Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

HAP-ŞU-RUK!

HAP-ŞU-RUK!

Çinli mülteci, sığındığı Amerika’da göçmen bürosunda kimlik beyanında bulunuyor.
- Adınız..
- Hap-Şu
- Adınızı değiştirecek ya da burada yeni bir isim değişikliğine gidecek misiniz?
- Evet. Yeni adımın Hap-Şu-Ruk olmasını istiyorum..
Kayserili at cambazının atı eşeği boyayıp, babasına satması gibi bir durum bu..
Zaten bu işin içinden bir şey çıkacak diye beklerken, Hakkı Süha Okay, sağolsun, merakımızı giderdi ve 35. Madde’ye ilişkin değişiklik teklifini açıkladı..
Ben CHP’nin yanlışlıkla “doğru” bir şey yapacağını sanmıştım. Ama yanılmışım..
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hakkı Süha Okay, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesinde yapılmasını istedikleri değişikliğe ilişkin hazırladıkları teklifte “Silahlı Kuvvetlerin vazifesi Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti” ibaresinin aynı şekilde kaldığını, “Parlamenter demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve Anayasa’ya bağlı olarak korumak” ibaresinin getirildiğini belirtti.
TSK İÇ HİZMET KANUNU
Kanun Numarası: 211, Kabul Tarihi: 4/1/1961, Yayımlandığı Resmi Gazete’nin Tarihi: 10/1/1961, Sayısı: 10703, Yayımlandığı Düsturun Tertip no: 4, Cilt no: 1, Sayfa no: 1008’deki “C) UMUMİ VAZİFELER, Madde 35” aynen şöyle: “Silahlı Kuvvetler’in vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır.”
Kuşkusuz bu madde kalktı diye darbe yapmayı kafasına koymuş biri darbe yapmayacak değil. Ama bir bahaneleri ellerinden alınmış olacak. Siyasi bir kararlılık gösterilecek. Darbecilerin yargılanmalarında sığınacakları bir kanun maddesi olmayacak. Bu maddeyi 27 Mayısçılar kendileri için çıkartmışlardı. Aslında değişmesi gereken tek bu madde değil. Yasanın daha değiştirilmesi gereken birçok maddesi var..
CHP yine TSK’ya “koruma görevi” veriyor. Sadece kollamayı kaldırıyor ve KORUMA’yı şarta bağlıyor. O da “demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve Anayasa’ya bağlı olarak”.
Aslında olması gereken, bu maddeyi tümden çıkartmak.. Belki yerine şöyle bir madde konulabilir, ama zaten bu TSK’nın varlığı ile ilgili olarak başka düzenlemeler de var zaten.. Olsa olsa şöyle bir şey olabilir: “TSK, Türkiye devletinin sınırlarını dış tehdide karşı korur ve içeride Hükümetin kendine verdiği güvenlikle ilgili kolluk görevini yapar..”
CHP’nin endişesi anlaşılıyor, referandum sonrası zorunlu olarak gündeme gelecek böyle bir değişikliğin önünü almak, yeni bir polemik çıkartmak istiyor..
Görünen o ki; CHP’nin istediği şu: “Silahlı Kuvvetler’in vazifesi, Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, parlamenter demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde ve Anayasa’ya bağlı olarak korumaktır.”
Yani asker “Anayasa ile belirlenen sistemin dışına çıkılıyor, lâiklik tehlikede, irtica geliyor, Parlamenter demokratik sistem tehlikede” diyerek yine yönetime el koyabilecek!..
Bu adamlar kendilerini allame, milleti enayi sanıyor galiba..
Ama yine de böyle bir iddia ile ortaya çıkmaları önemli idi. Böyle bir öneri ile halkın, Meclis’in huzuruna çıkmaları da önemli. Böylece CHP’nin Ergenekonculardan sonra Militarist darbeci kadroların koruyuculuğuna, avukatlığına soyunduğu da anlaşılmış oluyor..
Zaten bunun aksi, referandumdaki tutumlarının tersi olurdu..
Burada ortaya çıkan bir diğer gerçek de, CHP referandumu kaybetmeyi göze almış, referandum sonrası vaziyeti kurtarmak, yapılacak yasal düzenlemelerle ilgili yeni sorunlar çıkartmak için taktik manevralarda bulunuyor. CHP “tornistan” etti. Maddeyi kaldırmak yerine değiştirmekten söz ediyor. Hem de “mış” gibi yaparak!
Yani, 35. Madde operasyonu, sürece giden yola, politik mayınlar döşeme oyunu gibi gözüküyor..
Şimdi Kılıçdaroğlu çıkıp bu maddeyi nasıl savunacak, hangi gerekçeleri öne sürecek göreceğiz.. Tabii millet de bu oyunu yutacak! Bazan bu oyunlar geri teper. Oyun kuran kendi kurduğu oyuna gelebilir.
Okay’a göre madde değişikliği ile “Böylece (salt Cumhuriyeti korumak ve kollamak) ifadesi yerine (Cumhuriyeti parlamenter, demokratik sistemin işlerliği çerçevesinde) ifadesini koymaktır. Yani demokratik işleyişi yok etmeye izin vermeyen bir anlayışı İç Hizmet Kanunu’nun içerisine yerleştirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda geçmişte de verilen kanun teklifleri var. Bu Parlamento gündemine gelirse tartışılır. Neticede üç maddelik bir değişikliktir. AK Parti sözcülerinin değişik anlatımlarına göre Parlamentonun toplanıp toplanmayacağı belli değildir. 35. Madde ile ilgili kafa karışıklıkları, AK Parti sözcülerinde giderilmiş olursa, Parlamentoyu olağanüstü bir toplantıya çağırırlarsa, bu konuda bu değişiklik en kısa süre içerisinde gerçekleşmiş olur. Böyle hiç kimse de darbe edebiyatı üzerinden siyaset yapamaz. Darbeyi, darbecileri, siyasi malzeme olmaktan kurtarır ve Türkiye’de daha ileri bir demokrasi ve daha fazla özgürlüklerin önü açılmış olur.”
Hemen belirteyim ki; tek başına böyle bir maddeyi görüşmek için meclisi toplantıya çağırmak, hayâlden öte saf bir bekleyiş olur.. CHP’nin, dostlar alışverişte görsün kabilinden hedef saptırma, gündemi bloke etme taktiklerine çocuklar bile kanmaz.. Buna ancak Ergenekon’un avukatlığına soyunmuş CHP’liler kanar.. CHP şimdi bu tekliften yola çıkaran iktidara yüklenecek ve darbelere karşı çıkma konusunda iktidarı kaçmakla suçlayacak.. Büyükanıt üzerinden siyaset yapacak!
İyi iyi, susmalarındansa konuşmaları iyi oluyor? Sussalar nasıl anlayacak insanlar bunların niyetlerini..
Harika..
“İşte CHP bu!” demek için, susmak yok, konuşmaya devam!..
Ey CHP, sen Erdoğan’ın ifade ve hızısın,
Gündüz geceye muhtaç, ona da sen lazımsın!
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi