Mehmet Talu

Mehmet Talu

Eşyayı tabiatında bırakmak 5

Eşyayı tabiatında bırakmak 5

Adalet duygusuna sahip, aklı başında, mantıklı, vicdanlı bir insan dekolte ve açık-saçık kıyafetlerin, kadını daha güzel ve çekici gösteren bazı makyajların, şehvetleri galeyanda olan bazı erkekleri ve bilhassa gençleri tahrik edeceğinden şüphe etmez. İslam dini kadınların kılık ve kıyafetleri, tavır ve hareketleri konusunda neler emretmektedir?

1- Namahrem erkekleri tahrik etmemek...

2- Tesettür kıyafetine bürünmek...

3- Namahrem erkeklerle ihtilat etmemek...

4- Namahrem erkeklere kendilerini güzel ve çekici göstermek için makyaj yapmamak...

5- Namahrem erkeklere, süründükleri güzel kokuları hissettirmemek...

6- Takıp takıştırıp, eski cahiliyet devirlerinde olduğu gibi sokaklarda, meydanlarda, çarşı ve pazarlarda kırıta kırıta, salına salına yürümemek...

7- İffetli olmak, iffetin gereklerini yerine getirmek...

8- Hayalı olmak, hayanın gereklerini yerine getirmek...

Şu hususu da belirmekte fayda vardır: Musevilikte ve Hıristiyanlıkta da tesettür vardır, iffet ve hayâ kavramı vardır. İffet ve hayâ evrensel iki değer ve kavramdır.

Modern psikoloji kendini: "Dış uyarıcılar karşısında organizmanın verdiği tepkileri ölçen bilim" şeklinde tanımlar. Bir organizma olarak tasarlanmış bulunan insan, dış dünyadan birtakım uyarıcılar alır, bunlara çeşitli seviyelerde ve şiddette tepkiler verir. Modern psikoloji, biyoloji ve fiziğin yöntemlerini kullanarak bu tepkileri ölçülebilir hale getirerek matematiğin diliyle ifade eder. Buna göre, bir erkek organizması, çıplak kadın bedeniyle karşılaştığında, cinsel arzu duyar. Çünkü çıplak beden ona uyarıcı mesaj vermiştir, uyarıya rağmen erkek herhangi bir istek duymuyorsa, sorun var demektir. Eğer kadın kısmen veya tamamen teşhir ettiği çıplak bedeniyle erkeğe cinsel mesaj vermiyorsa yeterince cinsel cazibeye sahip olmadığı düşünülür.

Bir erkek iki durumda kitlesel teşhire sunulmuş bedene cevap vermez:

1- Kendini denetler, arzusuna hâkim olur. Bu, ideal bir durumdur.

2- Uyarıya rağmen kadın bedeni onun için herhangi bir anlam ifade etmez. "Aşırı uyarılma"nın söz konusu olduğu plajlarda genellikle böyle olur.

Cinsel açlığın yaygın ve kadına ulaşmanın zor olduğu durumlarda, sürekli olarak uyarılan erkek, haram gibi normlara sahip değilse, fırsatını bulduğunda kendisini uyaran, tahrik eden kadına yönelir, rıza ile karşılık bulamazsa duruma göre saldırır. Erkekler günün her saatinde sokakta, televizyon ekranlarında tahrik edilmektedir. Büyük kentler, cinsel yönden cinsel aç, bekâr ve habire tahrik olmakta olan yüz binlerce erkekle doludur. Dekolte kıyafetle erkeğin karşısına geçen kadının erkeği tahrik etmediğini iddia etmek deneysel pratiklerce yalanlanmaktadır. Ahzab sûresi, 59. ayet-i kerimesinde:

"... Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı eziyet görmemelerini daha iyi sağlar." Tesettür hükmüne gösterilen iki illetten biri: "Müslüman kadınların öyle iffetli bilinmeleri" diğeri "eziyet görmemeleri" değil mi? Tecavüz veya cinsel taciz tam da ayet-i kerimenin "eziyet" dediği şeydir.

Tesettürlü insanlara hakaret etmek için, her fırsatı kollayanların da ortak bir argümanı var: "Sadece açık giyinenlere mi tecavüz ediliyor? Anadolu'daki örtülü kadınlara yapılan tecavüzü nasıl açıklayacaksınız o zaman?"

Okuduklarını anlayamamış bu hanımlara, hatırlatalım: Tacizin sebebleri arasında, dekolte giyim de vardır" demek; "Tacizin tek sebebi dekolte gibi açık giysi ve tahrik edici kıyafetlerdir." demek değildir.

Aynen, "Adam öldürme fiillerinin sebebleri arasında, küfür etme, haksız saldırıda bulunma gibi tahrikin de rolü vardır" demenin, "Adam öldürmelerin tek sebebi, haksız tahriklerdir" demek olmadığı gibi..

Bakın cinayet olaylarına.. Kimisi eşine sarkıntıda bulunanı... Kimisi kendisine küfür edeni... Kimisi kendisini daha önce döveni öldürüyor... Bilimsel araştırmalar da gösteriyor ki, cinayetlerin çoğu, haksız tahrik sonucu işleniyor.. Ama bunu söylediğimizde, katili masum mu göstermiş oluyoruz? "Haksız tahrik yapan"ın tek suçlu, "öldüren"in suçsuz olduğunu mu söylüyoruz?

Tabii ki hayır.

Aynen, tacizde bulunanın suçsuz, dekolte gibi açık giysi ve tahrik edici kıyafet giyinenin tek suçlu olduğunu söylemediğimiz gibi..

Yine söyleyelim, "Cinayetlerin arka planında haksız tahrikin de rolü vardır" demek, "Bütün cinayetler, haksız tahrik sonrasında işlenir" demek midir? 10 cinayette tahrik varsa, 3 cinayette de olmayabilir. Aynen, 10 tacizde dekolte gibi açık giysi ve tahrik edici kıyafetin rolü varsa, 3 tacizde dekolte gibi açık giysi ve tahrik edici kıyafetin rolü olmadığı gibi..

Dolayısıyla, 8 yaşındaki masum çocuğa tacizde bulunma nadir olaylardandır. Anadolu'da örtülü hanıma taciz, nadir vakalardandır. Ama yılbaşında her Taksim gezintisinin sonu, tacizle bitmektedir. Çünkü dekolte gibi açık giysi ve tahrik edici kıyafet ile, tacize davetiye çıkarılmaktadır.

Bu kadar net konuları bile anlamayan, anlamazlıktan gelen hanımlar, çıkıp televizyon ekranlarından, ahkâm kesiyorlar. Bir suçun sebebleri arasında gösterilen tekil bir fiilin, "suçun tek sebebi olarak gösterildiği"ni sanıyorlar.

Hanımlara çağrım. "Kadın vücudu"nu rant kapısı edinen kartelin dolduruşuna gelmeden yorum yapmaları.

Elbette hiç bir şey tecavüzü mazur gösteremez! Acaba kaç tecüvüz davasında hakimlerimiz, mütecavizin suçunu yüzde yüz gördü? Daha doğrusu, kaç tanesi hafifletici sebeplere dayanarak ceza kesti? Hatta beraat kararı verdi? Herhalde böylesi az değildir. Yalnız Türkiye'de değil, bütün dünyada.

Peki hakim neleri "hafifletici sebep" saydı? Bunda pek de masum olmayan giyimin ne kadar rolü var? Hani "Eğri oturup doğru konuşalım" diye bir laf vardır ya. Dosdoğru konuşalım! Bir kadın neden açık saçık giyinir, neden dekolte gibi açık giysi ve tahrik edici kıyafetini gösterir? Neden zinetlerini açık etmeye meyleder? Sırf laf olsun diye mi? Bu göstermeciliğin, teşhirciliğin bir sebebi yok mudur? Karşı cinsi etkilemekle bunun bir ilişkisi mevcut değil midir gerçekten? Eğer yoksa, bunca filim neden çevriliyor, bunca dizide böyle sahnelere neden yer veriliyor?

Kadın vücudunu vitrine çıkarınca ne oluyor? Bu sergilemede bir davet anlamı asla çıkarılamaz mı? Elbette iffet, öncelikle kadınlıkla ilgili bir kavram olarak görülmüştür. Tabii erkeğin de iffetini koruması gerekir. Bunda şüphe yok.

Her erkeğin Yusuf olması isteniyor. Peki Züleyha'lar mı çoktur, Yusuf'lar mı?

Aslında bu tartışmanın ceza hukukundaki "ağır tahrik" kavramıyla ilişkilendirilmesi ve bu tartışmanın ceza kanunlarındaki "ağır tahrik" kavramının cinsel suçlar bağlamındaki uygulamasından başka bir şey olmadığının konuşulması gerekir. Şöyle bir düşünelim:

Bizim TCK'mız penceresi açık unutulmuş bir eve giren hırsıza "ağır tahrik" gerekçesiyle ceza indirimi yapıyor mu, yapmıyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi