Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

CHP zihniyeti, kendileri dışındaki herkesi öteki sayar

CHP zihniyeti, kendileri dışındaki herkesi öteki sayar

CHP zihniyetine göre kendileri dışındaki herkes ötekidir. Geçimlerini devletten sağlamaya alışmış bu kesimin çabası; yönetim, iktidar, ülke ya da halk falan değildir. Onlardan olmayan herkes potansiyel suçludur.
Millete böyle bakmaları, ideolojilerinin gereğidir. Bu sebeple “Anayasa, demokratikleşme, zenginleşme, refah, huzur ve güven” gibi toplumu ilgilendiren insani meseleler, onlara göre fantezidir, üzerinde durulacak mevzular değildir.
Parti meclislerinde CHP’nin başındaki kişinin konuşması tam da kendilerini tariftir. Altı ayda Anayasa değişmeyeceğini pekala bilirler ve bunu deklare ederler. X Kemal, Parti Meclisinde pek doğru şeyler söylemiştir. Çünkü ellerinde yeni veya eski Anayasa’ya dair tek bir çalışma olmadığı doğrudur.
Bu doğruluklarının haklılığını göstermek için eski Bakanlardan ve siyasetin duayenlerinden Mehmet Turgut, “Siyasetten Kesitler” kitabında şöyle anlatıyor:
“27 Mayıs darbesinin ikinci veya üçüncü günü, Milli Birlik Komitesi’nden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği’ne telefon edilir ve Anayasa değişikliği ile antidemokratik kanunlar hakkında partide bulunan bütün araştırma, teklif ve bilgiler, üzerinde çalışılıp gereği yapılmak üzere ve acele ile komiteye istenir.
Ellerinde hiçbir doküman olmadığı için hiçbir bilgi gönderilemez, hatta tek satırlık bir yazı ile cevap bile verilemez. Halbuki 1950-1960 arası parti mücadelelerinin esas konularıdır Anayasa değişikliği ve antidemokratik kanunlar.
Tabii hep konuşulmuş, hep iddia edilmiş, hatta bu kavramlardan dolayı iktidar en ağır şekilde ve en sert bir dille itham edilmiş, ancak konuşulanlarla ilgili hiçbir araştırma ve hazırlık yapılmamıştır.”
Mehmet Turgut’un anlattığına göre demek ki CHP zihniyetinde 50 yıldır hiçbir değişiklik olmamış. İşte bu referandumda da gördük ki; halkoyuna sunulan yasalarla ilgili tek satırlık dişe dokunur laf etmediler. Sadece iktidara yüklendiler. Referandumun fındığa ne getirip götürdüğünden söz ederek komedi yaptılar.
Yine o yılların CHP’lilerini Mehmet Turgut şöyle anlatıyor:
“CHP’lilere ‘çaycılar’ ismi takılmıştı. Çaycıların en önemli faaliyetleri, sazlı-sözlü-danslı eğlenceli çaylar tertip etmek, ekseriyeti klasik batı müziğinden ibaret olan konserler ayarlamak ve Taksim sinemalarının önünde sık sık boy göstermekti.
Bazen birbirlerinden ödünç aldıkları elbiseler içinde kavelyeliğe koşar, bazen “Uzun Masa” toplantılarının çakır keyifliği ile sabahçılık oyunu oynar, bazen da daha çok sabahlayarak Beyoğlu barlarında soluk alırlardı.”
Evet, anlaşılan o ki bugünün CHP’si ile o günün CHP’si arasında zerre değişiklik olmamış. Yine Mehmet Turgut’un ifadelerine başvuralım.
“Bu parti, başta demokratikleşme olmak üzere, dengesiz hürriyet anlayışı, terör kışkırtmacılığı, militan ve mezhepçiliğe dönük lâiklik, yeni bir kimlik yaratma ve mozaik kültür icat etme kabadayılığı ile Anayasa’nın da, demokrasinin de düşmanıdır.”
Eh bundan ala tarif olmaz. Günlerdir konuşuluyor ama bir kere daha tekrar edelim. Halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan komşu ülkelerimiz başta olmak üzere, CHP zihniyetinin dost olduğu bir tek İslâm ülkesi var mı? Yok. Yıllarca milleti neyle tehdit ettiler; Türkiye’nin İran ve diğer İslâm ülkelerine benzetileceğini söylediler.
Şimdi ne yapıyorlar; en büyük düşmanları İranlı ve Pakistanlı kadınları örnek gösterip, bizim kadınlarımızın da böyle örtünmelerini istiyorlar. Kendileri dışında herkesi öteki görüyorlar ya; ötekilerin kıyafetlerini de bunlar belirliyor. Pes!
Hani Türkçe ezan ve ibadet isteyip, camiye uğramadıkları gibi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi