Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Tepki siyaseti

Tepki siyaseti

Bir gazetede, manşette, ABD Büyükelçisinin Kürtlere “Ayrılırsanız 3. Sınıf bir Ortadoğu ülkesi olursunuz. Türkiye yoluna devam eder” dediğini yazıyor ama başka bir sayfada ABD generali Odierno’nun Türkiye’yi bölünmeye götürecek projeleri anlatılıyor.
Bir politika belirlenirken önce geleceğe ait tahminler yapılır, buna karşılık nasıl bir tavır alınacağı belirlenir. Eğer bu değerlendirmeler yanlışsa tedbirler faydasızdır ya da başka bir amaca hizmet eder..

Özel Kuvvetler terörle mücadele için kuruluyor. Bu terörün devam edeceği varsayımına dayanır. Oysa terör bir siyasi hedefe varmak için başvurulan bir amaçtır ve bu amaca ulaşılınca kendiliğinden son bulur. Bizim en büyük yanılgımız terör örgütünün savunduğu amaçların gerçek olduğunu kabul etmemizdir. Geçmişte taraftar sayıları bini bile geçemeyen sol örgütlerin ülkemize komünist bir rejim kuracağına inandık. Sadece sıradan vatandaşlar değil devleti yönetenler de güçsüz yapıların yönetimi ele geçireceğini düşündü.

12 Eylül darbesi terörü engellemek için yapılmıştı. Terör kendiliğinden sona erdi çünkü hedefine ulaşmıştı. Bu hedef ne sağcıların ne de solcuların aklından bile geçirmedikleri hatta bilseler karşı çıkacakları bir hedefti. Türkiye Ekonomik olarak Batıyla bütünleşti ve ithal ikameci politikadan vazgeçti. Bir anlamda bugün uyguladığımız ekonomik politikanın temelleri atıldı.

Bizim aldığımız kararların tepkisel olduğunu bilen odaklar, bir hedefe varmak için, göstereceğimiz tepkinin onların projelerine uygun olmasını sağlamaktadır. Son zamanlarda, demokratik açılıma rağmen, terör olayları ansızın arttı ve teröristler Kuzey Irak’tan geliyordu. Eylemlerin özellikleri hangi hedefe ulaşmak istediklerini gösteriyor. Eğer terör şehirlerde ve sivil halka yönelik olsaydı alınacak tedbirler askerlerin dışında ve emniyetin içinde olacaktı. Bu amaçla kurulan müsteşarlığın takviye edilmesi, belki de yeni yetkiler verilmesi sağlanacaktı. Oysa bir iki polisi hedef alan istisnalar dışında hedefte askeri birlikler vardı ve bunların dış kaynaklı olduğuna kesin gözüyle bakılırdı Kuzey Irak’tan gelen teröristler eylem yapıyordu. Bu durumda ne yapılır? Bugün öngörüldüğü gibi hareketli, iyi eğitilmiş, gerilla savaşına göre hazırlanmış birlikler oluşturulur. Şu soru aklımdan çıkmıyor. Biz yapılan terör eylemlerine karşı mı bu tedbirleri alıyoruz yoksa bu birlikleri oluşturmamızı isteyen güç mü, terör eylemlerini düzenliyor. Bu soruyu sormam için başka bir neden de var. Teröristler işbirliği yaptığımız güçlerin kontrolündeki alanlardan geliyor. Acaba teröristler bu güçlere rağmen eylemlerini yapıyor da ben mi onları küçümseyerek hata yapıyorum?

Bu birliklerin kurulmasına karşı değilim ve gerekliliğini savunuyorum ama bunun terörle mücadele için değil önümüzdeki dönemde bölgemizde çıkması muhtemel çatışmalarda ve bunların ülkemize sirayet etmesi halinde kullanılacağını düşünüyorum. Tepkisel siyaset her zaman yanlış sonuçlar yaratmayabilir ama bizi bilinçsizlikten kurtarmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi