Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Polis, öğrenci, gösteri, dayak

Polis, öğrenci, gösteri, dayak

-Görüntüler çok kötü.

Biber gazı sıkmayı otomatikleştirmek, yere düşene tekme savurmayı refleks haline getirmek, kızları saçından tutup sürüklerken kendini kaybetmek, elindeki copu öfkenin en yüksek dozunda gelişigüzel kullanmak... Bunlar polislik değil ama bizim polisimizin sosyal olaylarda sık sık sergilediği görüntü.

-Bu görüntülerden iktidarın sorumlu tutulacağı kesin. Onun için iktidar, ne şekilde olursa olsun savunma yapmak ya da savunma diye algılanacak yorumlara yönelmek yerine, ne şekilde olursa olsun bu görüntülerin oluşmaması için gerekli tedbirleri almak zorundadır.

-Göründüğü kadarıyla polis, olan biteni doğru okuyamıyor ve dolduruşa geliyor. Şunu sormak durumundayız: Polis o gün oraya, bu gruplarla böylesine çatışmak için mi gitmişti, yoksa çatışma ortamına orada mı sürüklendi? Çatışma duygusuyla gittiyse yanlış, orada çatışmaya "sürüklendi" ise yine yanlış.

-"Bunlar öğrenci falan değil, onun için üzerlerine böyle gitmek kaçınılmaz" gibi bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değil. Çünkü sonuçta, öğrenci veya değil, bu ülkenin insanları ile karşı karşıyasınız ve sizin göreviniz, öncelikle onları dövmek değil, asayişi sağlamak ve asayişi sağlamak içinde sizin bir asayiş sorunu haline gelmemeniz de bulunuyor. Son olayda ortaya çıkan görüntüler maalesef kamuoyunda, göstericilerden çok polisi bir asayiş sorunu haline getiriyor.

-Polis, uzun süreden beri biliyoruz ki kamuoyunda bir imaj restorasyonu çabasını da sergiliyor. Son hadise, bu yöndeki çalışmaları sıfıra müncer etmiş oldu ne yazık ki...

-Bu konu, tabii ki sadece şu yukarıda sıraladığım değerlendirmelerle ele alınacak kadar sığ değil. Olayın siyasi boyutuna baktığımızda sıradan bir "öğrenci olayı" ile karşı karşıya olmadığımızı görmezsek biz de "öğrenci"liği kullanan odakların aptallaştırma kervanına katılmış oluruz.

-Nedir bu "öğrenci kolektifleri" denen şey diye sorsam mesela bunun cevabını kaç kişi bilir? 1 Mayıs'larda maske takıp, sokaklarda dükkan kundaklayanlar kimlerdir diye sorsam cevabını bilen var mı? Mesela, bir ara Ankara'da "Ordu göreve" diye pankart taşıyarak üniversite rektörleri ile birlikte slogan atan öğrenci grupları neyin nesi idi? Halk Evleri uzunca bir süredir nasıl bir örgütlenmeye sahne oluyor bilen var mı? İşçi Partisi ne iş yapar, nasıl bir örgütlenme içindedir, İP'nin 28 Şubat sonrası üniversite içindeki örgütlenmesi bugün nasıl bir misyon icra etmektedir? CHP gençliği gerçekten CHP gençliği midir, yoksa bir gurkalaşma mı söz konusudur?

-Ben, bizim medya dünyamızda jetonun biraz geç düştüğü kanaatindeyim. Medyamız olay boyutunu görür, arka planını çözünceye kadar da atı alan Üsküdar'ı geçer. İşin içinde "medyanın kullanımı" diye bir madde bulunduğunu anlamakta zorlanırız. Hasan Cemal'in anıları, 1968'lerde, "öğrenci" ya da "gençlik" dünyasının nasıl kullanıldığının çarpıcı tespitleri ile doludur. Onun için şu anda gençlik olayı, öğrenci gösterisi gibi gördüğümüz şeylere biraz ihtiyatla yaklaşmakta yarar var diye düşünüyorum.

Bir başka örnek

Bu konuda bir başka örneği, KCK, DTK, öz savunma güçleri bilmem ne alanında yaşıyoruz mesela. Şu anda bunları ahvali adiyeden oluşumlar olarak görüyoruz. Bir oluşumun başına "demokratik" sözcüğü eklendi mi, onu meşruiyet zırhı ile kaplayıveriyoruz. Hakkari sanki özerk bölge oldu, orada PKK'nın mahkemeleri var, bazı meseleleri onlar çözüyor, infazları onlar gerçekleştiriyor gibi haberler çıktı. Ne yapıldı? Hiç.

Şu sıralar, "demokratik özerklik" hedefini fiilen gerçekleştirmek için bazı kurumlaşmalar oluyor.

Deniyor ki:

"Bölgede devlet eliyle yürütülen fuhuş ve uyuşturucu işi var, bununla mücadele için bölgesel kuruluşlar oluşturuyoruz."

Şu ifadedeki vahameti görüyor musunuz?

Devlet eliyle fuhuş ve uyuşturucu işi iddiası...

Ben şu ana kadar devlet adına buna verilen bir cevaba rastlamadım.

Dolayısıyla, böyle bir iddia ile bölgede karşıt yapılanma çabasına verilen bir cevaba da rastlamadım.

Yarın bu yapılanma da KCK gibi dev bir boyuta yükselecek ve devlet müdahale ettiğinde, sanki bir sivil toplum kuruluşuna baskı yapıyormuş durumuna düşecek.

.....

Son söz:

-Evet, medyada jeton geç düşüyor, bu doğru. Devlette de erken düştüğünü söylemek kolay değil.

Onun için söylüyorum: Öğrenci kolektifini anlayan beri gelsin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi