyurmak görevimdir. ülkemizde temiz, dürüst, yiğit, bilgili, becerikli çok gençler var. TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, onları ülkemizdeki bunalımı önleme yoluna yöneltme çabası içinde… Ona yardımcı olmak hepimizin görevidir. Allah muvaffak etsin. Sevgi, saygı, selâm ve dualarımla...