Taha Akyol

Taha Akyol

Boykot baskısı

Boykot baskısı

DİYARBAKIR yarın Başbakan’ı nasıl karşılayacak? Bu soruyu fevkalade önemli buluyorum.
Başbakan’ın kim olduğundan daha önemli bir sorun var ortada: Halk, PKK’nın boykot çağrısına ne ölçüde gönüllü katılacak? Ne ölçüde terör ve mahalle baskısına boyun eğecek?
Ne ölçüde özgür yani kendi iradesiyle davranarak Başbakan’ı karşılayacak, 12 Eylül’de sandığa gidecek?
Kürt meselesinin demokratik yollardan çözülüp çözülemeyeceğinin anahtarları bu sorulardadır.
Olaya böyle baktığım için Başbakan’ın Diyarbakır gezisinin başarılı geçmesini diliyorum.
CHP’nin, kapılarını değişik kitlelere açmak istediğine inandığım Kılıçdaroğlu’nun bölgede oyları artarsa bundan da memnun olurum.
BDP tabanı ne diyor?
Demokrasilerde sandığı boykot ederek tavır koymak da bir haktır. Burada sorun, demokrasiye bağlı bir partinin değil, silahlı bir totaliter örgütün bu boykot kararını almış olması ve totaliter metotlarla uygulamasıdır.
Onun için sandığa gitmeyecek olanların ne kadarı kendi iradesiyle gitmemiştir, ne kadarı korkudan ve ‘mahalle baskısı’ndan sandığa gidememiştir, bunu anlamak mümkün olmayacaktır!
Şimdiden Selahattin Demirtaş “Sandığa gitmeyen her oy bizimdir!” diyor!
Araştırmacı Adil Gür’e göre, BDP’ye oy veren seçmen tabanında referandum eğilimleri yüzde olarak şöyle:
Boykotu destekliyor: 48.0
Boykota karşı evetçi: 13.5
Boykota karşı hayırcı: 13.5
Söylemeyen, kararsız: 25.0
Adil Gür söylemeyen/kararsız kesiminin çoğunluğunun evetçi olduğunu ama tahmin edilebilecek sebeplerden bunu beyan etmediklerini belirtti.
BDP’nin bu dönemdeki Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “boş sokaklar” sözü, işte bu tablonun, yani seçmen kitlelerinin yarısının emir dinlemediğinin ortaya çıkmasını engellemek içindir.
Bölgede bireysel yani özgür davranış refleksinin gelişmesini engellemeye yöneliktir.

Bir kanal açmak
Tüccar ve sanayici kuruluşları başta olmak üzere 14 sivil toplum örgütü boykota karşı çıkarak evet oyu vereceklerini açıkladıkları zaman nasıl baskılar gelmiş, hain suçlamaları yapılmıştı bilinmektedir...
Baskı, tehdit, korkutma ve ‘kabileci’ mahalle baskısı mezralarda, köy ve küçük yerleşim birimlerinde, varoşların ‘mahalle’lerinde daha etkili olacaktır.
Başbakan Erdoğan’ın yarınki Diyarbakır mitinginin çapı, PKK’nın boykot baskısına karşı duruşu yansıtacaktır.
PKK hiçbir kanun tanımayan silahıyla da, siyaset ve ekonomi anlayışıyla da totaliter bir örgüttür. Totaliter yani kendi hükmü dışında serbest alan ve hür irade bırakmamak... Totaliterlik, özgür bireyin gelişmesini de ekonominin gelişmesini de engelleyen bir yapıdır.
Onun içindir ki, BDP’nin boykot baskısına boyun eğmeyerek sandığa gidecek olan vatandaşlarımızın ortaya koyacağı katılma oranı iki bakımdan son derece önemlidir: Bölgede totaliter PKK dışında sivil, demokratik inisiyatiflerin gelişmesi herkes için demokrasinin kazancı olacaktır. PKK dışındaki inisiyatiflerin gelişmesi Kürt meselesinin çözümünü de kolaylaştıracaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi