Hiçbir siyasi partiye yakın olmamama rağmen, ikide bir Saadet Partisi hakkında yazı yazmanın sebebi-hikmeti nedir?
Ben hürriyet müptelasıyım..
Haksızlıklar karşısında susmayı asla kabul edemem..
Saadet Partisi son günlerde sizlerin de fark ettiği gibi hukuksuz bir vadiye girmiştir..
Fatih Erbakan büyüğümüz başlattı huruç hareketini..
Şevket Kazan büyüğümüz solcu CHP kapılarında bilgi ve destek toplama girişiminde bulundu..
Ve aslında sayın Erbakan’ın bir operasyonu olduğunu kimse yazmadı, yazmaya cesaret edemedi.. Halbuki Necmeddin Erbakan Hocanın iradesi dışında Saadet Partisi’nde yaprak kımıldamaz..
Seçim yapıldı, kazanan ekip iş başına geldi, şom ağızlar kilitlendi, derken yine bir tutucular fırtınası estirildi ve Saadet Partisi kayyuma teslim edildi..
Ne istiyor Erbakan Hoca?
Oğlunu, kızını, damadını yönetime seçtirmek mi, partiyi avucunun içine alarak ahir ömrünü huzur içinde geçirmek mi?
CHP dostu ve daha hiçbir müsbet icraata imza atmamış Şevket Kazan ölmeden sular durulmayacak mı?
Hepsi geçer, amma Necmeddin Erbakan Hocanın hırsı geçmeyecek benim anladığım kadarıyla..
Yazık.. Hem de çok yazık..
Partili olmamama rağmen Numan Kurtulmuş’un iş başına gelmesini çok olumlu bulanlardanım.. Numan Hoca ağır başlı, vakur, ne konuşacağını bilen bir insan..
Yaranamadı sayın Erbakan ve vezir-vüzera takımına..
Hepsi bir yana, bari Süleyman Arif Emre, Recai Kutan gibi değerli insanlar tavır koysalar diye bekledim..
Olmadı nedense..
Numan Kurtulmuş ve arkadaşları bir seçim daha yapılsın varsın, biz yine kazanır yönetime geliriz düşüncesindeler ise, aldanıyorlar.. Sayın Erbakan sağ oldukça arsasına ev yaptırmayacağı gibi, tarlasına domates ektirmeyeceğine yeminlidir..
Şu benim hemşehrim Mustafa Kamalak Hocaya da akıl yetiremedim..
Erbakan Hocadan ne bekliyor bundan sonra?
Aslında Erbakan Hoca adına faaliyette bulunan Şevket Kazan’dır.. Kazan, hangi meşrebin müntesibi bilinmiyor.. Fakat Hoca üzerinde büyük tesiri bulunduğu kesindir..
Baksanıza partiyi çamurdan çıkaran, belki de yükselme moduna girecek SAADET Partisi’nde “benlik” rüzgarları esmeye başladı..
Bence iyi de oldu hani!
Bu ülkenin inançlı insanları her zaman aldatılmaya mecbur mu?
Kamalak hemşehrim “Kayyum oldum” diye belki de seviniyor..
Sevinsin, zararı yok.. Amma parti dalsız-yapraksız nasıl meyve verecek.. Önder Sav bir çaresine bakar mı?
Şevket Kazan partiyi büyütür mü?
Sahi Oğuzhan Asiltürk nerelerde? Hiç sesi-soluğu çıkmıyor.. Yoksa kurnazlık mı yapmaktadır.. Sonunda umdukları gibi bir durum hasıl olmazsa “Ha kazan-ha tencere” fark etmez mi diyecek..
Henüz son karar verilmiş değil.. Fakat verilse ne olacak?
Necmeddin Erbakan, Fatih Erbakan ve Şevket Kazan sağ oldukça rahat bırakırlar mı Saadet Partisi’ni?
Şeref Malkoç’un işaret ettiği gibi davacılardan “kayyum” seçmek sebepsiz bir fiil midir?
Hele bir bırakın bakalım şu Saadet kazanının kulpunu.. Görelim halk ne diyecek, parti kimden rağbet görecek?
Davacılar için fark etmez..
“Az olsun, bizim olsun” kuyusuna düşmüşler çıkamıyorlar..
“Milli Görüş” ütopyasının ne olduğunu anlamıyanlar artık anlamalı..
Hayal ile yola çıkan hüsran ile eve döner..
Saadet Partisi’ni artık Numan Kurtulmuş ve arkadaşlarının da kurtarması, iktidara taşıması mümkün değildir..
Dedik ya, yazık ettiler.. Kimin yazık ettiğini söylemekten çekinen korkaklara benim anlatmam imkansız..
===================
Fermandır.. dik duranın boynuna çökülmeli
İtaatsiz tayfanın ümüğü sökülmeli
Bizden olmayanlara taş yedirmek revadır
Bizdense yollarına bal-kaymak dökülmeli.