H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

AK Parti'ye 'HAYIR' ya da 12 Eylül'e 'HAYIR'

AK Parti'ye 'HAYIR' ya da 12 Eylül'e 'HAYIR'

12 Eylül 2010 tarihinde, yani 12 Eylül Darbesi’nden tam 40 yıl sonra, 1982 Darbe Anayasası’ndaki en büyük değişiklik paketi referanduma sunulup oylanacak.
Daha önce, darbe anayasaları olan 1961 ve 1982 Anayasaları referanduma sunulmuştu. Türkiye’de demokratik kaidelere uygun olarak yapılan ilk referandum, 1987 yılında Özal döneminde siyasîlerin affı konusunda gerçekleştirilmişti. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi konusu da Erdoğan döneminde 2007’de hazırlanarak referanduma sunuldu.
Bugüne kadar yapılan referandumlar sonucunda hep ‘evet’ oyları daha fazla çıkmıştır. Darbe anayasalarına kabul oyu kullanılmasının en önemli sebebi, darbecilerin bir an önce gitmesi ve demokrasiye geçilmesi isteğiydi. 1987 referandumunda siyasîlerin affı ve 2007 referandumunda Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi ise, demokrasiye ve millet iradesine uygun bulunmuştu.
Birtakım yabancılaşmış aydınlar gerici ve tutucu olduğunu iddia etseler de halkımız değişime ve modernleşmeye açıktır. Kendi yararına yapılanları çok yakından takip eder ve değerlendirir. Misâl olarak DP dönemindeki Menderes’in icraatını ve Özal’ın reformlarını benimsemesini gösterebilirsiniz. Böyle bir halkın, siyasî istismarlara kapılıp değişime ve demokratik hakların genişletilmesine karşı çıkacağını hiç zannetmiyorum.
***
Referandum kampanyalarını düşünüyorum da doğrusu ‘hayır’ oyu için uğraşan ‘ret cephesi’ içinde olmayı hiç istemezdim. ‘Anayasa Reform Paketi’nin nesini reddettirmeye çalışacaksınız?...
CHP, iki madde haricinde tamamını destekleyebileceğini söylememiş miydi? MHP ise, paketin muhtevasını bir yana bırakıp 2011 Genel Seçimlerinden sonra değişiklik yapılmasını istemişti. Ya, her lâfın içine ‘demokrasi’ sözcüğünü sokuşturan BDP’ye ne demeli?...
CHP’yi yine de anlamamız mümkündür. Zira, referandumun kabulüyle yarım asırlık jüristokratik hâkimiyetini kaybedecek. Anayasa Mahkemesi’nin ve HSYK’nın devletlûları artık CHP suyunda dümen kırıp ahkâm kesemeyecekler. Yargıda taşlar yerine oturacak. Lâkin, çağdışı başörtüsü yasağının kalkması için anayasa değişikliği yapmak isteyenler arasında bulunan AYM mağduru MHP’nin ve önceki partisinin AYM tarafından kapatılmasının üzerinden henüz bir yıl dahi geçmeyen BDP’nin, CHP ile aynı görüşleri paylaşması nasıl mümkün olabiliyor?...
Şimdi CHP, MHP ve BDP ‘hayır’ kampanyalarında 26 maddelik Anayasa Reform Paketi’nin neler getirdiğini sayabilecekler mi? Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, özürlüler, malûller hakkında getirilen haklara; yurtdışına çıkış serbestisine; kişisel verilerin korunmasına; şiddete karşı çocukların korunmasına, memurların toplu sözleşme hakkına; işçi lehine getirilen yeni haklara; ombudsmanlık kurumuna ve AYM’ye kişisel başvuru hakkına; milletvekilliğinin düşmesine; disiplin kararlarının ve Yüksek askerî Şûra kararlarının yargı denetimine; adalet müfettişlerinin bağımsızlığına; askerî yargının görevlerinin sınırlandırılmasına; HSYK’nın geniş tabanlı demokratik oluşumuna ve 12 Eylül’ün darbecilere verdiği imtiyazların kaldırılmasına karşı çıkabilecekler mi?..
***
Ergenekoncu darbe odaklarının ve ret cephesinin referanduma ‘hayır’ kampanyasının tek bir sloganı olacaktır: ‘AKP’ye Hayır!’ Sanki oylanan ‘Anayasa Reform Paketi’ değil de AK Parti İktidarı’dır. Halbuki; referandum tarihinden yaklaşık 9 ay sonra 2011 Genel Seçimleri yapılacaktır. Referandumda ‘evet’ oyu kullanan bir vatandaşımız rahatlıkla bir başka partiye, CHP’ye, MHP’ye, BDP’ye oy verebilir. Zaten SP ve BBP referandumda ‘evet’ oyu vereceklerini ilân etmişlerdir.
Aslında bu kampanya ‘ret cephesi’ için çok risklidir. Çünkü, AK Parti’nin mahallî seçimlerde aldığı oy oranından fazla çıkan her oy, SP ve BBP oyları düşülürse, AK Parti’nin hanesine yazılır. Hele referandum neticesinde ‘evet’ oyları daha fazla çıkarsa, ret cephesi kazdığı kuyuya düşecektir.
Diğer taraftan, AK Parti’nin ve ‘evetçilerin’ ‘12 Eylül’e Hayır!’ sloganının bir hayli etkili olacağını sanıyorum. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu 12 Eylül darbe mahkemelerinin önünde gösteren fotoğrafı görüp de hâlâ ‘hayır’ oyu vermeyi düşünenleri nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi