Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Bizdeki inanç özgürlüğü, "biraz hamilelik" gibi

Bizdeki inanç özgürlüğü, "biraz hamilelik" gibi

Tiryakiler gittikçe yaygınlaşan sigara yasağına bozuluyor ama unutmayalım ki yıllar önce duman tütmeyen yer yoktu. Herkesin elinde sigara olurdu.

Uçakta içilirdi, otobüste minibüste içilirdi, vapur desen içmeyen yoktu neredeyse, hastanede bile içilirdi.

"Sigaralarını söndürün, koltuklarınızı dik duruma getirin, kemerlerinizi bağlayın" anonsu yapılırdı uçaklarda.

Eski bir mahkeme fotoğrafı hatırlıyorum, hâkimlerden ikisinin elinde sigara var ve içeride bir bulut.

* * *

Çok değil, on beş yıl öncesine kadar, trenlerin bütün vagonlarında olduğu gibi, yemekli vagonlarında da sigara içilebiliyordu.

Aynı vagon içinde bazı masalar vardı ki, orada sigara içmek yasaktı.

Yanlışlıkla biri o kısımda sigara yakacak olursa uyarılır, diğer tarafa geçmesi istenirdi.

Hemen yanındaki masa...

Ayrı bir vagon değil, arada bölme yok dumanı ayırsın.

Ama kural öyleydi işte.

* * *

Eski yıllarda kalmış olan, trenlerin yemekli vagonlarındaki sigara içilen masa-içilmeyen masa ayrımı, bugünlerin hangi yasağını andırıyor?

Başörtüsü yasağına elbette...

Bazı yerde serbest, bazı yerde yasak!

Peki, inanç özgürlüğü bunun neresinde?

O nasıl bir özgürlüktür ki kimi yerde var, kimi yerde yok?

Memursan başörtü kullanamazsın, milletvekiliysen başörtüsü ile Meclis'e giremezsin.

Hâlbuki bir memlekette inanç özgürlüğü varsa vardır, yoksa yoktur.

"Biraz hamilelik" gibi bir şey bizdeki.

* * *

Daha önce Merve Kavakçı başı örtülü olarak seçilmiş, Meclis'e girmişti.

Fakat kediler bile kaplan kesilmiş, "Çıkarın o kadını dışarı" diye kükremişlerdi.

Önümüzdeki seçime aday olarak girmek isteyenler arasında yine başı örtülü kadınlar var.

Bakalım nasıl olacak?

* * *

Bu konuyu çözülmesi gereken ciddi bir sorun olarak gören Rauf Tamer dün şöyle yazdı:

"AK Parti kaç tane türbanlı sokabilir Meclis'e? İsterse 10 tane soksun. Sorun yine çözülmez.

Ne zaman çözülür, bilir misiniz? CHP 1 tane türbanlı sokarsa Meclis'e, işte ancak sorun o zaman çözülür..."

Tam isabet! Hadi bakalım, teklif ortada...

Görelim CHP neyler?

Bedelli askerlik teklifine, her eve maaş projesine benzemez bu iş.

Çarşaf açılımı yapmaya, başı açık veya örtülü herkesten oy istemeye de benzemez.

Özgürlük sözde kalmayacaksa, ayrımcılık son bulacak demektir.

* * *

AK Parti adayları arasında rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Hanım olabilir şeklinde bir fısıltı geldi kulağımıza.

Gülefer Yazıcıoğlu hangi partiden olursa olsun, milletvekili seçilirse, muhakkak hayırlı olur.

Hayır, kuşlar falan değil fısıldayan.

Referandumda "Evet" oyu kullanarak demokrasiden yana tavır sergileyen "Bağımsız Ülkücüler" arasından birkaç kişiyle görüştük.

* * *

Onlardan bazıları milletvekili olmaya niyetli.

Muhsin Yazıcıoğlu'na Gönülden Bağlılar Platformu kurucusu ve sözcüsü Nihat Eren o kadrodan.

haberhilal.com adlı internet gazetesi yönetmeni olan Eren, aynı zamanda MÜSİAD, TİGSAD ve UTESAV gibi kuruluşlarda yönetici olarak görev aldı.

Seçilmesi durumunda layıkıyla hizmet edeceğine inandığım biri.

O kadronun birikimi, ülkeye hizmet için kanalize edilmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi