Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Öğretmen şans oyunu oynar mı!

Öğretmen şans oyunu oynar mı!

Dün öğretmenler günüydü.
Bu vesileyle Başbakan güzel bir konuşma yaptı. Eğitimde gelinen seviyeyi örnekleriyle anlattı.
Günler öncesindeydi, öğretmenler adına bir sendikacı konuşma yapıyordu.
Öğretmenlerin; “yokluktan, parasızlıktan, geçimsizlikten;” şans oyunlarına başvurduklarını söylüyordu.
Oysa gören göz, duyan kulak bilir ki, hükümetin eğitimde ve sağlıkta yaptığı iyileştirmeleri, 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde bir başka iktidar yapmamıştır.
¥
Seyahat ettiğim vilayetlerde veya ilçelerde kimi zaman öğretmen evlerinde konakladığım olur.
Öğretmen evleri, otellerden veya pansiyonlardan daha sıcak gelir. “Ne de olsa öğretmenlerin evidir, öğretici sıcaklığı ve güveni vardır.”
Böyle düşünürüm. Bu sebeple de eğer imkân varsa orada kalmayı tercih ederim. Fakat ne zaman bir öğretmen evine gitsem üzülürüm.
Öğretmen evlerinin salonları adeta bir kahvehane gibi çalışır. Her türlü kâğıt oyunlarından tutun da diğer oyunlara kadar çeşitli oyunların oynandığını görürüm.
Hani gönül ister ki, bir köşede de kitap okuyan, dergi okuyan öğretmenler olsun, kültürel, sosyal, sohbetler olsun. Veya her öğretmen evinde bir kütüphane olsun.
Kimsenin oyununda değilim. Elbet insanların eğlence anlayışları farklı farklı olabilir. Ama bir öğretmen, toplumun önünde demektir ve daha dikkatli olmak zorundadır.
Mesela bir öğretmenin elinde sigarası öğrencisiyle konuşmasını bir türlü yerli yerine oturtamam. Böyle manzaralara çok rastladığım için örnek veriyorum.
Oyun sırasında insanlar haliyle normal Türkçe konuşmaz, olabildiğince argo kelimeler kullanırlar. Bunlara da şahit olmuşum ve şaşırmışımdır.
Şimdi bu söylediklerim olumsuz örneklerdir. Aynen sırf iktidara muhalefet olsun diye televizyonlara çıkıp, öğretmenlerin şans oyunları oynadıklarını söyleyen şahıs gibi.
Oysa bu ülkede öyle öğretmenler var ki, hasta öğrencisinin başında nöbet tutar. Öyle öğretmenler var ki, öğrencisi okula gelmeyince evine kadar gidip, sorar, soruşturur.
Daha binlerce iyilik örneği sunmak mümkündür. Art niyetle çıkılan hiçbir yolun sonu iyiliğe varmaz. Kötülük tökezlemeye, iyilik düzelmeye işarettir.
Başbakanın da dediği gibi üç insanın eli öpülür; “Annenin, babanın ve öğretmenin. Bugünün iyi insanları, işte eli öpülesi öğretmenlerin eseridir.
¥
Sözleşmeli veya 657 sayılı devlet memurları kanununun en şanslı insanları öğretmenlerdir.
Tabii meseleye sadece “madde, nefis ve bencillik ideolojisi” esaretiyle bakılırsa, bu sözlerimden dolayı epey küfür yemem gerekir.
Oysa öğretmenliğe mana yüküyle bakanlar, memleketimize ve milletimize hizmet etmek için kendilerinin seçilmiş olmasından mutlu olur ve teşekkür ederler.
Elbet tüm öğretmenlerimizin şartları aynı değildir. Her birisinin kendisine ait zorlukları vardır.
80 yıldır “resmi tip” yetiştireceğiz diye eğitime vurulan darbenin yaraları öyle kolay kolay sarılamıyor. Bugün gelinen nokta çok çok iyidir.
Şikâyet yerine teşekkür etmeyi kabullendiğimiz zaman kötülüklerin geride, iyiliklerin önde olacağı aşikârdır. Bu vazife de öğretmenlerimizindir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi