Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Peygamberimiz gibi olmak

Peygamberimiz gibi olmak

İnsani ilişkilerin temel noktası insanın kendisini karşısındakinin yerine koyma prensibidir. Yeni dilde buna empati diyorlar. Yani kişi kendisini karşısındakinin yerine koyarak tavır ve davranışlarda bulunursa hayırlı neticelere ulaşır.

Böylesi özellikleri Efendimiz (s.a.v.)’in örnek hayatında çok net görürüz. Allah (c.c.) de bu hususta önümüzü aydınlatır. Eğer Tevbe Suresi, âyet: 128 ve Enbiyâ Suresi, ayet: 107’ye bakarsanız önümüzün aydınlandığını farkedersiniz.

“Size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz O’na ağır gelir. O, size son derece düşkündür. Mü’minlere çok şefkatli ve merhametlidir...”

İnsanları etkileyen tutarlılık ve şahsiyet olgunluğudur. Herkes olgun ve yumuşak davranılmayı sever. Peygamberimiz Efendimiz bu özelliği ile gönüllerde taht kurmuştur. Bu özellik Kur’ân-ı Kerim’de şöyle bildirilir:

“Allah’ın Sana olan rahmeti sayesinde insanlara karşı leyyin/yumuşak davrandım. Sen o katı ve acımasız olsaydın herkes etrafından dağılıverirdi.” (Al-i İmran: 159)

Efendimiz (s.a.v.):

*Konumunu şahsi çıkarları için kullanmadı.

* Külfette en önde oldu.

*Nimet paylaşımında en sonda bulundu.

*Herkese şefkat ve merhametle davrandı.

*Kendisine yapılan yanlışlığa olgunlukla mukabele etti.

*İnsanların yanlışlıklarını bağışladı. (Buhari, Humûs 19. Müslim, Zekât 128)

Allah (c.c.), Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz’e ve O’nun şahsında her Müslümana şu emri veriyor:

“(Ely Rasûlüm!) Sen:

*Af yolunu tut,

*Bağışla,

*Uygun olanı emret,

* Câhillere aldırış etme...” (A’raf: 199)

Peygamberimiz Efendimiz her emir gibi bu emri de örnekliğinin zirvesinde ifa etmiştir. Haddini bilmezler bile Efendimiz’in hoşgörülü davranışlarına mazhar olmaları münasebetiyle kırıcı davranışlarından vazgeçmişlerdir.

Efendimiz (s.a.v.), ömrü boyunca kimseyi incitmemiştir. (Al-i İmran: 159) Kaba saba konuşan ve davrananların tavır ve davranışlarından da incinmeme yolunu tercih etmiştir.

Aslına bakarsanız, incinmemek incitmemekten çok daha zordur. İncitmemeyi kendinizi firenleyerek başarabilirsiniz. Elinize, dilinize gözünüze, kulağınıza sahip olursanız incitmemekte muvaffak olursunuz.

Peki incinmemeyi nasıl başarabileceksiniz? İncinmemeyi başarabilmek için:

Bir, Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz’i örnek alacaksınız.

İki, engin bir gönül sahibi olacaksınız.

üç, nefsinize hâkim olacaksınız.

Dört, Peygamberimiz’in sünneti incinmemekti deyip bu sünnete tâbi olacaksınız.

Beş, Peygamberimiz Efendimiz, etrafındakilerden olumsuzluklara ölçüsüz tepki gösterenleri uyarır, incitmeyen nâzik tavra dâvet ederdi. (Buhari, Vudû’ 58, Müslim, Tahâret 58) Böyle bir durumda kendinizi Rasûlüllah’ın karşısında bu dâvete muhatap olan kişi kabul edeceksiniz.

İnsanın elinde olmayan incinmemek konusunda, insanların ham davranışlarından ancak böyle davranarak muvaffak olabilirsiniz.
İncinmemek ve incitmemek konusunda Peygamberimiz’in model davranışlarını örnek almak ve bu sünnetlere uymak suretiyle şahsiyet sahibi olabiliriz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi