Mustafa Selçuk

Mustafa Selçuk

Yalan ile yarışılmaz

Yalan ile yarışılmaz

Bu sözü İHA Genel Müdürü Fevzi Kahraman’dan duymuştum.
Hayatımda da defalarca yaşadım bu sözün gerçekliğini...
Referandum kampanyasında Hayır cephesi’nin önemli kısmı, anayasa değişikliğine karşı oldukları için değil, değişikliği Ak Parti yaptığı için hayır diyor.
Ama bunu “ambalaj demok-ratlıklarına” yediremedikleri için, mugalata ile saçmalık sınırında dolaşan gerekçeler üretiyorlar.
Yok tamamı değişmediği için hayır diyorlarmış, yok sivil vesayet geliyormuş, yok Ak Parti Yüce Divan’a gitmekten kurtulmak için değişiklik istiyormuş...
Bunun gibi onlarca zırva ve “seçme saçma”...
***
Ancak bir de referandumla ilgisiz yalanlar var ortalığa savrulan...
Bilhassa Kılıçdaroğlu bu konuda rakipsiz ve ölçüsüz...
Aklına geleni, aklına geldiği gibi üfürüyor.
Gandi bey’i dinlerken, bir ana muhalefet lideri değil de mahalle kahvesinde esip savuran müzmin muhalif bir emekli canlanıyor gözümde...
İspat, delil, tutarlılık diye bir derdi yok Kemal bey’in...
Sözün ve kürsünün şehvetine kapılmış gibi...
İnsan bekliyor ki ,değişiklik maddelerine hayır deme nedenlerini, nesnel biçimde ve dayanaklarıyla anlatsın.
Ama ne gezer!
Gandi bey “Başbakan’ın altın kaplama musluğu” diyor, “evet çıkarsa sizi evinizden alıp götürecekler” diyor, “AB yöneticileri hükümetten rüşvet aldılar” diyor.
“Amaca giden her yol mubahtır” diye düşünüyor zahir...
“İddia sahibi, iddiasını ispatla yükümlüdür” sözü Kılıçdaroğlu’nun semtine pek uğramıyor.
***
“Anayasa değişikliği sivil faşizm getirecek” diye yırtınanlar, oyunu “evet” olarak açıkladığı için faşizmin ve lincin şahikasını yaşayanları görüyorlar mı?
Sezen Aksu olmadık hakarete maruz kalıyor.
İzmir’deki bir sokaktan isminin kaldırılması için imza topluyor uygar(!) İzmirliler...
Adalet Ağaoğlu gibi Türk edebiyatının simge ismine yumurta atılıyor, hakaretler eşliğinde...
Sevilay Yükselir dün Sabah’taki yazısında “yeter artık!” diye feryat ediyordu, evet dediği için kendisine gönderilen galiz küfürlerden dolayı...
Ulusalcı laikler -böyle bir tür oluştu artık- bu hakaret ve baskıyı hangi “çağdaş” kılıfa sokacaklar acaba?
***
Yarın özgürlükle statükonun, demokrasi ile jüristokrasinin, mugalata ile gerçeğin oylanacağı bir referandum var.
Oyunuzu korkuların değil umutların belirlemesi dileğiyle...
Nice güzel bayramlara...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Selçuk Arşivi