Serdar Arseven

Serdar Arseven

Rahat Uyu Atatürk!..

Rahat Uyu Atatürk!..

Canlı yayında aleyhime delil olarak kullanılmak istendi ama geçmişimi inkâr edecek halim yok:
CHP’lilerin ağırlıkta olduğu bir çevreden geldim, CHP’li bir büyüğümün “torpiliyle” gazeteciliğe başladım.
Oralardaki ortalama zihniyeti en iyi bilen Akit yazarlarından biri, belki de birincisi olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu bana ufak bir avantaj sağlıyor haliyle, CHP’nin olduğunu olacağını görmekte.
Efendim…
Hani Kemal Kılıçdaroğlu’nun şansı değerlendiriliyor ya; “Başbakan Erdoğan’ı koltuktan indirebilir mi indiremez mi?” çerçevesinde…
“Bir bilen” olarak hemen ifade edeyim; indiremez.
Erdoğan’ın yer aldığı bir sahnede Kemal Efendi’nin şansı olamaz.
“Ecevit taklidi”nin “Erdoğan gerçeği” ile başa çıkması düşünülemez!..
Üstelik, Kılıçdaroğlu’nun bir miktar mesafe almasına yarayacak atılımlara da CHP tabanı izin vermez!..

Evet…
Bunca perişanlığına rağmen CHP’den kopmamış olan “taban” çok sağlamdır, Dersim’in katledilen “Alevi”leri ve hatta Tokat’ın ‘Alevi’leri, Alisiz Alevi’ler, devlet sırtındaki tuzu kuru takımı yerlerinden kıpırdamaz.
Ve Kemal Efendi’yi de “fazla” kıpırdatmaz!...
CHP (DSP’nin birinci, MHP’nin 2. olduğu tuhaf “Öcalan seçimi” bir yana), her durumda yüzde 21’i bulabilen bir partidir.
Ve bu yüzde 21’in neredeyse tamamı, katı Kemalist’tir. (İnönücü yani!)
Şöyle bir kıyaslama yapabiliriz:
Ak Parti’nin alabildiği 47’nin en fazla 15’i ‘geleneksel oy’ olarak nitelendirilebilir.
CHP’de ise alınabilecek yüzde 33’ün en az üçte ikisi “geleneksel”dir.
Ve bu üçte iki; parti rotasının belirlenmesinde fevkalade etkilidir.
Kemal Kılıçdaroğlu, tepki iletmenin her türlü yöntemini bilen ve uygulayan bu büyük tabana rağmen büyük bir açılıma imza atamaz.
Attırmazlar!..

Peki…
Bu durumdan, “Kılıçdaroğlu’nun Başbakanlık iddiası yok, boş proje” sonucuna ulaşabilir miyiz?..
Hayır…
Kılıçdaroğlu “Erdoğan sonrasının projesi”dir.
AK Partili veya MHP’li bir koalisyon.
Kılıçdaroğlu bu role oynadığının bütün sinyallerini vermektedir.
Kemal Derviş’le ABD’ye mesaj gönderişi, ‘Genel af’ sinyali, “AB’ye yakınlaşma çabaları”, “Kürt raporu” vs…
“Deniz Baykal komplosu”nun İstanbul Büyükşehir’e aday bir politikacının önünü açmış olmasını “tesadüfe” yoranlar, düşünce konforlarından taviz vermesinler.
Ben, “Kılıçdaroğlu’na dikkat!” diyorum…
Erdoğan sonrasındaki büyük boşluğu Numan Kurtulmuş dolduramayacak olursa, o boşluk öylece kalır.
Ve bu ortam Kılıçdaroğlu’na koalisyonun küçük veya büyük unsuru olarak bir alan açar!..

CHP’nin ihtiyacı mevcudu kaybetmemek ve üzerine çok değil yedi-sekiz puan eklemek.
Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarından Enver Aysever, “Seçkinlere ek olarak büyük emekçi kitleleri de içine alan bir hamle”den bahsediyor.
Hâla 10. yıl marşı ile yetinmek yerine “100. yıl marşını yazmak” durumunda olduklarını söylüyor.
Bu türden “ilerici” yaklaşımlara CHP tabanından gelen tepkiler, Kılıçdaroğlu ekibi tarafından hassasiyetle ölçülüyor.
Ve CHP’de bütün hesaplar “Erdoğan sonrası” üzerine yapılıyor.
Hedef de yüzde 47 değil, yüzde 30.
CHP Genel Merkezi’ndeki herkes Erdoğan sonrası AK Parti’nin yüzde 30’u kesinlikle yakalayamayacağına inanıyor.
Bu durumda…
CHP’lilere Erdoğan’ın gitmesini beklemek…
AK Partililere, “Erdoğan sonrası”nın hesabını yapmak.
Bana “Kemalizm” konferansları vermek.
Atatürk’e de rahat uyumak düşüyor!..
KEMALİZM KONFERANSLARI!..
Ne güzel; 10 Kasım konferansını biz veriyoruz…
Yarın akşam, Server Vakfı’nda kısmetse “Kemalizm”i ve “Yeni CHP”yi ele alacağız, Ankaralılara duyurulur!..

Kemalizm’i tarihteki müstesna yerine sabitleme yolunda bizim gibi özgür düşünen gazetecilere ihtiyaç duyuluyor olmalı ki Atatürkçü Düşünce Derneği’nin bir şubesi dahi “Atatürk ve Kastamonu” konferansı vermemizi talep ediyor. Gider orada da birkaç kelam ederiz elimiz değerse!..
CHP’ye katkımız devam etsin, yol gösterelim, irşâd edelim elden geldiğince!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi