Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Güzel bir örnek: TOKİ

Güzel bir örnek: TOKİ

Son yıllarda devletin her türlü işletmecilik ve ticaret işinden çekilmesi isteği yaygınlaştı. Bunun için hep devlet işletmelerinin zarar ettiği, devlete yük olduğu gerekçe gösterildi. Devlet işletmelerinin kötü yönetimler sebebiyle zarar ettiği bir gerçektir. Ancak bu “Her devlet işletmesi zarar eder” demek değildir. Denebilir ki kötü örnekler öne çıkartılıp devletin piyasadan çekilmesi istendi. Buna bir de piyasa ekonomilerinde devletin her türlü, sanayi ve ticaretten çekilerek bunu özel sektöre devretmesi gerektiği iddiası eklenince ülkemizde çılgınca bir özelleştirme rüzgarı estirildi.

Bu arada devletin yapması gerekenler gözden kaçırıldı. Söz gelimi devletin çeşitli alanlarda ve özellikle üretimde tekel oluşturması belki yanlıştı ama düzenleyici fonksiyonunun devam etmesi gerektiği gerçeği görmezden gelindi. Bu arada topluma örnek olacak uygulamaları hayata geçirmek, insanımıza bazı şeylere göstererek öğretmek gibi devletin bazı görevleri olabileceği nedense dikkate alınmadı.

Her türlü faaliyeti tamamen özel sektöre bırakacağız diyerek Toprak Mahsulleri Ofisi’ni devre dışı bırakmak, tüm siloları satmak ya da kapatmanın bir gün ne gibi sıkıntılara, hatta felaketlere yol açabileceğini kimse düşünmek istemedi. Mesela hayvancılık alanında önemli bir düzenleme görevi yapan Et-Balık Kurumu’nun özelleştirilmesinin sebep olduğu sıkıntıları ve hayvancılığa verdiği zararı da biliyoruz. örnekleri çoğaltmak mümkündür. Devletin her türlü üretimden çekilmesini savunanlar devletin, halkını korumak için bazı düzenleyici etkinliklerde bulunması gerektiğini idrak ettiklerinde iş işten geçmiş olacak.

İyi yönetildiği takdirde devletin her alanda başarılı çalışmalar yapabileceğinin geçmişte pek çok örnekleri vardır. Günümüzde de Toplu Konut İdaresi (TOKİ) bunun en güzel örneği, devlet eliyle yürütülen faaliyetlerin yüz aklarından biridir.

Elbette bazı çevrelerin TOKİ’ye yönelik bir takım eleştirileri vardır. Bu eleştirilerin bazı haklı yanları olsa bile genellikle eleştiriler bazı büyük sermaye çevrelerinin inşaat piyasasında yalnız kalma arzusunun bir ürünüdür. Bu eleştirilerin başında küçük müteahhitlerin piyasadan silindiği iddiası geliyor. Bir bakıma süpermarketlerin bakkalları tasfiye ettiğine benzer bir değerlendirmedir. Hemen belirteyim ki, inşaat faaliyetlerinin sadece küçük müteahhitler eliyle yürütülmesinin çeşitli sakıncaları vardır. Küçük müteahhitler tek bir binanın yapımı ile meşguldürler, olaya kesinlikle yeni yerleşim ve hayat alanları oluşturmak yönünden bakmazlar. Zaten buna güçleri de yetmez. Eski bir binayı yıkarak yerine yenisini yapmak suretiyle artan nüfusun konut ihtiyacını karşılamak mümkün olmaz. Ayrıca, sadece parası olanlar değil, sınırlı gelire sahip insanların da ev sahibi olması gerekir. Herkesin başını sokacağı bir konuta sahip olmasını sağlamak devletin asli görevlerinden birisidir.

Meseleye bu açıdan baktığımızda TOKİ dar gelirlilerin de ev sahibi olması hususunda son yıllarda çok önemli bir görev yapmıştır. öte yandan konut ihtiyacının karşılanmasında düzenleyici bir görev ifa etmiştir. Konut fiyatlarının belirli bir seviyede tutulmasında da TOKİ önemli bir paya sahiptir. Bu arada sosyal konut üretimi yaparak dar gelirlerin ev sahibi olmasını sağlarken, yüksek gelir seciyesindekilere yönelim konut üretimi ile de finansman ihtiyacını karşılamıştır.

Kısacası iyi yönetildiği ve ülke ihtiyacı dikkate alındığı takdirde devletin üretimin içinde olması faydalıdır. Ne var ki ülkemizde bir takım KİT’ler bazılarının çiftliği haline getirilmiş ve kötü yönetim sonucu götürdüğü getirdiğini geçince devlete yük olmuştur. Ama bunun sorumlusu kötü yönetimlere göz yumanlardır.

Buna karşılık TOKİ pek ilçede ve illerde bütün sosyal ihtiyaçlarında birlikte düşünüldüğü yeni yerleşim alanları oluşturmuştur. TOKİ’nin oluşturduğu siteler her türlü alt yapısı ile birlikte kendi içinde bir bütün oluşturmuş, düne kadar yüzüne bakılmayan yerler birden bire değer kazanmış, herkesin yaşamak istediği merkezler haline gelmiştir.
Demek istediğim o ki, devlet her türlü üretim ve ticaretten elini çeksin demek tek başına doğru değildir. İyi yönetildiği takdirde devletin ticaretin de, sanayinin de her türlü üretimin içinde olmasında yarar vardır. Elbette, özel sektörü yok ederek, silerek değil.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi