Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

AK Parti’ye yapılan müracaatlar

AK Parti’ye yapılan müracaatlar

Ak Parti’ye yapılan adaylık müracaatları büyük moral kaynağı oluyor. AK Parti Genel Merkezi gece gündüz dolup dolup taşıyor.
Sadece AK Parti Genel Merkezi’nde değil; iyilerin, vefalıların, dinini, milletini, ülkesini seven hemen herkesin buluştuğu sosyal mekânlar da AK Parti’den aday olmak için müracaat edenlerle dolu.
Belki başka siyasi partilere de böyle yüklü müracaatlar vardır ama ben yaşam biçimimi hep iyi insanlarla birlikte olmaktan yana tercih ettiğim için, oralarda sadece AK Parti’ye müracaat edenleri gördüm.
Bu arada bir mesele daha hatırlamakta fayda var. AK Parti’nin göz önünde bulundurması gereken önemli bir nokta.
Anayasa referandumunda halkımızın ekseriyeti gibi bağımsız ülkücüler de demokrasi kisvesi giydirilmiş, baskıcı, otoriter, statükocu vesayet sistemine geçit vermemişti.
Bir avuç insanın başlattığı kampanya; dalga dalga büyüyerek gönülleri fethetmiş, memleketin ve milletin selametine büyük hizmet etmiştir.
Kampanya boyunca bir sürü iddia konuşulmuştu. Ekranlara çıkan ülkücüler AK Parti ile ilişkilendirilmişti.
Oysa bu kampanya; memleketimizin vesayet rejiminden kurtulması için iki kişinin; “Bizim de çorbada tuzumuz olsun” kabilinden, devlete ve millete karşı sorumluluk duygusuyla başlattığı hizmetten öte bir şey değildi.
Bu kampanya, ilk gün tüm yurt çapında büyük yankı uyandırmıştı. Sistem tarafından hiç yok yere cezalandırılmış; vatanına, milletine ve dinine sahip çıkmak isteyen 39 insanın imzalı deklarasyonu, aynı duyguları taşıyıp konuşamayanları da harekete geçirmişti.
Konuşturacak adam bulamayan TV’ler bir anda onlarca yürekli adamı karşılarında bulmuşlardı.
Gönül diliyle söylenenler ülkücülerin vicdanında kısa zamanda makes bulmuştu. Bağımsız ülkücüleri partilerine tapulu görenler, 12 Eylül akşamı yanıldıklarını anlamışlardı.
Bağımsız ülkücülerin yürüttüğü kampanyayı kuvveden fiile çıkaran cesur yüreklerden; İrfan Sönmez, Selçuk Özdağ başta olmak üzere, katkılarıyla süreci büyüten Nihat Eren ve Ömer Özkan, referandumda milletimiz ve memleketimiz hesabına vefalarını göstermişlerdi.
¥
Bağımsız ülkücüler referandumda “Retçilere” karşı “Evet” cephesinde yer alırken ve bu konuda köy köy, kasaba kasaba, il il dolaşırken, hiçbirisinin hesabında milletvekili adayı olma düşüncesi yoktu.
Onlar sadece; “Artık bu ülke belli bir azınlık ve imtiyazlı çevrelerce yönetilmesin, halk iktidarı ile idare edilsin” diye uğraştılar.
Şimdi ise milletvekili olmak için müracaat edenler olmuştur veya olmamıştır. AK Parti yönetimi, bağımsız ülkücüler adına belli isimlere adaylık teklifinde bulunmalıdır.
Bir hatırlatma daha yapalım.
12 Eylül darbesinin sonunda ülkücülerin avukatlığını yapmaya kimse cesaret edemezken, o dönemlerde avukatlık yapan ve nerede bir mazlum görse, parasız davasını üstlenen Bülent Arınç ağabey, ülkücülerin davalarını da üstlenmişti.
İşte referandumda o isimler bağımsız ülkücülerin başını çekmişlerdir. AK Parti çatısı altında Meclis’e bu isimlerin girmesi önemlidir.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi