Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Madem Başladınız Bari Bitirin

Madem Başladınız Bari Bitirin

“Yazarlar, gazeteciler susturuluyor” pankartları...
“Yargı siyasallaştı” yaygarası...
Muhalefetten de öte, birileri seçimlere az kala bu tip yalanları üretip ortalığa saçarak CHP’nin öğütmeyen değirmenine su taşımak telaşında...
27 Mayıs havası...
Yol yöntem aynı.
PKK kamplarına kadar giderek Kürdistan nutukları atan hainlere de bu ülkede gazeteci- yazar, aydın deniyor, ona yanarım...
Hele de bazı hakim ve savcılar var ki medya maydanozu...
Jurnalci...
Sen nasıl hukuk adamısın ki yıllarca beraber çalıştığın meslektaşlarını “keyfi adam tutuklamak” veya “iktidar yanlısı” olmakla suçlayabiliyorsun?
Be adam!..
Kafan mı basmıyor, yoksa temelden eğitilmiş militan mısın?
Ülkenin hakim ve savcılarına bu kadar adi iftira olur mu?
Aslında bu yılanları meslekte barındıranlarda kabahat.
Vurun tekmeyi gitsinler, bunlardan dost da olmaz, post da olmaz...
Yoksa hem yargı koltuğunda otur hem de darbecileri yargılayan hakim ve savcıları suçla. İki yüzlülük değil de nedir?
Kabul edelim ki her yerde olduğu gibi özel yetkili mahkemelerde dosyalar ya iyice okunamadığından, veya az da olsa militanlaşan bazı hakim ve savcılar yüzünden mağdur edilenler olabilir. Olmuyor demiyorum.
Oluyor, diğer mahkemelerde de oluyor... Evvela kendileri yapıyor...
Öyle oluyor diye, kim olursa olsun suç işlemişse cezasını çekmeyecek mi?
Dertleri özel yetkili mahkemeler...
Vatandaş özel yetkili mahkemelerin hakim ve savcılarını eski HSYK’nın (Kadir Özbek HSYK’sının) cımbızla seçtiğini nereden bilsin!..
Seçtiler ama beklentileri olmadı...
Olamaz da, çünkü zaman CHP zihniyetinin çok ilerisinde.
Şef dönemindeki köprülerin altından çok çok sular geçti. Gündüz CHP otağında sürgüne gideceklerin listesini hazırla, akşam kuruldan tayinleri sorgusuz sualsiz çıksın anlayışı tarihe karıştı. Savcı ve hakimler artık teminat altındadır...
Şunu söylemek istiyorum.
Gerçi iktidar ne yapsa muhalefete yaranamaz da biz yine doğru olana bakalım.
Madem HSYK, Adalet Bakanlığı’ndan tamamen ayrıldı, o zaman tek bir iş daha kalıyor geriye. Gelin adli zabıtayı da kurun da kare tamamlansın.
O zaman:
Bağımsız HSYK...
Bağımsız Yargıtay ile Danıştay...
Bağımsız adli zabıta...
En önemlisi yargıdaki jandarma vesayetine son verin...
Buna rağmen yine de konuşacaklar da, bu seferki konuşmaları havlama olur, ülke yararına konuşma olmaz. Şimdi ise polis her ne kadar savcının emrinde görev yapsa da, kimi yakalıyorsa Başbakan yakalamış oluyor...
Kim ceza alıyorsa, Başbakan vermiş oluyor...
Sen neymişsin be Başbakan!
Hem mahkemede hakim hem de savcı...
Hem asker hem polis...
Hem yazar hem gazeteci...
En azından ekalliyet havayı öyle basıyorsa bu hava indirilmeli...
Melik Gökçek’in toplu iğnelerinden yok mu?
Batırın balonları sönsün...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi