Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Kriz yönetimi

Kriz yönetimi

Herkes olayları kendi düşünce yapısı içinde analiz eder. Mesela herkes darbecilerin bulunmasıyla bir darbe hazırlığının olduğunu görür oysa darbe sadece askerlerin kararıyla gerçekleşmez ve darbe bazı askerlerin etkisiz hale getirilmesiyle engellenmez. Yani bir darbe hazırlığının yargıya intikal etmesi darbenin engellenmesinin yolu değildir. Önce darbe engellenir sonra, eğer gerekiyorsa, darbeciler yargılanır.
AK Parti’ye muhalif güç odakları parasal güçleri, medyadaki etkinliklerine rağmen güçlü ve iktidara gelebilecek bir muhalefet oluşturma gayreti içinde değilllerdi. O zaman bunların seçim yoluyla amaçlarına ulaşmak niyetinde olmadığını anlamış ve bir darbe olasılığını düşünmeye başlamıştım. Ancak konjonktür buna izin vermedi ve güçlü bir uluslararası destekleri olmadığı için başarılı olamadılar. Ergenekon davası bunun sonucuydu ve belli bir yerde sonlandırılacağını düşünüyordum.

Bir ülkenin yönetimi sadece bazı mevkileri ele geçirmekten ibaret değildir. Eğer bir darbe yapılırsa onu destekleyecek ekonomik bir gücün, toplumu yönlendirecek medya kuruluşlarının ve dünyadaki etkin ülkelerin bu darbenin arkasında olması gerekir. Eğer bu şartlar gerçekleşirse, 27 Mayıs’ta olduğu gibi, birbirinden habersiz bir avuç insan darbe yapar hatta bu bir avuç insan birbirinin düşmanı olup diğerlerini tasfiye edebilir. Aksi halde neredeyse tüm üst düzey askerler bir araya gelse darbe yapamaz.

Herhangi bir darbe ihtimalinin olmamasına ve Genelkurmay Başkanının kesin tavrına rağmen Balyoz soruşturmasının başlamasına şaşırdım. Ayrıca bu soruşturmaya temel oluşturan bilgiler devletin güvenlik güçlerinden değil isimsiz ihbarlardan geliyordu. Bu ihbarlar geniş bir zaman dilimini ve geniş bir alanı kapsıyordu. Bunun bireysel tavırlardan ve bazı askerlerin demokrasiye inançlarından kaynaklandığını hiç düşünmedim ve hükümetin kendilerine bu iyiliği yapan gücü merak edip soruşturmamasını yadırgadım. Eğer yönetici konumunda olsaydım yapılan, ihbarlar bana cennetin yolunu açsa bile, bunun arkasında organize bir gücün olup olmadığını ve amacının ne olduğunu sorgulardım.

Her eylem yaratacağı sonuçla değerlendirilir. Bu soruşturma demokrasiyi hedef aldığını söylüyordu ama bir tepkiye neden olacağı ve bu tepkinin iktidar karşıtı olacağı görülüyordu.

Şu soruya cevap aradım: İddiaların ön plana çıkarılması ama savunmaların gözardı edilmesi, askerlerin yaptığı ya da öyle olduğu iddia edilen hataların ön plana çıkarılması demokrasiyi güçlendirmek için mi yoksa iktidarla askerler arasına aşılmaz duvarlar örmek için mi yapılıyordu?

Siyasal iktidarın nihai karar verici olduğu tarışılmaz ama o tüm kararlarını bürokrasi eliyle uygular. Bürokrasiyi yönetenleri atayarak kendi politiklarının uygulanmasını sağlar. Ancak bürokrasisi felç olmuş bir siyasi iktidar koltuk değneğiyle bile zor yürür. Şimdi hem iktidarın hem iktidar karşıtlarının güvenmediği bir yargı, darbe yapmak bir yana ağır bir darbe yemiş bir ordu ilk bakışta güçlü bir siyasi iktidarın varlığını gösterse bile her türlü operasyona açık hale gelir. Acaba birileri iktidarın ayaklarını kesip sadece bir baş olarak kalmasını mı planlıyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi