AB can sıkıcı olmaya başladı.. Biz sizin şamar oğlanınız değiliz.. “Beyaz Adam”ın karşısında “Tom Amca” ya da zenci bir köle de yok.. “Beyaz Adam”ın artık, ne söylediği kadar, sözlerinin nasıl anlaşıldığını da hesaba katması ve sözlerine dikkat etmesi gerek..
Bugün, 3 konuda kısa kısa bir şeyler yazacağım. İlk konu, AB ülkeleri ile ilgili. Vize konusu.
Tamam. İstemiyorsanız gelmeyiz. Doğuya, güneye, kuzeye gideriz..
Siz bilirsiniz.. Bizim alternatifimiz çok, ama sizin yok.
Bizi kabul edemiyorsunuz ama, eksikliğimiz sizin için daha da can sıkıcı olacak.
Bize karşı çaresizsiniz.. Bizi kabul ederseniz, biz kiminle ittifak yaparsak o iktidar olur.
Bizi kabul etmeseniz de, biz orada varız ve varolmaya devam edeceğiz. Varlığımızı da yokluğumuzu da bundan sonra daha çok hissedeceksiniz..
Batılılar İslamlaşıyor. Bu da sizin için can sıkıcı bir durum..
Vize konusu kabak tadı vermeye başladı.
Biraz ciddiyet lütfen. Nasıl bir hukuk devleti bu böyle.. Madem yapmayacaktınız, niye söz verdiniz?
Şimdi varolan bir hakkı, geri dönüş anlaşması şartına bağlamak niye?
Kendi mahkemelerinizin kararının bir hükmü yok mu?
Sivil itaatsizlik de olmaz, sizin ciddiyet ve samimiyetinizi test etmek için gazeteciler, işadamları, hukukçular, politikacılar her gün onlarca havaalanında vizesiz giriş denemesi yapıp, yüzlerce dava açmamızı ister misiniz?
Türkiye dünkü Türkiye değil.. Öyle vizeler kalktı diye kimse Avrupa’nın kapısını çalacak da değil.. Avrupa’dan geri dönüş başladı.. Bizimkiler dönmeye devam edecek olursa da canınız sıkılacak..
Tam da vize tartışmaları devam ederken Sarkozy’nin Ankara ziyareti de bu tartışmaların üzerine tüy dikti.. Sarkozy kaybetti.. Fransa kaybetti. Fransa neyi kaybettiğini daha sonra anlayacak ama o zaman kaybettiğini geri kazanmak için çok geç olacak..
Sakız çiğneye çiğneye gelenler, sakız çiğneye çiğneye uğurlanırlar..
ONUN ADI KEMAL!
Onun adı Kemal. Ne dese yeridir..
Erdoğan öyle bir taahhütte bulunmamasına rağmen % 50’nin altında oy alırsa istifa etmelidir, ama Kılıçdaroğlu, kendine koyduğu hedef olan % 40’ın altında oy almazsa yapacak bir şey yok.
Bu, “hesap kitap adamı”nın hesabı..
Bu arada Erdoğan’ın bir sözü var. Seçimden ikinci parti çıkarsa genel başkanlığı bırakacak..
Kemal bey çok hoş adam..
Basına da bir eğlence çıktı sayesinde.. Her gün yeni bir şey söylüyor ve mediaya da iş çıkıyor..
Media “Gandi Kemal”i sevdi..
Gandi Kemal gibi avukatı olan birileri için yargılandıkları davanın finalinin hiç de hoş olacağını sanmıyorum..
Kemal beyi, kim, nasıl buldu ve niçin genel başkan yaptılar, onu da anlamış değilim..
AK Parti seçim sonrasında Kemal beye “Üstün hizmet” ödülü verse yeridir. Çünkü elde edilecek zaferde mutlaka Kemal beyin de büyük ve önemli bir payı olacaktır..
AK Partililer artık Kemal beye kızmıyorlar. Sadece tebessüm ediyorlar. Ama sanırım CHP’liler için AK Partililere geldiği kadar sempatik gelmiyor olsa gerek Kemal bey..
TUFANDAN TUĞYANA
MAVİ MARMARA
İnsanlık adına Gazze’ye gidiyordu. 36 farklı ülkeden yüzlerce kişiyi taşıyordu. 31 Mayıs sabahı, Akdeniz’in mavi suları tarihin en büyük insanlık suçlarından birine tanık oldu. Siyonist işgalciler, “Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım” filosuna uluslararası sularda saldırdı. İnsanlığı vurdu, insanları vurdu! 9 insani yardım gönüllüsü şehit edildi, 54 kişi yaralandı. “One minute”tan sonra Mavi Marmara Filistin tarihi için bir milad oldu.. İHH Ankara bu hatırayı canlı tutmak için bir ÖDÜLLÜ DENEME YARIŞMASI düzenledi. Bu yarışma için başvuru tarihi: 15 Ocak-15 Mart 2011. Yarışma ile ilgili daha ayrıntılı bilgi “yarisma@ihhankara.org.tr”den alınabilir, ya da ilgilenenler 0312 231 72 30 nolu telefonu arayabilirler.. Ödüller arasında Umre ziyareti de var, Suriye, Ürdün gezisi de.
Bizler tarihin yaşayan tanıklarıyız. Şimdi tanıklıkları kaleme alma zamanıdır.
Bugün de bu kadar.
Selam ve dua ile..