Taha Akyol

Taha Akyol

‘Atatürkçü CHP’

‘Atatürkçü CHP’

ÖNDER Sav’ın söyledikleri kesinlikle önemli şeylerdir. Sav’ın dile getirdiği görüşler 1950’ye kadar Cumhuriyet tarihine damga vurmuş bir dünya görüşünün ifadesidir.
1950’den sonra ise, CHP’de ne zaman “değişim” gündeme gelse, buna karşı çıkanlar daima Sav’ın bugünkü sözlerini kullanmışlardır.
Yakup Kadri ve Falih Rıfkı Atay, Atatürk’ün en yakınındaki yazarlardı değil mi?
Ya İsmet İnönü’ye ne dersiniz?
Fakat Yakup Kadri ve Falih Rıfkı Atay 1960’lı yıllarda CHP’nin artık “Atatürk düşmanlarının partisi” haline geldiğini söyleyerek ve ağır suçlamalar yaparak CHP’den istifa etmişlerdir.
Bu iki büyük yazar zaman tünelinde yaşıyor, toplumsal değişmenin ortaya çıkardığı yeni ihtiyaçları anlayamıyor ve CHP’de gelişmekte olan “Ortanın Solu” hareketine karşı çıkıyorlardı!
Bugünkü Sav gibi...

Kemalizm’den Ortanın Solu’na
Aslında CHP’nin değişimi 1946’larda başlamıştı.
Atatürk zamanında CHP tüzük ve programına partinin ideolojisinin “Kamalizm” (yani Kemalizm) olduğu yazılmıştı. İsmet Paşa CHP’nin 1953 kurultayında bu kavramı kaldırdı, yerine daha az ideolojik olan “Atatürk yolu” kavramını koydu.
İsmet Paşa 23 Temmuz 1965’te not defterine “devletçilik bitti” diye de yazacaktı.
Demokrat Parti ile Adalet Partisi’nin uyguladığı sanayileşme ve şehirleşme politikaları toplumsal yapıda “işçi” kesimini ortaya çıkarınca 1960’ların sonunda CHP’de “Ortanın Solu” fikri gelişmeye başladı.
Ecevit’in “Atatürk devrimleri üst yapı devrimleridir, bizim halka gitmemiz için alt yapıya (ekonomiye) yönelmemiz lazım” şeklindeki konuşmaları, o zamanki “Önder Sav”ların tepkisini çekti.
O zamanın “Önder Sav”ları olan Nihat Erim’ler, Kemal Satır’lar, Ecevit’i “CHP’yi Atatürkçü ülkü ve ilkelerden saptırmak”la suçladılar.
Ecevit sık sık “Atatürk düşmanı olmadığını, halkçı olduğunu” anlatmak zorunda kaldı.
Bu konuda Hikmet Bila’nın “CHP 1920-2009” ve Hakkı Uyar’ın “Cumhuriyet Halk Partisi” adlı eserlerine bakmanızı tavsiye ederim.

CHP’nin iki seçeneği
CHP’deki statüko daima “değişmezlik” psikolojisine dayandı ve değişim isteyenleri Atatürkçülüğe ihanetle suçladı! Hiçbir zaman da halkla barışık olamadılar. Çünkü ideolojik dogmatizm, toplumda ortaya çıkan ihtiyaçları, beklentileri kavramalarına engel oluyordu.
Onun içindir ki, Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi “elli yıldır iktidara gelemedi” bu kafa.
Sadece bir defa Ecevit’in “Ortanın Solu” hareketi yüzde 42’yi bulabildi.
Son yirmi yılda CHP yüzde 30’u hayal bile edemedi!
Sayın Önder Sav, yıllardan beri CHP’de eski deyimle “kâtib-i umumi”dir.
CHP’nin fikri açılım yapması, halka açılması konusunda tek kelime duyduk mu kendisinden?!
Ama “CHP’nin omurgası, CHP kimliği” gibi program içeriği olmayan sözlerle değişime muhalefet ediyor.
CHP bu kafayla asla oylarını artıramaz.
Kılıçdaroğlu eğer 21. yüzyıl Türkiye’sinin toplumsal taleplerine uygun yeni bir Ortanın Solu’nu başarabilirse iktidar alternatifi olur...
Aksi halde sekiz ay sonra ağır bir seçim yenilgisi daha alacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi