Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Fakirin midesi, yetimin başı

Fakirin midesi, yetimin başı

Mecmau'z-Zevaid ve Menbau'l-Fevaid (8/160) adlı kitapta beyan ediliyor. Deniyor ki:

Âlemlere Rahmet Fahr-i Kâinat Efendimiz (SAV)'e biri gelerek:

-Ey Allah'ın Rasulü, kalbim öylesine katılaştı ki, ibadetlerimden bir türlü zevk alamıyorum. İçimde bir darlık üstümde de bir ağırlık var. Yaptıklarımdan haz duyamıyorum. Ne yapmamı emredersiniz Ya Resulallah? diye sordu.

Kalbinin katılığından, içindeki darlıktan ve üstündeki ağırlıktan şikayette bulunan bu zata Peygamberimiz (SAV) Efendimiz:

-Yetimin başını okşa, fakirin de midesini doyur... buyurdular.

Kıymetli kardeşlerim, demek ki, insanın ruhunun ve nefsinin tedavi yollarından bir tanesi de yetim ve öksüzlere taltifte bulunmak, ilaveten de fakirin midesini doyurmaktır/ona yardım elini uzatmaktır. Bu ne müthiş bir olaydır. Ne yazık ki, ruhun ve bedenin tedavisinde bu peygamberî metod/böyle bir tedavi usulüne günümüzde başvurulmuyor.

Avrupalılara şöyle bir bakalım. Bunlar, "ihtiyarlıyorum" psikozuna girip sinir krizleri geçirenlere köpek beslemelerini tavsiye ediyorlar. Bundan dolayı, Avrupalı insan sayısı kadar evlerde köpek besleniyor. Böylece köpekleşen, sadakatte de domuzlaşan bir toplum oluşmuş oluyor.

Gönüller Sultanı Rahmet Peygamberi Efendimiz (SAV) de, insanın tedavisinin insandan olduğuna işaret buyuruyor. İnsanı sevindirmek, onun duasını almak, kardeş olmanın icaplarını yerine getirmek ruh ve bedendeki negatif enerjiyi pozitif hale çeviriyor. Huzur rüzgârları estiriyor. İmkânları paylaşmanın kazancını temin ediyor.

Hadis-i Şerif'te yetim lâfzı geçiyor. Yetim: Babası olmayan ergenlik çağına gelmemiş çocuk demektir. Dolayısıyla öksüz de bu tanımın içine girer. Öksüz: Annesi olmayan ergenlik çağına gelmemiş çocuk demektir.

Kur'ân-ı Kerîm'de 23 yerde doğrudan veya dolaylı olarak yetim ve öksüzlerin gözetilmesi emredilmiştir.

Peygamber (SAV) Efendimiz yetim malı yemeyi insanı helâk eden 7 büyük günah arasında saymıştır. (Buhari, Vesaya, 23)

Hadisin ikinci maddesinde "fakirleri doyurun" emri geçiyor. Bu da hastalıkları tedavi yollarından biridir. Çünkü, fakirin gözü zenginin sinesine yönelen bir kurşundur. Bu ancak, Hakk'ın emrettiği taksimin gerçekleşmesiyle önlenir. Zekâtla, sadakayla, karz-ı hasenle, yedirdiğinden yedirmek, giydiğinden giydirmekle gerçekleşir. Allah (CC), yoksula yedirmeyi namazın farzını kılma emriyle birlikte zikretmiştir. (Müddesir sûresi, âyet: 44)

Bu iki tedavi yoluyla şifa bulmayı ihmal etmeyelim; inşaallah sağlıklı olanlardan oluruz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi