Serdar Arseven

Serdar Arseven

Yürüyün be Önder abim, kim tutar sizi!..

Yürüyün be Önder abim, kim tutar sizi!..

Kim kızarsa kızsın; ben bu Önder Sav’ı çok ama çok seviyorum!..
CHP’lileri hep sevmişimdir; çok sevmişimdir, lâyıkıyla sevmişimdir.
İyi sevmişimdir!..
Önder Sav’ı nasıl sevdiğim de bilinmektedir!..
Şimdilerde Önder’imin başı yine dertte!..
Hani derler ya;
Debbağ sevdiği deriyi yerden yere vururmuş!..
Ben de öyle yapıyorum; alınmaca, gücenmece yok!..
Geçtiğimiz günlerde Önder Sav’ın “Mukaddesata hakaretten” aldığı mahkûmiyetin onandığını yazmıştık.
Bakmamıştım; bunu daha önce yazan olmamış.
Bir ilkmiş; birkaç televizyon haberini yaptı; “Yargıtay’dan önemli karar” filan deyu.
Önder Sav ufak bir para ödeyecek; parti büyüklerinden Nesrine Hanım’ın bir kuaför ziyaretinde harcadığına denk bir para...

Bu mahkûmiyeti onama kararını, “Aman Abimiz... Sakın ha, bir daha böyle şeyler yapmayınız” mesajıyla verdik ya köşemizde.
Bir “okuyucum” aradı...
Ve aynen şunları söyledi:
“Önder Sav’la aranızdaki muhabbeti bilmeyen yok!.. Belki ilginizi çeker, Cumhuriyet Başsavcılığı da fezleke hazırlamıştı dostunuz hakkında!..”

Of Muhterem Önder Sav!..
Yine mi siz!..

Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili İbrahim Özyurt’un hazırladığı fezlekede, Önder Sav’ın yanına gelerek Hacc’a gitmek istediğini söyleyen parti üyesine cevap verirken;
“Boşver Araplara para kaptırma”, “Bakarsın Muhammed bırakmaz seni” “Elinden tutar göndermez seni” gibi ifadeler kullandığı belirtiliyor...
Ve şöyle devam ediliyor:
“Eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 216/3 maddesinde vücut bulan halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılamak suçunun dinî ve onu temsil ve çağrıştıracak değerleri içerir şekilde oluştuğu, çok büyük ölçüde Müslüman olan bir toplumda bu tür eylemlerin KAMU BARIŞINI BOZMAYA YÖNELİK elverişlilik niteliği taşıdığı...”

Tamam, Sayın Başsavcı gereğini yapmış...
“Dokunulmazlık zırhına sahip olan” davalı hakkındaki fezlekeyi Adalet Bakanlığı’na göndermiş...
Önder Sav aşkına iz sürdük;
Adalet Bakanlığı, 2-3 gün içinde Başbakanlığa...
Orası da Meclis Başkanlığı’na yollamış dalgayı...
Ve orası da, Karma Komisyon’a...
Şimdi...
Dosya Komisyon’da bekliyor!...
Ve benim canım, Önder Sav’a bir “iyilik” daha yapmak istiyor!..
Yapiiim mi!.. Yap!..

Önder Abi; bizim abimizin ilminden istifade niyetiyle başvurduğu kıymetli Önder Abi!..
Siz “dokunulmazlıklara” karşısınız di mi!..
AK Parti ya da sizin lafınızla “AKEPE”, dokunulmazlıkları söz vermiş olmasına rağmen kaldırmıyor...
Öyle diyonuz, di mi!..
E, Abi!..
Hadi çekiniz bi cesaret;
Başvurunuz Meclis’e...
Deyiniz ki:
“Ben dokunulmazlık zırhına sığınacak adam değilim!..”
Ya neyim?..
“Ben, ağzımdan çıkan her sözü, evvel İnönü adalet karşısında savunacak ehliyetteyim!..”
Madem öyleyim..
“Kaldırın onu!..”
Kaldırın neyi?..
“Kaldırın dokunulmazlığımı!..”
Ve... Ne yapın beni?..
“Yargılayın, hakimin karşısına çıkartın beni!..”

Önder Abim bunu yapar mı?..
Dün aradım; bu konularda bir şey söylemeyeceğini ifade etti.
Dahası, söyleyeceği söz olduğunu ama söylemeyeceğini belirtti.

Ben aradım; bir de “davacılardan” Büyük Birlik Partisi’nin Ankara İl Başkanı Hasan Hüseyin Bozok ve Ankara İl Teşkilat Başkanı Necmi Ketenci aradı.
Benim Önder’im... Benim Önder Sav’ım...
Ne yazık ki; onlara da aynı tarifeyi uyguladı.

Ben bir zâtı sevdim mi tam severim!..
Hakkıyla severim!..
Hep severim!..
Sayın Önder Sav, kıymetinizi biliniz lütfen...
Beni üzmeyiniz; gidip başvurunuz...
Ve “Ben dokunulmazlığa gerçekten karşıyım... İşte ispatı” deyiniz!..
Gözlerinizi süzmeyiniz, beni üzmeyiniz!..
KEMAL BEY NE DER BU İŞE!..
Onun da hali içler acısı; ellerini göğe açmış “dua” modunda...
Ne okuyor, kimden ne istiyor?..
Gönlünden geçen ne; bilinmez de...
Ağzından çıkanları not etmişiz...
Cami avlusundaki vatandaştan “Allah rızası için” (!!!) hayır oyu istiyor biçare!..
Vatandaş; hem de “Allah rızası için” (!!!) mukaddesat düşmanlarının düzeninin devamından yana oy kullanacak!..
Kemal Bey havaya avuç açtı deyu; boynuna geçmeye hazır ipi yağlayacak!..

Nedir vatandaştan istediği?..
Anayasa Mahkemesi bu haliyle kalsın!..
Milletin Meclisi, Anayasa Mahkemesi’ne bir üye dahi seçemezliğini sürdürsün.
HSYK, Yargıtay, Danıştay üyeleri arasındaki “sırt kaşıma” düzeni devam etsin!..
Meslekten atılan bir hakim ya da savcıya (Bkz. Sarıkaya ve Kayasu misalleri) yargıya başvurma hakkı verilmesin.
YAŞ kararlarıyla ordudan atılan subay ve astsubayların hak arama yolları kapalı kalsın.
Alayımızı fişlemeye devam etsin derin devlet; kişisel verileri kötüye kullanılan garip hakkını arayamasın!..
Vesaire...

Kemal Bey dua ediyor!..
Üstünde, Önder Sav!..
Onun üstünde de, “mukaddesata hakaret” yükü!..

Ben bu CHP’lileri çok seviyorum!..
Hep seviyorum!..
Ve kabul edin; hakkıyla seviyorum!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi