Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Darbenin her türlüsüne karşı olmak

Darbenin her türlüsüne karşı olmak

Üç generalin İçişleri ve Milli Savunma Bakanları tarafından açığa alınması ile "Sivil darbe" söylem ve benzetmeleri yeniden gündeme geldi. Nedense sivil darbe söylentileri hep aynı merkezlerce dillendiriliyor. Bu sivil darbe sözünü işitince darbenin sivili nasıl olur, halkın oylardı ile iş başına gelmiş bir iktidarın hangi icraatı darbe anlamına gelir, hangileri gelmez? Buna kimler karar verirler? gibi bir dizi sora aklıma geliyor.

Anladığım kadarıyla darbe asker ya da sivil silahlı güçlerin mevcut yönetime el koymasıdır. Böyle bir durum gerçekleştikten sonra artık yönetime el koyanların keyfi yönetimi başlar. Çünkü, onların her söylediği kanun sayılır. İşin askeri boyutunu bu ülkede bizim yaşımızda olanlar çeşitli kereler yaşadılar. Acısını da yüreklerinde hissettiler.Yani kısacası darbe, mevcut anayasa ve yasalara aykırı olarak yönetime el konulmasıdır. Peki üç generalin açığa alınmasında böyle bir durum söz konusu mudur? Bu soruya yapılan işi sivil darbe olarak nitelendirenler bile "evet" diyemezken neden hükümetin bir icraatı ille de sivil darbe olarak nitelendirilir? Acaba bazıları halkın seçtiklerinin oluşturduğu iktidara tahammül edemiyorlar da ille de bir askeri darbe özlemi ile mi yaşıyorlar?

Bu arada mevcut yasalar içinde gerçekleştirilmiş bir icraatın sivil darbe olarak nitelendirilmesinin mümkün olup olmayacağını şahsen tartışmaya bile değer bulmuyorum.

Hükumetin iki bakanının gerçekleştirdiği bir icraat elbette eleştirilebilir. Ancak bu eleştiri yapılırken ölçü mevcut yasalar olmalıdır. Keyfi bir takım nitelendirmeler ve suçlamalarla yapılan iş eleştiri olmaz. Olsa olsa bazı gizli duyguların dolaylı yoldan seslendirilmesi olur.

Bu ülkede darbelerden bıkmayan, usanmayan hâlâ darbelerden medet umanlar olacak ki ille de bir darbe çığırtkanlığı yapıyorlar. Dolaylı yoldan da olsa asker sanki darbeye teşvik ediliyor. Böyle bir zihniyet ile demokratikleşme birlikte olabilir mi? Ya da böyle bir zihniyetin hâlâ etkili olduğu bir ortamda demokratikleşmeden söz etmenin manası olabilir mi?

Bu arada bir başka hususa daha temas etmek istiyorum.

Üç generalin bakanların yazısı ile açığa alınması ilk defa yaşanan bir olaydır ve en azından bu sebepten dolayı da çok önemlidir. Elbette bu işi yapan bakanlarda canları böyle istediği için değil mevcut yasaların kendilerine verdiği yetkiyi kullanmışlardır. Bu yetkinin şimdiye kadar kullanılmamış/kullanılamamış olması şimdi kullanılmış olmasını sivil darbe olarak nitelendirmenin gerekçesi olamaz/olmamalıdır.

Ancak, iktidar yanlıları ile karşıtlarının böyle bir işlemi "Askerin hizaya getirilmesi" ya da "Askerde ikinci aşama da tamam" veya "Memur prosedürü uygulandı" gibi nitelendirmelerden kaçınmaları gerekir. Çünkü, yapılan iş üç generalin açığa alınmasıdır. Ancak, böyle de olsa bunun sonucu TSK'da bazı hassasiyetleri tahrik edebilir. Buna birde gazete köşelerinden ya da televizyon ekranlarından yapılan bir taktım yorumlarla çanak tutmak zannımca doğru değildir. Velev ki yapılan bazılarının hizaya getirilmesi anlamına gelse bile. Tahrikten vazgeçmek gerekir, çünkü bunun kimseye bir faydası olmaz. Belki sadece kendilerini tatmin etmiş olur.

Hükümet mademki yasaların kendisine verdiği yetkiyi kullanmıştır söylenecek söz bu yetkinin hukuka uygun ve yerinde kullanılıp kullanılmadığı ile ilgilidir. Atılan her adım eğer sivil darbe ya da bazı kurumların hizaya getirilmesi olarak yorumlanacaksa o zaman yasaları uygulayanlara destek verilmiş olunmaz, aksine bir takım güçler tahrik edilmiş olur.

Kaldı ki, açığa alınan generallerde hukuki haklarını kullanarak askeri yargıya başvurmuşlardır. Buradan nasıl bir karar çıkacağı belli değildir. Nasıl bir karar çıkarsa çıksın olayı köpürtmenin anlamı yoktur. Herkes kendi görevini yapsın, herkes yasaların verdiği hak ve yetkilere sahip çıksın. Hukuk devleti böyle olunur, demokratikleşme böyle sağlanır. Yoksa darbe çığlıklarının atıldığı bir ortamda demokrasi barınamaz. Eğer sivil ya da askeri darbe çığırtkanlığı yapanların derdi demokrasinin rafa kaldırılması ise yanılıyorlar, yanlış yoldalar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi