Sav, Kılıçdaroğlu'na liste verdi mi?

Sav, Kılıçdaroğlu'na liste verdi mi?

CHP'de gerçek anlamda Kemal Kılıçdaroğlu döneminin başlamasına çok az bir süre kaldı.
Bu süreci Kılıçdaroğlu'nun nasıl yöneteceği kurultayın seyrini belirleyecek.
Dışarıdan bakınca siyasi hesap adamı gibi görünmeyen Kılıçdaroğlu, aslında kimsenin hesaplayamadığı ince ve derin bir hesap içinde.
Eh, dile kolay, CHP gibi yükselenin ayağından çekildiği, ittihatçı gelenek nedeniyle oyunun bitmediği yüzyıllık bir partide hızla en tepeye "yükselmek" kolay değil.
Önce CHP'yi dikensiz gül bahçesi yapan Baykal oyun dışı kaldı.
6 ay sonra ikinci adam eski kurt siyasetçi Önder Sav saf dışı bırakıldı.
Şimdi sıra üçüncü adımda.
Siyaseten "Üçüncü yol" arayışı içinde olan Kılıçdaroğlu, üçüncü adımda CHP'nin tek hâkimi olmayı hedefliyor.
Parti içinde Kılıçdaroğlu dışında üç siyasi aktörden söz etmek mümkün. "Yeni CHP" işte bu aktörlerin birbiriyle ilişkisi üzerinde şekillenecek. Bir anlamda iki eski, iki yeni kavgası bu.
Deniz Baykal... Aslında Baykal güçlü değil ama güçlü görünmek için elinden geleni yapıyor. Öfkesinin, çıkıp televizyonlarda konuşmasının nedeni yakın çevresinin partiden tamamen silinmesini engellemek.
Ne de olsa serde geri dönüş hayali var.
Bu yüzden "parti eksen kaybediyor", "CHP'yi dizayn etmek isteyenler var" gibi "endişeli" tabanı korkutan çıkışlar yapıyor.
Bir CHP'li şöyle diyor: "Deniz Bey'in bu agresif tutumu tabanda karşılık bulmuyor ve tam tersi tepki topluyor. Parti tabanında 'Genel başkan seçime gidiyor bırakın kendi ekibini kursun' anlayışı yaygın. Önemli olan bu."
Partide hâlâ ikinci güçlü isim Önder Sav... Doğrusu Sav'ın parti içi gücü var ama o gücün toplumda bir karşılığı olmadığı için yapacağı fazla bir şey de yok.
Bu yüzden Sav daha gerçekçi davranıyor. Bu da partilileri şaşırtıyor. Şaşırtıyor çünkü saf dışı bırakılmasının üzerinden çok geçmeden Kılıçdaroğlu ile anlaştığı konuşuluyor.
Bu duruma önceki gün Deniz Baykal da dikkat çekti. Buna öfkelendiği de çok açık... Baykal, Kılıçdaroğlu'nu kendi etki alanına çekmeye çalışırken, Sav'ın yeniden devreye girip, "Bir beklentim yok" diyerek destek sözü vermesi dengeleri değiştirdi.
Bu değişimi Sav'a yakın isimlerin yaklaşımında görmek mümkün. "Görüşme sonrası Sav çok dikkatli konuştu. Kemal Bey, 'CHP'yi iktidar yapmazsam giderim' diye ciddi bir iddia ortaya koydu. Bundan sonra çelme takmanın, ayak oyunu yapmanın anlamı yok. En fazla 6 ay sonra seçim var. Bir hesabı olan seçim sonrası ortaya çıkar, hesaplaşır."
Sav'cılar böyle diyor ama Sav'ın parti yönetimiyle sorunu olduğu gerçeğini de saklamıyorlar. Onlara göre Sav'ın en önemli derdi Gürsel Tekin... Tekin'i etkisiz kılmak için elinden geleni yapacağı konuşuluyor. Hatta Kılıçdaroğlu'na, Tekin'in Parti Meclisi'ne sokacağı 8 kişilik "özel" bir liste vererek uyardığı söyleniyor.
Herkesin gözü kulağı kurultay listesinde olacak. Acaba Kılıçdaroğlu CHP'deki üçüncü adımında yine bir tasfiye mi planlıyor?
Şimdi gelelim üçüncü isme... Kurultaya giden CHP'deki üçüncü güçlü isim Gürsel Tekin. İki şansı var; kamuoyu ve medya desteği. Mevcut parti yapısı içinde ise pek gücü ve sempatisi yok. Kılıçdaroğlu ile İstanbul birlikteliği toplumda bir karşılık yarattığı için gücünü koruyor. Şu anda partinin ikinci ve her şeyi yapan adamı olarak biliniyor.
Kurultaya iddialı hazırlanıyor. İlk kez bir parti kurultayının yapılacağı Arena Salonu'na 50 bin kişi getirerek görkemli bir kurultaya imza atmak istiyor.
Eğer kurultayda olağanüstü bir durum olmazsa blok liste çıkacak ve büyük olasılıkla da bu liste geçecek.
80 kişilik parti meclisinde sürpriz isimlerin olup olmayacağı, kimlerin hangi dengelerle seçileceği kadar kimin daha çok çizik yiyeceği de merak ediliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi