Hamileysen gösteride işin ne?

Hamileysen gösteride işin ne?

Emniyet teşkilatı eskiye kıyasla fevkalade aşama kaydetti.
Ancak kurumun genelindeki bu modernleşme, bazı bölümlere yeteri kadar yansımadı.
Mesela Çevik Kuvvet... Polislerin kılık kıyafeti, aracı gereci tamam... Peki ya bilinçleri?
Rektörlerle toplantı yapan Başbakan Erdoğan'ı protesto eden öğrencilere öyle bir giriştiler ki... Sanırsın düşman işgaline karşı direniş başladı.
Ben öğrencilerin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu söylemiyorum:
"Gençlik" diye ayrı bir "tarafsız sınıf", özel bir "masum zümre" yok çünkü... Toplumun geneli nasılsa, gençliği de öyle: Sağcı, solcu, Kemalist, İslamcı, milliyetçi, demokrat, liberal, lay-lay-lom...
***

Hüseyin Çelik, "Aralarında illegal örgüt militanları var" diyor. Çelik ne bekliyordu ki? Tabii ki var!
Ve onlar kavgaya çok isteklidir.
Hatta bunun taktiği de vardır:
Sıkı militanlar, basit bir protestoyu, kısa sürede kavgaya çevirmekte ustadır.
Gösteri, sloganlar eşliğinde yürüme şeklinde devam ederken... Bir militan, polise (mesela) molotof kokteyli atar. Ve ortalık karışır.
Toz duman dağıldığında, o militanı göremezsiniz. Çünkü onun görevi, kavgayı kışkırtıp, kitleyi polisle karşı karşıya bırakmaktır.
Kendisi kaçar, "örgütlediği" arkadaşı kodesle tanışır ve düzene karşı nefret duymaya başlar.
***

Peki, yetişkinler çok mu farklı?
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin geçen yıllardaki "Taksim'e çıkacağız" inadını hatırlayın.
İşçi ve öğrenciler saat 11.00'e kadar polisle çatıştı. Yeteri kadar "kırmızı su" sıkıldıktan, cop sallandıktan, gaz atıldıktan... Yani TV kameraları her şeyi görüntüledikten sonra Çelebi "Vazgeçtik" deyiverdi.
Özetle: Çoğu kez amaç, bir hakkın savunulması değildir bu gösterilerde.
Kavganın kendisi propagandadır!
364 gün köşe yazılarında İstanbul burjuvazisini yağlayıp ballayanlar, 2 Mayıs'ta solcu kesilip polis şiddetini yazmıyor mu?
***

İşte buna izin vermemek gerekir.
"Eğer gerekliyse", bu tip taşkınlıklar, çok daha az güç kullanarak, böyle nahoş manzara ve propagandaya yol açmadan da engellenir.
Polisin formül şu olmalı: Ne kadar az cop, gaz ve su kullanıyorsan, o kadar modernsin.
Not: "Hamileydim, çocuğumu kaybettim" şeklindeki duygu sömürüsünü kimse yutmasın. Madem bebeğini önemsiyorsun, ne işin var orada?
Polis fiske dahi vurmasa... Slogan atmak, koşmak, yere düşme riski, yoğun adrenalin salgılamak bebek için yeteri kadar sakıncalı değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi