Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Hıyardan lider olur derlerse inanma

Hıyardan lider olur derlerse inanma

Lideri halk seçer...
Tabii halkın seçilmiş özel bir kesimi...
Öyle durup dururken patates gibi, ya da pancar gibi lider çıkmaz toprağın altından...
Liderin elbisesi ütülü olur kesinlikle...
Kukla gibi parmakla oynatılan lider olur mu derseniz, ben gördüm oldu da geçti bile...
Lider yalan söyler mi?
O nasıl soru be? Lider elbette tebaasından daha çok yalan söyler...
Medya her yalana inanmaya müheyya...
Liderin güçlüsü-güçsüzü kolaylıkla anlaşılmaz...
Lider kıvrak olacak... Yanar/döner olacak yani...
İnandığı şeyi kazık gibi durarak savunması mümkün değildir...
Torunu yaşındaki masum bebeklere, dedesi yaşındaki kart hergelelere elini öptürmeyen sağlam bir lider değildir...
Lider akıllı olur... Kaz gelecek yere civciv göndermekten çekinmez...
Lider bendelerine otoriter görünmek zorundadır... Aksi halde tesiri zayıf olur...
Lider ne zaman hangi kasketi giyeceğini bilmeli... Ne zaman nerede hangi herzeyi yiyeceğini de bilmek zorundadır...
Lider, yapmacık da olsa iki gün imam, dört gün papaz, ikram katkısıyla haftada sekiz gün haham olabilmeli...
Gazetedeki yazıya, tavşan avındaki tazıya burun sokmasını bilmeyen lidere oy vermek haramdır...
Lider dün sopayla kovaladıklarını bugün yalvar/yakar çadırına davet etmeli... Kovalanan güruhun içinde aniden dönüş yapacak topuksuzlar her zaman bulunur...
Lider ileriyi görmeli...
Antarktika’nın kuzey cenahında hangi adalar var, oralarda insanlar kaç ayaklıdırlar bilmek zorundadır lider...
Lider okur-yazar olmasa da olur... Etrafında kitap okuyup, gazete okuyup, mektup okuyup tefsir edecek yalaka mı yok ki? Yalakası istenilenden ziyade olmayan lidere yuh olsun...
Ve şu türküyü devamlı terennüm etmeli lider:
Karlı dağlar karanlığın vakti mi?
Sahi lider dedim de aklıma geldi...
Liderin soyu-sopu, seceresi bilinmeli...
Ya Horasan’dan gelmeli, ya Ergenekon’dan, ya da Paris’ten, Washington’dan... Şah İsmail hatırı için Yavuz Sultan Selim’e küfretmeyen lidere lider denmez...
Lider seçim yaklaştıkça kıvım kıvım kıvranmalı... Değil mi ya baraj var ileride... Baraj dedikse Türkiye’yi mekan tutan HES barajlarına sert tavır almakla maruf “istemezük” esnafçılığı yapan kökü bozuk dürzüler pek âlâ bilirler o barajları ve yapılmaları halinde fayda göreceğimizi...
Hadiyin boykota!..
Enerji santrallarına karşı çıkan, az elektriği protesto eden kopiller hale-yola nasıl sokulacak yalan, tabasbus, riya olmazsa?
Lider soluk almadan 200 civarında yalanı çağlayan misali akıtmalı...
İyi bir liderin yoldaşından, yandaşından, akrabayı taallukatından tek kişi işsiz kalmamalı...
İyi bir lider rüzgâr gülü gibi fırıl fırıl dönmeli, dönerken etrafa enerji yaymasını bilmeli...
Lider şen şakraksa, biraz oynak, biraz kaypaksa makbuldür... Yoksa adama Kızıl Sultan bile deyiverirler...
Bir günüm âsude geçmez, ahu figan etmeden
Bir gece bulmam sabahı, bende itmam etmeden
Her gelen başvurur, bir kere bâb-ı lütfuma
Boş bırakmam kudretimce, bende itmam etmeden.
Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han böyle şiirler yazıyor... Dolayısı ile ona “Kızıl Sultan” demiş it eniği sürüleri...
Bir kere lideri ne kadar Türk ve Müslüman düşmanı varsa sevecek...
Osman Gazi’nin oğluna yazdığı vasiyete benzemiyorsa da miting alanlarında tütsü yaparsanız faydasını görebilirsiniz bu nasihatların...
Hem liderlere, hem peşinde gidenlere armağanımdır... İyi okuna...
=======================
Ayıcıklar büyüyüp adam olur mu? Olmaz!..
Kırşehir’in Fatma’sı madam olur mu? Olmaz!..
Omzunda urganla dolaşan ahmağa bak
Bundan böyle hiç kimse idam olur mu? Olmaz!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi