Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

“Saadet Yağmuru”

“Saadet Yağmuru”

Yağmur mu fırtına mı bilemem de Saadet Partisi’nin gürültülü kongresi geldi geçti.
Vatana millete hayırlı olsun...
Kongreyi yerinde izlemek isterdik, ne var ki kendi adamına değer vermemek anlayışı mı, yoksa düğün dernek telaşı mı unutulduk...
Akıbetleri hayrola...
Kayseri’de bir noter kardeşim Medine’de görmüş olduğu rüyayı çoktandır bana anlattı ama ben zaman bulup bu köşeye koyamadım...
Yer Medine, umre mevsimi...
Büyükçe bir kalabalık meydanda toplanmış.
Sormuş:
“Bu izdiham neyin nesidir?”
“Saadet Yağmuru” demişler...
O da koşmuş, görmüş ki kürsüde Numan Kurtulmuş Hoca konuşuyormuş...
Rüya bu, nasıl tabir ederseniz edin...
Öyle niyet edersin, öyle görürsün...
Bazen de niyetler çok samimi olur da, yollara düşenler gönüllerini karşı köyün yaramaz kızlarına kaptırırlar. Bakarsın atlet gömlek değiştirmişler...
Değişim rüzgârları... Tanzimat devri gibi bir moda, günümüzün salgın hastalıklarından...
Başa geçene ne olursa başka tellerden çalmaya başlar.
Akordu bozulur.
Bozulmasın istiyoruz...
Şüphesiz beklenen, Sayın Kurtulmuş’un genel başkanlığında Saadet Partisi’nin önünün açılmasıydı. Engel öyle veya böyle aşıldı.
Şimdi bütün gözler yeni seçilen yönetimde...
Bakalım nereden koşacaklar...
Seçilmeyenlerin feryadına bakılırsa olay ikinci bir Erdoğan vakasıdır.
“Bu da diğeri gibidir” diyorlar... Buradan alacaklar, ele yabana dağıtacaklar...
Örneği ise AK Parti’nin devşirmeleri... Yalan da değil de, görev verildiğine göre bu hareket diğerinden hem çıkış yönünden hem de iç kadrolarla hareket etmesi yönünden farklı.
En azından Numan Hoca farklı...
Saadet Partisi’nin yeni vizyonu siyaset gündeminde yeni bakışlara neden olabilir. CHP ümit edebilir ki eski günlere dönelim... CHP- MSP koalisyonu gibi...
AK Parti içinden diyor ki “Acaba benden ne kadar oy kapar?” Bu hesaplar ileride olmayacak değil de, asıl olan SP hareketini rahatlatmaktı. Sanırım rahatladı...
Her zaman söyledik, yine de söylüyoruz. Her partide cefakar ve de emeği geçenler olabilir. Zaman gelir, o emeği geçenler arkadan gelenlere bayrağı kendi elleriyle teslim etmek zorundadırlar.
Etmezsen zaman seni aşar... Boyun gölgende kalır, ilerleyemezsin...
Kongredeki tasvip edilmeyen kısmî olayları bir tarafa çekersek geriye kalıyor delegelerin durumu. Aşağı yukarı yarıya yakın delegenin salonu terk etmesi düşündürücü.
O sayıda delege kongreyi neden terk etti?
Menfaat araya girdiğinde tüm kuralları rafa kaldırırsak diğerlerinden ne farkımız kalır? Al birini vur öbürüne oluruz. “Hak geldi batıl zail oldu” hikmetinin anlamı kalmaz....
Bu kesim farklı olmak zorundadır...
Yanlışların altını her zaman çiziyoruz ve de sahibine yolluyoruz.
Yine aynı ölçüde söylüyoruz. Salonu terk eden delege yanlış yaptı... Bazı konuşmalarla çıkışlar külliyen yanlıştı. Başka yanlışlıklar da olmadı değil.
Emeği ve yaşı geçenlerin zamanı geldiği için tasfiyesi doğru, ama sırf bu kişilerin çocuklarıdır diye geriden gelenleri de tasfiye etmek doğru değildir. Falanın çocuğudur diye siyasetten men etmeyi kimseler tasvip etmez. Özellikle Hoca’nın çocukları Hocamızın emanetidir...
Diğerleri de öyle... Bir ailede öyle...
Bizden sonra çocuklarımız, ondan daha gerisinde torunlarımız vardır... Gelecekler boşalan yerlere oturacaklar, bundan daha tabii ne olabilir?
Dışarıdan insan ithal edecek halde değiliz...
Efendim, ya partiyi ele geçirirlerse!..
Engeli mi var?
Seçmenin uygun görmesi halinde neden olmasın? Kimseler doğuştan partili doğmuyor, birisi gider, diğeri gelir. Devran bu dönecek...
Dünya bizim oyalanmak harmanımız değil mi? Var sen de biraz oyalan... İşte oyalandık, vakit de bitti. Bazılarının bu anlayışa neden teslim olmak istemediklerini anlamış değilim.
Diyenler çıkar, yaşlı sahabelerin savaşa katıldıklarını bilmiyor musunuz?
Biliyoruz ama görev dağılımı savaş değil, barıştır...
Ülke siyasetsiz de kalmaz, adamsız da kalmaz. Önemli olan doğrusunu yapmaktır.
Şu anda imam kim?
Numan Kurtulmuş... “Uydum hazırda olan imama”, başka yolu var mı?..
Bundan sonra yapılacak çok işler var... Ülke alternatif iktidarı bekliyor...
Benimki rüya değil, gerçeği söylüyorum:
İstanbul yeniden başkent olacak, İslam alemi kurtulacak...



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi